HAKSÖZ-HABER

Türkiye son dönemde medyaya yönelik baskı ve sansür iddialarının çokça konuşulduğu bir ülke. Sol ve liberal camiada ülkede ifade özgürlüğünün tam bir tasallut altında tutulduğu ve muhalif hiçbir gazetecinin güvende olmadığı bir ortamın inşa edildiğine dair bilhassa medya kanalıyla güçlü bir algı inşa edilmiş durumda. Ve ne enteresandır ki, böylesi olumsuz ve endişe verici bir kanaatin bu derece yaygınlaştırıldığı bir medya ortamında bir yayın organına yönelik düzenlenen vahşice bir saldırı sıradan, kıytırık bir haber muamelesine maruz bırakılabiliyor.

İBDA fikriyatı çizgisinde yayın yapmakta olan Adımlar dergisine yapılan bombalı saldırı şiddete tapan sol zihniyetin saldırgan karakteriyle birlikte, sözde ifade özgürlüğünün yılmaz savunucusu rollerindeki sol-liberal medya sahtekarlığını da açığa çıkaran bir hadise olmuştur.

25 Mart Çarşamba akşamı Adımlar dergisinin Çağlayan’daki bürosuna yönelik düzenlenen ve sözde katliamcı söylemi cezalandırma adına paravan nitelikli sol bir örgüt tarafından üstlenilen saldırı katliamcı zihniyetin tipik bir dışavurumudur. Dergi çalışanlarından 1 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı ve meskun bir mahalde tertiplenen saldırıda kullanılan bombanın hacmi açık bir katliamın hedeflendiğini ortaya koymaktadır.

Her fırsatta medya organlarının üzerindeki baskılardan şikayet edenlerin, gazetecilere yönelik kuşatma politikası izlendiğinden yakınanların bombalı saldırıya uğrayan bir dergi ile ilgili olarak en küçük bir kınama ifadesi dahi kullanmadıkları ve hatta “IŞİD’i destekliyordu” ve benzeri hatırlatmalarla örtük biçimde saldırıyı meşrulaştırmaya çalıştıkları dikkatlerden kaçmamıştır. Adımlar dergisine yönelik saldırıyla birlikte, bu ikiyüzlü tutumu da kınıyor, lanetliyoruz.