Sattırdıkları evin tamamı, bir oda etmiyor!
Şimdi anlaşıldı.. Meğerse beyefendilerin, hanımefendilerin standartları böyle imiş! Milyon dolarlık evler... Havuzlu lüks sitelerde oturup, aleme düzen vermeler!..
Kendileri böyle yaşadıkları için, İstanbul’da hiç mahkeme kalmamış gibi, gidip Ankara’daki açtıkları davada, mahkeme onların standartlarına göre değerlendirme yapmış..
Başbakan dava açtığında “katlanacaksın” diyen mahkemeler, Dilipak’a 167 milyar ödeme çıkartmışlar!
Hem de, savunma bile yapmasına imkân tanımadan.
Gerçi Erkaya’nın mirasçıları, tahsil edecekleri para ile, gazetemiz yazarı Abdurrahman Dilipak’ın tek evini elinden almış oluyorlar ama, onların standartlarına göre, oturdukları evin bir odası bile etmiyor o para!
Evet, “hakkımızı helal etmediğimiz”i deklare ettiğimiz Güven Erkaya’nın mirasçılarının açtıkları davada, Dilipak’ın evi satılıp, 167 milyar lira davacılara ödeniyor..
Ama bu tazminatı alacak olanlar, 1.5 milyon dolarlık evlerde oturuyorlar!
Dilipak’ın evi 167 milyar.. Onların evleri ise, 1.5 milyon dolar.
Erkaya’nın evinin oturma odasının fiyatını hesaplasanız, onu bile alamazsınız bu parayla..
Görüyor musunuz Türkiye’nin işlerini!
Kimler, nerelerde, ne dairelerde oturuyorlar?
Memur maaşı dışında bir geliri olmayan insanlar, hangi malvarlıklarına sahipler?..
Biz, 28 Şubat sürecindeki hukuk dışı uygulamaları sebebiyle GüvenErkaya’ya “hakkımızı helal etmiyoruz” demiştik ama, şimdi edindiğimiz bilgilere göre, helal edilmeyecek başka şeyler de ortaya çıkacak gibi..
Evet; telefonlarımıza çıkmıyor olsalar da soralım muhataplarımıza ve cevaplarını bekleyelim: “Bu malvarlığının kaynağı nedir?”
Ticaretle uğraşmayan bir subay, oramiralliğe yükselse de, hayatı boyunca alacağı maaş belli..
Hatta lafı fazla uzatmaya da gerek yok. Erkaya ile aynı makama kadar yükselen, aynı görevlerde bulunan bir örnek var önümüzde..
O isim; Deniz Kuvvetleri eski Komutanı, Oramiral İlhami Erdil.. İlhami Erdil için açılan “Haksız mal edinme” sebepli ceza davasında, mahkeme ne karar vermişti?
Bilirkişi raporuna dayanarak, “Hayatı boyunca aldığı maaşı hiç yemeden kenarda tutsa, bu malvarlığını edinemez!”
Erdil’in malvarlığı, İstanbul Alkent’te iki daire idi..
Erkaya’nın da malvarlığı, şimdilik göründüğü kadarı ile, İstanbul Alkent’te bir daire olarak garanti..
Gerisini de okuyucularımızın bize yapacakları telefonlarla öğreneceğiz mutlaka..
Biz şimdilik garanti olan daire üzerinden konuşalım..
Erkaya, bu daireyi malvarlığı beyanında acaba göstermiş midir?
Göstermiş ise, değer olarak ne beyan etmiştir? Bu değer, geliri ile orantılı mıdır?
Ve sadece Erkaya mirasçılarına değil, tüm TSKmensuplarına bir soru: “Türkiye’de subaylık yapmak, oramiralliğe yükselmek, 1.5 milyon dolarlık ev alacak kadar bir malvarlığı edinmeyi sağlayabilmekte midir?”
Aslında cevap da belli. Erdil davasında verildi çünkü!
Askerî yargı, “Bu hesapta bir yanlışlık var” dedi..
Şimdi aynı ilçenin aynı sitesinde, aynı kuvvet komutanlığından emekli bir başka oramiralin dairesi ortaya çıktığına göre, onun için de bir bilirkişi görevlendirilmesi gerekmez mi?
Bakalım, Erkaya’nın maaşı ile o daire satın alınabiliyor mu?
Yoksa bu tür eleştiri alanların, sık sık başvurdukları üzere, “özel indirimler” mi yapılmıştır Sayın Erkaya’ya..
Tabiî o zaman da, başka bir soru gelecek akla: “Bu özel indirim niçin yapılmıştır?”
Öyle ya; bir müteahhit/bir işadamı/bir daire sahibi; bir kamu görevlisine taşınmaz satarken, “özel indirim” niye yapar?
Bunu da bir kenara not edip, muhatapların cevaplandırmalarını bekleyelim.
Cevaplandırsınlar ki; gerçekleri bilelim..
Bir gazetecinin tek evini sattırıp, bedelini tazminat olarak almayı başardılar..
Peki, oturdukları evin nasıl edinildiğini de cevaplamayı, bakalım başarabilecekler mi?
Umut ederim ki başarırlar..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT