‘Savaş Ağası’ ahkam keserken geçmişe göndermede bulunuyor
‘Savaş Ağası’ olarak bilinen Raşid Dostum, Taliban'ın daha önce de birçok kez kuzeye gelerek ‘tuzağa düştüğünü’ söyledi. Dostum’un bahsettiği tuzakları hatırlamak bugünkü savaşın seyrini anlamak için önemli olacaktır.
HAKSÖZ HABER
Özbek asıllı Savaş Ağası Raşid Dostum, gazetecilere yaptığı açıklamada, Taliban'ın ülkenin kuzeyinde yerinin olmadığını iddia etti.
Taliban'ın daha önce de birkaç defa Afganistan'ın kuzeyini ele geçirmeye çalıştığını ifade eden Dostum ancak bazı Taliban sorumlularının tuzağa düştüğünü hatırlattı.
Dostum, Taliban'ın bu sefer de kuzeyden çıkmasının kolay olmayacağını, bunların da öncekiler gibi tuzağa düşeceğini vurguladı.
Taliban, ülkenin Orta Asya ile bağlantısını sağlayan kuzey vilayetlerinin merkezlerini de peşi sıra ele geçirmeye devam ediyor.
Dün paralı askerleri ile beraber uçakta verdiği poz ile Kuzey vilayetine doğru yol aldığını gösteren Dostum’un yenilgiye uğraması bölge halkının en büyük arzularından.
Kale-i Cengi olayı ve Dostum’un hatırlattığı “tuzak”
ABD'nin 7 Ekim tarihinde başlayan Afganistan işgali, şiddetli bir hava bombardımanına sahne olmuştu.
Hava bombardımanının ardından ABD öncülüğündeki Kuzey İttifakı güçleri, Afganistan'ın kuzeyinden başlayarak Taliban'a karşı ilerledi.
ABD saldırısı karşısında hazırlıksız olan birçok bölgede tahkimat kuran Taliban, ABD destekli güçlerin ilerleyişi karşısında tutunamayarak geri çekildi.
Taliban rejiminin düşüşü sırasında, Afganistan'ın kuzeyinde yerli ve yabancı çok sayıda cihat yanlısı savaşçı, can güvenlikleri karşılığında Kuzey İttifakı güçlerine teslim oldu.
Teslim olma anlaşmasının karşı tarafındaki isim ise, Özbek asıllı Afgan savaş ağası Abdurreşid Dostum'du.
Kansız biçimde bölgeleri ele geçirmelerini "büyük bir zafer" olarak niteleyen Dostum, daha sonra ABD ile birlikte bölgede senelerce unutulmayacak katliamlara imza atacaktı.
Teslim olan cihat yanlılarının büyük kısmı Cevzcan ilindeki Şibirgan hapishanesine nakledildi.
Bunların içlerinden yabancı olanlar, Belh ilindeki Kale-i Cengi isimli, eski bir kaleden bozma hapishaneye aktarıldı.
Kale-i Cengi'nin uydu görüntüsü
Şibirgan'da kalan yerli Taliban mensuplarının binlercesi, kısa bir süre sonra başka hapishanelere nakledilme bahanesiyle çöllerde konteynerlere doldurulacak, bu konteynerlerde kurşuna dizilerek öldürülecek, bu katliam da Deşt-i Leyli katliamı olarak anılacaktı.
Kale-i Cengi'ye nakledilen yabancı cihat yanlısı savaş esirleri için bölgeye ABD güçlerinin gelmesi, yaşanacak katliamın bir habercisiydi.
Yaklaşık 500 savaş esirinin olduğu Kale-i Cengi'de ABD'nin sorgulamalara başlaması ve savaş esirlerinin Dostum'un sözünü tutmayacağını anlamış olması, kapsamlı bir isyana neden olacaktı.
Bir CIA çalışanının yabancı savaş esirlerince 25 Kasım 2001 tarihinde öldürülmesiyle başlayan isyan yaklaşık 6 gün sürdü.
Kuzey İttifakı güçlerinin ilk aşamada Kale-i Cengi'den çekilmesiyle ABD bölgeye takviye birlikler gönderdi.
Oldukça küçük bir alandaki Kale-i Cengi ABD savaş uçakları tarafından şiddetli bir şekilde bombalandı. Daha sonra tanklar ve zırhlı araçlar, birçoğu silahsız olan savaş esirlerinin bulunduğu hapishaneyi bastı.
Teslim olmayı reddeden son yabancı savaşçılar da, Kale-i Cengi içerisine soğuk su basılarak teslim olmaya zorlandı.
Yalnızca 86 kişi baskından sağ kurtulurken, aralarında Arap, Özbek, Türkistanlı, Çeçen gibi birçok milletten yabancı savaş esirinin olduğu yüzlerce kişi öldürüldü.
Sağ kalanlar ABD tarafından Guantanamo başta olmak üzere çeşitli kamplara gönderildi.
Katliama tanık olan bazı yabancı savaşçılar, Kale-i Cengi'de bir isyan olmadığını, ABD'nin bölgede yabancı savaşçıları ortadan kaldırmak için bir katliam planladığını savundu.
Taliban’ın ilerleyişi sürüyor
Taliban, son 6 günde biri ülkenin güneybatısında, biri batısında, diğer yedisi kuzey ve kuzeydoğuda olmak üzere toplam 9 vilayet merkezini Afgan hükümet güçlerinden aldı.
Afgan hükümeti hala 34 vilayet merkezinden 25'ini kontrolünde tutuyor.
Taliban'ın kontrolüne giren yerlerdeki ilk icraatlarından birisi de geçmişe adeta bir gönderme sayılabilecek bir eylem olan; cezaevlerinde bulunan tüm mahkumları serbest bırakmak oluyor.
HABERE YORUM KAT