Dernek salonunda yapılan seminerde Sirac ERDEN ve katılımcılar Tebbet suresi ve Ebu Leheb konusunda aşağıdaki hususlara vurgu yaptılar.

-Henüz daha vahyin başlangıcı sayılabilecek bir dönemde nazil olan surenin Rasul'ün (a) ve ilk dönem Müslümanlarının bilinç ve davranışlarında çok önemli bir dönemece isabet ettiği görülmelidir.

-Soy bağının aşiret yapısının çok güçlü olduğu Mekke'de "Ebu Leheb'in elleri kurusun, "vurgusu ile Vahyin öncelediği bağın soy bağı ya da başka bir bağ değil iman ve tavır birlikteliği olduğu anlaşılmalıdır.

-Allah Rasulü'nün amcası konumundaki birine (Ebu Leheb) Elleri kurusun şeklinde bir beddua ettirilmesinden de anlaşılmaktadır ki İslami mücadelenin öncelediği şey kendi gündemini oluşturmak için çaba göstermek olmalıdır.

-Ebu Leheb Mekke'de çıkarcılığı ile inatçılığı ile Peygambere olan düşmanlığı ile ün salmış ve hiç kimsenin mümin olsun veya müşrik olsun kendisine inanmadığı birisi konumundadır.

-Ebu Leheb'le safların tamamen netleştirilmesinden İslami mücadelenin ilkeleri ve olmazsa olmazları olan bir mücadele olduğunu anlayabiliriz.

-Bugün İslam'ı hoşgörü dini olarak sunmaya çalışanların bu suredeki vurguları anlayamadıkları ortadadır.

-Ebu Leheb Mekke'de azgınlığın tüketimin tefeciliğin yalancılığın sembolüdür ve Allah bu nedenle Müminlerin seküler bir dünya görüşüne sahip olmamalarını dünyevileşmemelerini emretmektedir.

Sapanca'daki Hayat Kitabımız Kur'an Seminerlerine 12 Mart 2011 Cumartesi günü saat 20.00 de Yılmaz KARAKIŞ tarafından verilecek Rabbe yakınlaşmak ve Fecr Suresi semineri ile devam edilecek.