1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Sapkın eğilimlerle Dünya Bankası'nın ne alakası var?
Sapkın eğilimlerle Dünya Bankası'nın ne alakası var?

Sapkın eğilimlerle Dünya Bankası'nın ne alakası var?

Ahmet Varol, Dünya Bankası'nın sapkın ilişki karşıtı aldığı kararlar sebebiyle Uganda'ya uyguladığı baskı ve yasakları inceliyor.

11 Ağustos 2023 Cuma 12:00A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

Eşcinselliğe Destek Bankası

AIDS başta olmak üzere birtakım salgın hastalıklar Afrika’daki bazı ülkelerin en önemli problemleri arasında yer alıyor. Bazı ülkelerde bu hastalıklar yüzünden yaş ortalaması 45-50’ye kadar düştü. Oysa o ülkelerde yaş ortalaması yakın zamana kadar 65 civarındaydı. Avrupa’da yaş ortalamasının yükselmesi sebebiyle emeklilik yaşı yükseltilirken Afrika’da yaş ortalaması düşüyor. Çocuk ölümlerinde büyük oranda artış gözleniyor.

AIDS salgını Uganda’nın en önemli sıkıntılarından biridir. Bu sorun sadece belli bir kesimi değil toplumun tümünü doğrudan etkiliyor. Bugün nüfusunun 45 milyonu aştığı tahmin edilen bu ülkede AIDS’ten hayatını kaybedenlerin sayısı yüz binleri buldu. Virüs taşıdıkları tahmin edilenlerin sayısı ise 1,5 milyonu aşıyor. Ortalama her 28 kişiden birinin bu virüsü taşıdığı tahmin ediliyor.

Hastalığın kesin tedavisi olmadığı gibi koruma amaçlı sağlık hizmetleri de çok pahalı olduğundan toplumun genelini etkileyen bir musibet halinde. Muhtelif Afrika halkları arasında aynı derecede yaygın olan bu hastalıktan dolayı gerçekleşen ölümler ya da insanların başkalarının bakımına ihtiyaç duyacak derecede düşkün hale gelmeleri toplumun üzerinde ağır bir yük oluşmasına yol açıyor.

Uganda’ya yaptığım ziyaret esnasında ülke müftüsüyle sohbetimizde bu konu üzerinde de durmuştuk ve müftü söz konusu ölümler yüzünden bakıma muhtaç çok sayıda yetim ve dul olduğunu dile getirmişti. Müftülüğe bağlı muhtelif yetim yurtları açılmış ama ihtiyacı karşılamanın çok gerisinde kalıyor. Dullar ve yetimler sorununu misyoner kuruluşlarının kendi amaçları için istismar edeceklerini tahmin ediyorsunuzdur. Ama bu kuruluşlar da tüm dullara ve yetimlere ulaşma, onların bakım ve eğitimle ilgili ihtiyaçlarına cevap verme imkânına sahip değiller.

Eşcinsel ilişkilerin özellikle de Afrika’da, bu hastalığın yayılmasında çok büyük rolü olduğu, tarafsız ve dürüst konuşan herkesin itiraf ettiği bir gerçek.

Uganda hükümeti işte bu hastalıkla mücadele amacıyla, kesinlikle siyasi bir boyutu olmayan, tamamen sağlıkla ilgili ve ülke halkının ciddi bir sorununa çözüm bulmak, koruyucu tedbirler almak için bir yasa çıkardı. Yasanın öncelikli gayesinin AIDS hastalığının yayılmasının önlenmesi olduğu zaten açıklamalarda belirtildiği gibi eşcinsellik konusu da içeriğinin tümünü değil, sadece hastalığın yayılmasına yol açan fiiller arasında yer alması sebebiyle bir tedbir olarak, bunun teşvik edilmesine karşı tedbirler alınması şeklinde bir parçasını oluşturuyor. Yani asıl gaye ülkenin yıllardan beri en büyük sıkıntıları arasında ve belki de birinci sırasında yer alan bir musibetle, salgınla mücadele edilmesi.

AIDS kadar tehlikeli olmadığı bilinen koronavirüs salgını çıktığında insanların birbirlerine yaklaşmaları, doğrudan temasları, maskesiz dolaşmaları vs. gibi nice fiiller yasaklanmıştı. Bu yasaklara uyulması için çok katı cezalandırmalar yapan yönetimler değil bu yasakları eleştirenler haksız bulundu sürekli.

AIDS salgınının Uganda’da çok ciddi bir sorun olduğu, eşcinselliğin de bunun birinci sebebi olduğu bu ülkeyi az çok tanıyan tüm uluslararası kuruluşların bildiği bir gerçek. Üstelik bu tür ilişkiler insanın fıtratına aykırı olduğu gibi insanın bu konuda ihtiyacını karşılamasının fıtrata ve sağlığa uygun olan şekli mevcut. Yasaklanan fıtrata ve sağlığa aykırı olan, hastalığa üstelik bir ülkede salgın haline gelen çok tehlikeli bir hastalığın yayılmasına neden olan şekli.

Böyle bir yasal tedbire başvurmasından dolayı Dünya Bankası’nın Uganda’yı cezalandırması, “Bu yasa değerlerimizle temelden çelişiyor.” diyerek finans desteğini kesme kararı alması aslında, küresel emperyalizmin ve dayatmacı politikalarında baskı aracı olarak kullandığı uluslararası kurumlarının insani değerlerden ne kadar uzaklaştığını gözler önüne sermesi açısından dikkat çekicidir.

Eğer korkunç salgınla mücadele edilmesi sizin değerlerinizle temelden çelişiyorsa, sizin değerleriniz insanlığın bütün değerleriyle temelden çelişiyor demektir.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum