Savaş uzadıkça Siyonistler zarar ediyor...
Ahmet Varol, Gazze'de süregelen savaşın Gazzeliler için büyük bir değişim olmadığını ancak Siyonist siyaset ve toplum için sürdürülmesi güç bir durum olduğuna dikkat çekiyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
Savaşın uzaması İsrail’in yararına değildir
Filistin’de siyonist işgal rejimi bütün insani değerleri ve ölçüleri ayaklar altına alarak katliamlar yapmaya devam ediyor. Her ne kadar dünya kamuoyunun dikkatini Gazze’deki savaş çekiyor olsa da işgal rejimi sadece bu bölgede değil Filistin’in he tarafında Filistin halkını yıldırmak ve kendisinin tahakkümünü kabul etmeye zorlamak için zulüm ve katliamlar gerçekleştiriyor. Ama üç aya yakın bir süredir sürdürdüğü soykırım saldırılarında istediğini elde edemedi.
Her şeyden önce Filistin halkı siyonist işgal rejiminin tahakkümü altında ve onun bütün dayatmalarına boyun eğerek, teslimiyet içinde yaşamayı ölmeye tercih edilebilir bulmuyor. İşgal rejiminin sergilediği bunca vahşete ve gerçekleştirdiği bunca katliama rağmen yine de işgal etmiş olduğu topraklarda 75 yıldan beri kazıklarını çakamamış, egemenliğini sağlamlaştıramamış olmasının sebebi de budur.
Gazze’ye yönelik olarak üç aya yakın bir süredir devam eden soykırım saldırıları büyük bir katliama ve yıkıma sebep olmuş olsa da bu savaşın işgal rejimi açısından da ağır bir bedeli olmuştur. Bu savaş onun kuruluşundan bu yana karşı karşıya kaldığı en zorlu ve en büyük kayba yol açan savaş olmuştur.
İşgal hükümetinin başkanı Netanyahu, kara operasyonunda kısa süre içinde bölgeyi kontrol altına alacağını umduğu Golani Tugayı’nı bölgeden çekmek zorunda kaldı. Çünkü bu tugay bölgedeki kara çatışmalarında çok önemli kayıplar verdi. Aralarında üst düzey komutanların da yer aldığı birçok elemanını kaybetti. Netanyahu’nun bu tugayı çekmesi ise mensuplarına merhamet etmesinden, onların canlarına acımasından kaynaklanmadı. Çok özel yetiştirilmiş komandolardan oluşması sebebiyle daha fazla kayıp vermesinin işgal ordusuna maliyetinin ağır olacağını düşündüğü için çekme ihtiyacı duydu. Çünkü bu türden profesyonel bir komando tugayının elemanlarının yetiştirilmesi için büyük harcamalar yapılıyor ve ona ileride de ihtiyaç duyulacağını düşündüğünden elemanlarının daha fazla dökülmesini istemedi.
Bölgede çapulcu takımıyla kara operasyonlarını sürdürme yoluna gitti. Çünkü, bir varlık savaşı verdikleri iddiasını kullanarak böyle bir savaş için ödenmesi gereken bedeli göze almaları gerektiği yönünde mesajlar verdi. Bu, bir bakıma cepheye sürdüğü çapulcu takımına mensup askerlerinin hayatlarını gözden çıkardığı anlamına geliyordu. Daha önce muhtelif vesilelerle dile getirdiğimiz üzere siyonist işgal rejimi kendi askerine veya halkına acıyan değil tamamen makyavelist, yani devletin çıkarının olduğu yerde kişilerin hayat ve haklarını feda etmek gerektiğini, aynı zamanda devletin çıkarları için verilen savaşın herhangi bir ahlakının ve kuralının olmayacağını düşünen anlayışa sahip bir rejimdir.
Ancak bu sıralarda siyonist işgal rejimine hükmeden politikacılar rejimin çıkarlarından ziyade kendi politik çıkarlarını öncelemekte ve kendi kişisel çıkarlarını “devletin çıkarı” gibi lanse ederek siyonist toplumu manipüle etmeye yani yanıltmaya çalışmaktadırlar.
Çünkü savaşın böyle uzayıp gitmesi aslında işgal rejiminin aleyhinedir ve kriz uzadıkça işgal rejiminin ödemek zorunda kaldığı bedel de büyümektedir. Nitekim olayları yakından takip eden muhtelif yorumcular bunu dile getirerek, işgal ordusunun Gazze’de büyük bir yıkıma ve katliamlara sebep olmasına rağmen askeri yönden hiçbir şey elde edemediğine bilakis askeri ve stratejik açından sürekli zararda olduğuna, kayıp verdiğine dikkat çektiler.
Filistin’deki direniş hareketlerinin Beyrut’ta düzenledikleri son ortak toplantıdan sonra yaptıkları açıklamada, işgal güçleri saldırıları tamamen durdurmadan ve karadan Gazze bölgesine soktukları askeri güçlerini çekmeden esir takası konusunda hiçbir pazarlığa girilmeyeceğini vurgulamaları işgal rejiminin taktiklerinin sonuç vermeyeceğini, direniş hareketlerinin mücadeleye devam etmekte kararlı olduğunu ortaya koymuştur. Bu arada işgal rejiminin kendi içinde yaşadığı siyasi ve toplumsal sorunlar da savaşın uzamasıyla birlikte daha da artacaktır.
HABERE YORUM KAT