1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Sanıkları kayıranlara 9 ay ceza!
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Sanıkları kayıranlara 9 ay ceza!

04 Ağustos 2010 Çarşamba 05:22A+A-

Fikir suçundan tutun, trafik kazasına kadar, şu veya bu sebeble mahkemelik olanlar bilirler..

Bir otele gitseniz, bir resmi daireye girerken güvenliğe kimliğinizi bıraksanız, trafikte bir cadde kenarında çevirmeye denk gelseniz, derdest edilme ve tatsız saatler yaşamaya hazır olmanız gerekir.
Niye?
Bilgisayar icat oldu, mertlik bozuldu çünkü..
Otele gidip, kimliğinizi mi bıraktınız. Artık otelde kalan herkesin kimlik bilgileri, otomatik sistemle, o bölgenin polis karakolunda anında veriliyor. Daha doğrusu, karakol sisteme girerek, otelde kalanları anında görüyor. Görüyor ve yakalaması olanları, gidip otelden alıp, nezarethaneye buyur ediyor.
Resmi daireye (özellikle Emniyet) girdiğinizde, kimliğinizi kapıya mı bıraktınız. Kapıdaki görevli, sisteme girip bakıyor: “Aranan kişilerden mi?”
Ve çıkışta, “Siz böyle buyurun” deyip, en yakın karakola sizi teslim ediyor.
Sonuçta, sizin veya mahkemenin ihmali ile, veya bir başka sebeble haberiniz olmadan aleyhinize verilen bir yakalama kararı var ise, geceyarısı otel odasından alınıp, karakolun nezarethanesinde sabahlayabiliyorsunuz.
Konya eski milletvekillerinden, gazetemizin de yazarı olan Prof.Dr.Mustafa Ünaldı, Ankara’daki bir düğün törenine katılmak üzere kalmak istediği otelde, sabah saatlerine doğru gözaltına alınmış; ancak ertesi günü mahkemeye sevkedilip bırakılmıştı.
Meğerse mahkeme, Mustafa Bey’i yazdığı bir yazıdan dolayı ifadesini almak için arıyormuş da, bulamıyormuş. Yakalama kararı verilince, tüm Türkiye’de aranmaya başlanmış,Mustafa Bey. Bir gece otelde kalmaya niyetlenince de anında derdest edilmiş.
Bugün gazetesi yazarlarından Adem Yavuz Arslan, bir toplantı için bulunduğu otelde, aynı muameleye maruz kalmıştı. Geceyarısı karakola götürülmüş, ertesi günü akşam saatlerine yakın bırakılmıştı.
Benim de bir evrak teslimi için Emniyet’e gittiğimde, benzer muamele başıma gelmişti.
Hâlâ da, gazete dışına çıkarken, hep tedirgin olurum.
Yolda bir çevirme olursa.. Bizim atladığımız bir davadan dolayı, haberimiz olmadan aleyhimize yakalama kararı verilmiş ise..
Bizi çeviren polisler, kimliğimizi sisteme girdiklerinde, “Yakalaman varmış, buyurun karakola” derse.. Sabaha kadar karakolda misafirsin artık..
Sistem böyle kuruldu artık.
Sistem kuruldu ve kötü niyetliler için tedbirler de alındı..
Çevirme yapan polisler, kimliğinizi sisteme girdiler mi, artık “Neyse canım, sen gazeteci imişsin. Git, yakalamanı kaldırt” diyemiyorlar.Çünkü kimin bilgilerini sisteme girdi ise, o kişi kendisine zimmetleniyor artık.
Veya otel yetkilileri, “Şu arkadaş bizim tanıdık. Kimliğini almayalım, sisteme girmeyelim” türünden kuralsızlıklar da yapamıyorlar.
Cezası var bu tür kaçırmaların.
Tüm bunları niye anlatıyorum.
Sade vatandaş iseniz, aleyhinize yakalama kararı verildiğinde, ya yolda, ya resmi binada, ya otelde, ya da bir başka yerde, güvenlik görevlileri yakanıza yapışır.
Amaaa..
Egemenlerdenseniz, Balyoz operasyonunda olduğu gibi, yakalama kararlarınız infaz edilmez. Hiçbir şey yokmuş gibi, orduevinde de kalırsınız, resmi dairelere de girer, çıkarsınız...
Peki bu uygulamanın kanunda bir cezası yok mu?
Yani yakalama kararına rağmen, orduevlerinde kalan subayları derdest edip yetkililere vermeyenler için bir ceza yok mu?
Var..
Türk Ceza Kanunu’nda, “Suçluyu Kayırma” başlığı altında bir madde var..
283. Madde bu..
Şöyle deniliyor maddede: “Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkân sağlayan kimse, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Balyoz sanığı olan ve aleyhinde yakalama kararı olan 102 kişinin “tutuklanmasından kurtulması için imkân sağlayanlar”ın, asgari 6 ay hapis cezası almaları gerekirmiş, demek ki..
Maddenin hemen devamında, suçu işleyen kişinin memur olması durumu düzenlenmiş..
O bölüm de şöyle: “Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Bu suçu memurların işlemesinde ise, cezanın asgari miktarı, 9 aya çıkıyormuş demek ki!
Şimdi soru şu: Balyoz davası sanığı 102 kişinin kaldığı orduevlerinin sorumluları (aynı zamanda memur da olduklarına göre), asgariden 9 aylık hapis cezasını almaya hazırlar mı?
Bir orduevinde birden fazla yakalaması olan kişi var ise, çarpın 9 ay ile sanık sayısını.. Bulun hapis cezasını..
Evet, yakın tarihte, bu davalar açılmaya başlandığında, kimse “Canım bu da nereden çıktı” demesin.
Bizden hatırlatması.. Yakalaması olan herkesi, gören veya bilenlerin, en yakın güvenlik görevlilerine bildirmeleri gerekir..
Bildirmedin mi, cezası 6 ay. Memur isen, cezan 9 ay..
Yakalaması olan sanıkları koruyan, kollayanlara duyurulur!..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT