Sanıklar, Avukatlarına Rağmen Savunma Yaptı
Ergenekon davasında sanık avukatlarının davayı uzatma girişimleri sonuçsuz kaldı. Sanıklar avukatların bütün çabalarına rağmen savunma yaptılar.
Haber: Muhammed Emin / Yeni Akit
Ergenekon Terör Örgütü davasında sanık avukatlarının davayı uzatma girişimleri sonuçsuz kaldı. Sanık avukatları; dünkü duruşmada, savunma yapmayan sanıkların susma hakkını kullanacağı yönündeki karardan dönülmesine yönelik başvuruda bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, daha önce bu konuda ara karar verildiği için ayrıca bir karar verilmesine gerek olmadığını söyledi. Bunun üzerine Tuncay Özkan’ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, Veli Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük bağırarak durumu protesto etti.
SANIKLAR, AVUKATLARIN PROTESTOSUNA RAĞMEN SAVUNMA YAPTI
Sanık avukatlarının bağrışları sürerken tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü, savunma yapmak istedi. Ahmet Çörtoğlu, Güler Kömürcü’nün, savunmaya başlamasıyla ayakta durarak protestosuna devam etti. Ardından tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü, Abdülvahit Özkaya ve Murat Uslukılıç savunma yaptı. Ahmet Çörtoğlu’nun, sanık Abdülhavit Özkaya’nın avukatının askerde olduğunu söylemesi üzerine, “Neden askerde?” diye tepki göstermesi ve savunmasına müdahalede bulunması dikkat çekti.
BAŞBUĞ DURUŞMADA, TAŞDELER YOK
Ergenekon davasının 286. duruşmasında, 45 tutuklu sanık ile 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ da duruşmaya katıldı. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ile emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Duruşmayı, CHP milletvekili Süheyl Batum da izledi.
DURUŞMADA 2 YEDEK ÜYE DE BULUNDU
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, üye hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Ercan Fırat’ın yanında iki yedek üye olarak, hakim Fatih Mehmet Uslu ve Nihat Topal da duruşmaya katıldı.
Cumhuriyet Savcısı olarak da Mehmet Ali Pekgüzel duruşmada hazır bulundu. Genelde duruşmalara bir mahkeme başkanı ile iki üye hakimden ve bazen de bir yedek hakimin katılımı ile oluşturulan bir heyetle çıkılıyordu.
ÇÖRTOĞLU’NUN DAVAYI SABOTE GİRİŞİMİ SONUÇSUZ
Kimlik yoklamalarının ardından sanık avukatları, önceki duruşmada; “Bundan sonra savunmalarını yapmayan sanıklar için susma haklarını kullandıkları kabul edilecek” şeklindeki ara karara itiraz etmek amacıyla usule ilişkin konuşmak istedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, her avukata söz veremeyeceklerini söyledi. Tutuklu sanık Tuncay Özkan’ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, bazı sanık avukatları tarafından imzalanmış ve ortak bir dilekçe olarak belirttiği dilekçeyi mahkemeye sundu. Başkan Özese, dilekçede, savunma yapmayan sanıkların susma haklarını kullandıklarının kabul edileceği ve sanık avukatlarına duruşmada hazır bulunmaları için gerekli ihtarın yapılmasına ilişkin ara karardan dönülmesinin istendiğini açıkladı. Özese, bu açıklamanın ardından da daha önce bu konuda ara karar verildiği için bu konuda ayrıca bir karar verilmesine gerek olmadığını söyledi.
Çörtoğlu, “Mahkeme, savunmalara başlanmadan önce dilekçemde de belirttiğim taleplerin karara bağlanmasını istiyorum. Mahkemenin, geçen celse aldığı ara karardan dönmesini, aksi halde dilekçemizin işleme konulmasını talep ediyorum” dedi. Özese, Ahmet Çörtoğlu’na, “Mahkeme şu anda karar vermeye gerek görmüyor. Sizi atmak istemiyoruz” dedi.
Özese’nin, açıklamasının ardından Ahmet Çörtoğlu, Zeynep Küçük ve İlkay Sezer’in de aralarında bulunduğu avukatlar, karar verilmeden savunmalara geçilmemesini istedi.
Özese’nin, yerine oturmasını istediği avukat Çörtoğlu, “Söz almak istediğim, konuşmak istediğim için atın beni salondan” diye bağırdı. Çörtoğlu, mikrofonunun sesinin de kapatılmasının ardından bu isteklerini bağırarak dile getirince Özese de; “Sizi atmak istemiyoruz. Madem oturmak istemiyorsunuz, o halde ayakta dinleyin duruşmayı” dedi. Gergin anlar yaşanan duruşmada avukat Çörtoğlu’nun oturmaması üzerine sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı. Çörtoğlu, yaklaşık 10 dakika kadar duruşmada ayakta bekledi. Ancak Çörtoğlu’nun bu sürenin ardından yerine oturduğu gözlendi.
SAVUNMALARIN ALINMASINA BAŞLANDI
Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü, 4 Nisan 2013 tarihinde mahkemeye yazılı olarak sunduğu savunmasının doğru olduğunu ve bu savunmasının sözlü savunması olarak tekrarladığını söyledi. Abdülvahit Özkaya da, avukatının askerde olduğunu belirterek, “Sanıklardan Hüseyin Görüm’ü kiracı olduğum işyerinde mal sahibi olarak tanıdım. Çocuklarıma hatıra olarak tuttuğum notlar nedeniyle sanık oldum” dedi. Özkaya, “Ülkeye 50 yıl geriye götüren darbeleri nasıl savunabilirim?” diye sordu.
“MUSTAFA BAKICI KEŞKE BURADA OLSAYDI”
Ardından tutuksuz sanık Murat Uslukılıç’ın savunmasına geçildi. Uslukılıç’ın savunması sırasında duruşma salonunda mahkeme heyetinin iki yanında bulunan, video ve kamera yansıları için kullanılan iki bez panodan birinde savunma yapan sanığın görüntüsü yansıtıldı. Diğer panoda ise sanığın savunma sürelerinden geri kalan zamanı gösteren dijital bir kronometre yansıtıldı. Murat Uslukılıç’ın, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi İşlem Dairesi’nde oluşturulan kara propaganda sitelerinin geri dönülmeyecek şekilde silme işlemini yürüten davanın firarı sanığı Emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı’yı eleştirdi ve “Keşke Mustafa Bakıcı burada (mahkemede) olsaydı, neden sildirdiğini açıklasaydı. Güvenli silme işlemine sadece nezaret ettim. Yalan makinasına bağlanmak istiyorum” dedi.
Peker’den CHP’lilere sert eleştiri
Davanın tutuklu sanıklarından Sedat Peker, duruşmaya gelen CHP’li milletvekillerini eleştirdi. Peker, bazı CHP’li milletvekillerinin, sanıklardan Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal’a destek vermek için duruşmaya geldiklerini belirterek, “Hatta güvenlik güçleri ile mücadele ederek arkadaşlarını savunuyorlar. Bu gayet normal. Ancak dışarı çıktıklarında benim hakkımda şikayette bulunuyorlar. Cezaevinde fayanslarım farklıymış. Bana farklı muamele yapılıyormuş. Temiz ve titiz olmak suç mu? Cezaevi kantininde LCD televizyon satılıyor. Herkes alıp koğuşuna koyabilir. Bu konularda da cezaevi müdürü ve başsavcı da gelerek koğuşumda inceleme yaptılar ve normal şartlarda yattığımı rapor ettiler. Madem aynı örgütün mensubu olmakla suçlanıyoruz neden benim aleyhime şikayetlerde bulunuyorlar” ifadelerini kullandı. Peker, “Ben melek değilim. Şiddet yapabilme yeteneğim potansiyelim de var. Belki salonda bulunan en günahkar kişi benim. Ancak devlete karşı saygılı biriyim” dedi.
SANIKTAN AVUKATINA TEPKİ
Sedat Peker’in ardından Kenan Özay, Selçuk Özkan ve Oktay Yıldırım savunma yaptı. Kenan Özay ve Selçuk Özkan’ın avukatı Mustafa Kolenoğlu, mahkemeyi “Hukuku çiğnediniz” sözleriyle eleştirdi. Sanıklardan Selçuk Özkan, “Avukatımın mahkemeyi suçlayıcı ifadelerini kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT