1. HABERLER

  2. HABER

  3. Savcı Mehmet Selim Kiraz, Terzilik Yaparak Okumuş
Savcı Mehmet Selim Kiraz, Terzilik Yaparak Okumuş

Savcı Mehmet Selim Kiraz, Terzilik Yaparak Okumuş

DHKP-C'li militanlar tarafından öldürülen savcının hayat hikayesi yürek burkuyor.

01 Nisan 2015 Çarşamba 14:20A+A-

İstanbul'daki Çağlayan Adalet Sarayı'nda DHKP-C’şi militanlar tarafından katledilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, Mersin'deki baba evinde sessizlik hakim. Kiraz ailesinin komşularından Ferhat Taşın, Savcı Kiraz'ın çalışarak okuduğunu, lisedeyken terzilik yaptığını söyledi.

Zaman gazetesinin haberi:

Aslen Siirtli olan ve yaklaşık 40 yıl önce Mersin'e göç eden 6 çocuklu Hakkı-Saadet Kiraz çifti kentin düşük gelirli ailelerinin yaşadığı Demirtaş Mahallesi 203'üncü caddedeki iki katlı evde yaşamaya başladı. Mersin Adliyesi'nde zabıt katibi olarak çalışırken emekli olan Hakkı Kiraz, yıllar önce merkez Yenişehir İlçesi Barbaros Mahallesi Nevid Kodallı Caddesi'ndeki Şeref Apartmanı'na taşındı.

'ÇOK ALÇAKGÖNÜLLÜ BİR SAVCIYDI'

Ailenin 15 yıllık komşusu Ferhat Taşın, Saadet- Hakkı Kiraz çiftinin uzun bir süredir şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'ın çocuklarına bakmak için İstanbul'da olduklarını söyledi. Ailenin tek erkek çocuğu olan Kiraz'ın şehit olmasından dolayı kendisinin ve tüm komşularının büyük bir üzüntü içinde olduklarını ifade eden Taşın, şunları söyledi:

"Mehmet Selim çok iyi bir insandı. Gazi Ortaokulu ve İmam Hatip Lisesi'nde okurken aynı zamanda terzilik yapıyordu. Çalışarak okudu. Olayı internetten öğrendim. Fotoğrafını gördüm, başına silah dayamışlar, şoke oldum. Böyle bir şey yapılamaz. Çok üzüldüm ve hemen Hakkı Bey'i aradım. Telefonda operasyonun iyi sonuçlanmasını diledim. Sesi çok üzgün geliyordu. Evlat acısı çok zor. Şu anda Hakkı Bey'in durumuna üzülüyorum. Çok değerli bir insandı. Mehmet Selim de çok saygıdeğer bir insandı. Savcıydı ama, hiç öyle görünmezdi, alçak gönüllüydü. Çocuğumuzun başına gelse bu kadar üzülmezdik. Hakkı bey, eşiyle birlikte savcı beyin çocuklarına bakmak için İstanbul'daydı. Komşuların hepsi çok üzgün. Bu bir terör saldırısıdır, lanetliyoruz bu olayı."

Mahallede sevilen bir aile olduğu belirtilen Kiraz ailesinin yaşadığı olay sonrası üzüntüye boğulan komşuları, telefon ile baba Hakkı Kiraz'a ulaşarak acılarını paylaştı.

OSMANİYE'DEN MESCİT MİNNETİ

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit olması, İstanbul'a atanmadan önce Cezaevi Savcısı olarak görev yaptığı Osmaniye'de de büyük üzüntü yarattı. Belediye Başkanı MHP'li Kadir Kaya, özellikle cezaevindeki yakınlarını görmek için gelen ailelerin ibadetlerini rahatça yapabilmeleri amacıyla belediye, müftülük ve hayırsever işadamlarıyla görüşerek cezaevinin karşısına mescit yaptırdığını, kendisine minnetle anacaklarını söyledi.

Başkan Kadir Kara, savcı Kiraz'ın şehit edilmesi nedeniyle yayınladığı taziye mesajında şöyle dedi:

"İstanbul'da meydana gelen ve ilimizde de bir dönem görev yapan Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın hayatını kaybettiği saldırıyı şiddetle kınıyorum. Akıl almaz, tarifi mümkün olmayan bir saldırı. Sayın savcımız ile birlikte Osmaniye'de birçok programda birlikte olmuştuk. Bu birlikte olduğumuz programların içerisinde benim için en kıymetli olanı Osmaniye Toprakkale T Tipi Kapalı Cezaevi karşısına yapılan mescidin açılışı ve birlikte kıldığımız cuma namazıydı. Savcımız gerçekten çok dürüst ve çalışkan bir vatan evladıydı. Şimdi ise bu saldırı ile savcımız şehit oldu. Şehit savcımıza yüce Allah'tan rahmet, ailesine ve yargı camiasına başsağlığı ve sabır diliyorum."

Teröristler tarafından hunharca şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz, 2006 yılının eylül ayında atandığı Osmaniye'de cuma namazı öncesinde mescidin açılışını yaptıktan sonra protokol ile birlikte namaz kılmıştı. 12 Nisan 2011 tarihinde gerçekleşen açılışta yaptığı konuşmasında şunları söylemişti:

"Bizler cezaevindeki mahkumlarımızın ailelerinin görüşe geldiklerinde her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. İbadet de vatandaşlarımızın ihtiyaçlarından birisidir. Biz de bu konuda çalışmalar yaparak başta Sayın İl Müftümüz, belediye başkanımız ve hayırsever işadamımızın destekleriyle bu ibadethaneyi kurduk. Kendilerine çok teşekkür ediyorum."

Savcı Kiraz, kentteki görevi süresini doldurmasının ardından 2011 yılının temmuz ayında İstanbul'a atanmıştı.

BABA HAKKI KİRAZ: YÜREĞİM YANIYOR

Oğlunun İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılan cenaze törenine katılan şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz, olayı televizyondan öğrendiğini belirterek, "Oğlum bunu hak etmemişti" dedi.

 Oğlunun cenaze törenine katılan baba Hakkı Kiraz, törenin ardından uzatılan mikrofonlara kısa bir açıklama yaptı. Şehidin babası Hakkı Kiraz şunları söyledi:

"Valla ben sakindim. Allahtan geldi dedim. Takdiri ilahi dedim. Kaderimizde bu var dedim. Oğlum bunu hak etmemişti. Ama kaderde bu varsa boynumuz kıldan incedir. Biz inanan insanlarız. Hamdolsun, gayrimeşru bir yolda değildi. Namusuyla, alnının akıyla, şerefiyle, onuruyla, haysiyetiyle,  görevinin başında takdir-i ilahi oldu. Ben memnunum, ben şükrediyorum. Yüreğimde yanıyor ama şükrediyorum."

Olayı televizyondan öğrendiğini söyleyen Hakkı Kiraz, bir basın mensubunun oğlunuzla görüşebildiniz mi sorusunu, "Görüşemedim. Arıyamadık, konuşturtmuyorlarmış" diye yanıtladı.

KOMŞULARI: DÜNYA İYİSİ İNSANLARDI

İstanbul'daki Çağlayan Adalet Sarayı'nda teröristler tarafından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, Mersin'deki baba evinde sessizlik hakim. Kiraz ailesinin komşularından Süheyla Coşkun, olayı duyunca şaşırdıklarını ailenin dünya iyisi insanlar olduğunu belirtti.

Çağlayan Adalet Sarayı'nda teröristler tarafından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, merkez Yenişehir ilçesi Nevit Kodallı Caddesi Şeref Apartmanı'nda sessizlik hakim. Komşuları baba Hakkı ile anne Saadet Kiraz'ın torunlarına bakmak için genellikle şehit olan savcı Mehmet Selim Kiraz'ın yanında kaldığını dile getirdi. Olayı duyunca evine bayrak asan komşusu Süheyla Coşkun ise "Dünya iyisi bir insanlardı. Bunun için çok üzüldük. Hiç hak etmiyordu bu ölümü. Öyle birisi değildi. Yıllardır bizim komşumuzdu beraber aynı apartmanda oturuyorduk. Annesi babası da onların çocuklarına bakmak için gitmişlerdi. Önce Osmaniye'de idiler. Şimdi İstanbul'dalardı. Onların çocuklarına bakıyorlardı tatillerde geliyorlardı. Çok üzgünüz. Rehin olduğunu haber almıştık. Haberleşmiştik. Bekliyoruz demişlerdi. Sonrada haberleşemedik, şehit olduğunu televizyonlardan öğrendik." diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum