1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Sanıkların Tanığa Dönüştüğü Mısır Devrimi'nin 8. Yılı
Sanıkların Tanığa Dönüştüğü Mısır Devrimi'nin 8. Yılı

Sanıkların Tanığa Dönüştüğü Mısır Devrimi'nin 8. Yılı

Mısır'ı 30 yıl yöneten Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanan 25 Ocak Devrimi’nin üzerinden 8 yıl geçti ancak süreç rollerin değiştiği, "sanıkların tanık" olarak ifadesine başvurulduğu bir hâl aldı.

23 Ocak 2019 Çarşamba 18:21A+A-

Analiz: Aydoğan Kalabalık / AA

Mısır'ı 30 yıl boyunca yöneten Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanan 25 Ocak Devrimi’nin üzerinden 8 yıl geçti ancak süreç rollerin değiştiği, "sanıkların tanık" olarak ifadesine başvurulduğu bir hâl aldı.

Devrik Cumhurbaşkanı Mübarek ve onun döneminde görev yapmış bakan, bürokrat, milletvekili ve onlarca üst düzey yetkili; eylemcileri kasten öldürmek, adam öldürmeye teşvik, rüşvet ve yolsuzluk gibi suçlamalarla gözaltına alındı ve yargılandı. Ancak, aradan geçen 8 yıllık sürede Mübarek dönemi figürlerinin tamamına yakını ya beraat etti ya da salıverilmek için gün sayıyor.

Yaklaşık bir ay önce görülen "Hapishaneler baskını" davasında olduğu gibi devrik lider Mübarek ve yol arkadaşları mahkemelerde artık sanık değil, tanık sandalyesinde oturuyor.

2011 yılında ilk kez yargıç karşısına çıktığında 83 yaşındayken mahkeme salonuna sedyeyle getirilen Mübarek, 8 yıl aradan sonra tanık olarak çağrıldığı mahkemeye 91 yaşında elinde bastonla yürüyerek geldi.

Mursi ve Mübarek'in yüzleşmesi

Mübarek’in tanık sandalyesinde oturduğu 26 Aralık 2018 tarihi, Mübarek ve Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yüzleştiği gün olarak kayıtlara geçti.

Devrik Cumhurbaşkanı Mübarek sanık sandalyesinde, Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi ve diğer 27 kişi ise demirlerle kuvvetlendirilmiş cam kafesin içindeydi.

Mursi diğer sanıkların aksine ayakta duruyordu. Onun bu durumu ülke kamuoyunda heyecan şeklinde yorumlandı. Kameralar Mursi’yi, bir köşede pür dikkat salonda olanları takip ederken görüntüledi.

Duruşma esnasında cam kafesin içinde bulunan şehit Esma’nın babası Muhammed el-Biltaci de Mübarek’e soru sormak için yargıçtan izin aldı.

Biltaci’nin Mübarek’e sorularının tamamı 25 Ocak Devrimi olayları esnasında Mısır’ın doğu sınırından girerek eylemcilere ateş ettiği ve ülkede kaos çıkardığı iddia edilen 800 kişi hakkındaydı. Ancak devrik Cumhurbaşkanı soruları, kaçamak cevaplar vererek geçiştirdi. Biltaci ise konuşmasının sonunda Mübarek'in yalan söylediğini ve ilahi adaletten kaçamayacağını belirtti.

Eski İçişleri Bakanı Adli’nin tanıklığı

Devrim esnasında İçişleri Bakanlığı yapan ve devrimden sonra yargılanan Habib el-Adli de artık sanık değil tanık kürsüsünde oturuyor. Mursi ve diğer 27 kişinin yargılandığı "Hapishaneler baskını" davasına o da tanık olarak katıldı.

Adli, duruşması sırasında 25 Ocak’ın devrim olmadığını, Mısır’a yabancılar tarafından kurulmuş bir “komplo” olduğunu söyledi.

Mübarek döneminde 13 yıl İçişleri Bakanlığı yapan Adli, "öfke cuması" olarak bilinen ve eylemlerin başlamasından iki gün sonra 28 Ocak 2011'de düzenlenen halk ayaklanmasında, yüzlerce gencin öldürülmesinden ve binlercesinin de yaralanmasından sorumlu tutulmuştu.

Adli hakkında “göstericileri öldürmek”, “görevi kötüye kullanmak” ve “yolsuzluk” davaları açılmış ancak bunların hepsinden beraat etmişti.

Mısır parlamentosunda kurulan gerçekleri Ortaya Çıkarma Komisyonu raporuna göre, 25 Ocak Devrimi olaylarında 846 kişi hayatını kaybetti.

Mübarek'in oğulları: Ala ve Cemal

Mübarek’in oğulları Ala ve Cemal Mübarek hakkında da devrimden sonra “Eylemcileri öldürmek” ve “Cumhurbaşkanlığı sarayları” davaları açıldı.

Devrimden hemen sonra 2011 yılında gözaltına alınan Mübarek kardeşler, Cumhurbaşkanlığı sarayları davasında 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezalarını çekip 2015 yılında serbest kalan Ala ve Cemal kardeşler, “Borsada yolsuzluk” ve “Borsa kurallarını ihlal ve haksız kazanç” davalarında ise tutuksuz yargılanıyor.

Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Zekeriya Azmi de Mübarek döneminin öne çıkan isimlerden biriydi.

Hakkında “Haksız kazanç sağlamak” suçlamasıyla dava açıldı, o da 5 Ocak’ta beraat edenler kervanına katıldı.

Devrimin sahipleri hapishanede

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) üyelerinin yanı sıra devrimin fitilini ateşleyen diğer liberal, devrimci, solcu ve sosyalist grup ve teşkilatların önde gelen isimleri ya hapishanelerde ya da ülke dışında yaşıyor.

Yaklaşık 5 yıldır gözaltında tutulan devrimin simge isimlerinden liberal aktivist Ahmed Duma hakkında geçen 10 Ocak’ta 15 yıl hapis cezası verildi. Diğer devrimci liberal Ala Abdulfettah hakkındaki 5 yıllık hapis cezası da 2017'de Yargıtay tarafından onandı.

Muhammed el-Baradey tarafından kurulan Dustur Partisi yöneticilerinden Şadi el-Gazali Harb, Mayıs 2018'de, “devlet güvenliğini tehdit eden yalan haber yaymak” ve “yasa dışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla gözaltına alındı.

“Devrim Gençliği Koalisyonu” eski resmi sözcüsü Muhammed el-Kassas Şubat 2018’de gözaltına alındı. Sol eğilimli devrimci gruplara yakınlığı ile bilinen eski büyükelçi Masum Merzuk Ağustos 2018’de gözaltına alındı.

Devrimde etkin rol oynayan 6 Nisan Hareketi'nin lideri Ahmed Mahir ve yardımcısı Muhammed Adil de 3’er yıl hapis yattı.

Devrimin 8’inci yılında Mübarek ve ekibinin beraat ederek özgürlüğüne kavuştuğu, devrimi gerçekleştiren gençlerin ise henüz yargı ve hapis sürecinde olması dikkati çekiyor.

Mısır’da yaşananlar Karnak filmini akıllara getiriyor

Mısır’da son 8 yılda yaşananlar, Nobel ödülü sahibi Mısırlı ünlü edebiyatçı Necib Mahfuz’un romanından uyarlanan “Karnak” adlı filmi akıllara getiriyor.

Nur Şerif ve Kemal eş-Şinnavi gibi ünlü isimlerin rol aldığı filmde devrimci komünist gençleri gözaltına alan ve onlara işkence eden polisler de bir gün gençlerin bulunduğu hapishaneye atılıyor.

Orada karşılaştıklarında gençler polis şefi rolündeki Kemal eş-Şinnavi’ye tepki gösteriyor. Şinnavi ise onlara filmin final sahnesini oluşturan şu ifadeyi söylüyor:

"Hatasız devrim olmaz. Hepimiz suçluyuz ve hepimiz rejimin kurbanlarıyız."

Etiketler :

HABERE YORUM KAT