Sanal kumar ve bahis aileleri paramparça ediyor!
Sefa Saygın, kumar bağımlılığının önüne geçilmediği vakit yıkıcı tesirine dikkat çekiyor.
Sefa Saygın / Yeni Akit
Sanal kumar faciası ve yıkılan aileler
Karşımda eşi ile beraber 35-40 yaşlarında evli ve 3 çocuklu bir bey oturuyor. Problemi sorulunca ağlamaklı oldu ve “Benim derdim internetten bahis sitelerine girmek” diye cevap verdi. Aslında dindar, hayatında kumar oynamayan biriymiş. Bir yıl kadar önce bir arkadaşının ‘hayatında heyecan olur, adrenalinin artar’ diye tavsiye etmesi üzerine başlamış. Sonra kendini durduramaz olmuş.
Söze eşi karıştı: “Kocam çok iyi insan. Namazında niyazında, çocuklarına ve ailesine düşkün biri idi. Ancak bu sanal kumara alışınca adeta kişiliği değişti, kurulmuş bir robot gibi oldu. Sinirli ve bahis oynamaktan başka bir şey düşünemez oldu. Yalan söylemeyen adam gayet rahat yalan söyler oldu. Çevresinden borçlar aldı. Mutlu bir aile iken şimdi perişan durumdayız.”
“Çok mu kazanıyorsunuz kumardan? Cazip gelen nedir?” diye hastamıza sorduğumda, “Ne gezer. Battık biz. Önce arabamı sattım, iddiaya yatırdım. Aileme iş yapacağım diye oyaladım. Çok üzüldüm. Kazanıp hiç olmazsa arabamı kurtarayım diye evimi satıp devam ettim. Maalesef o da gitti. Derken ailemin, annemin babamın yüzüne nasıl bakarım dedim ve borç alıp hatta bankalardan faizli kredi çekip kumara devam ettim. Hırs yapıyor, elime ne geçerse yatırıyorum. Kazanmanın derdindeyken battım, beter oldum.”
Bu evini, arabasını kaybetmesi, büyük borcun altına girmesi sadece bir yıl içinde olmuş. Muhatabımın anlattığına göre Milli Piyango ve şans oyunları özelleştikten sonra bunların çeşidi artmış, daha kolay ulaşılır olmuş. Daha çekici hale gelmiş. Cep telefonunuzdan girdiğinizde çok cazip seçenekler sizi bekliyormuş. Hatta reklam olarak bombardımana tutuyorlar. Banka kredileri de ayarlanmış, hemen tuşlara basınca hesabınıza para (elbette sadece kumara yönelik) yatıyor ve borçlanıyormuşsunuz.
İşin ilginci son aylarda bu şekilde servetini kaybeden, hayatı kayan o kadar çok vakalarla karşılaşıyorum ki devletimizin acilen tedbir alması gerekiyor.
Ülkemizin güzel bir avantajı kumarhanelerin yasak oluşuydu. Böylelikle kumarla yuvaların yıkılması, ailelerin perişan olması büyük ölçüde engellenmiş oluyordu.
Ne yazık ki şimdilerde daha tehlikeli olan bir yol açıldı, o da internet üzerinden oynanan kumar ki ayrı bir facia. Yuvaları yıkan, insanları perişan eden bağımlılık. Üstelik kumarhanelerden daha tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız.
Ayrıca hemen her mahallede apartman altlarında sayısız kumarhaneler bulunuyor ve maalesef denetlenmiyor, cezalar da caydırıcı değil.
Unutmayalım ki kumar oynayıp kazanan yoktur, o zaman kârlı çıkan kim denecek. Kumardan sadece kumarı oynatan kazançlı çıkar. Tabii o haram servetin o da hayrını göremez, orası ayrı.
Kumarla kişi olarak, sivil toplum örgütleri ve devlet olarak mücadeleyi hızlandırmamız gerekiyor. Yoksa bu lanet alışkanlık daha çok yuvalar yıkacak gibi.
Girişte bahsettiğim, tüm malını mülkünü sanal kumarda kaybeden dostumuzun aynen söylediği şu sözler olayın boyutlarını gösteriyor ve devletimizin bir an önce gerekli tedbirleri almasının şart olduğu hususunda bizleri uyarıyor:
“Kumarhaneler yasak değilken sadece büyükşehirlerdeki birkaç beş yıldızlı otelde vardı. Şimdi ise cep telefonlarının ve bilgisayarın olduğu her yer daha tehlikeli birer kumarhane durumunda ve herkese de serbest. Üstelik daha çekici ve kolaylıkla oynayabiliyorsunuz.”
Ne Yapmalı?
*Bağımlı kişi muhakkak kendisini kumara iten çevresini değiştirmelidir.
*Kumar oynanan yerlerden uzak durmalıdır.
*Dikkatini başka aktivite ve meşguliyetlere yöneltmelidir.
*Ailesiyle, yakınları ve akrabalarıyla daha çok vakit geçirmelidir.
*Arkadaşları ve yakınları borç istediğinde vermemeleri için uyarılmalıdır.
*Banka kredi kartları iptal edilmelidir.
*Devletimiz bu maksatla internete girenleri tespit etmeli ve dozu aşanlara yasak getirilerek engellenmelidir. Çünkü bu tuzak kumar siteleri muhataplarını borçlandırıyor, onları sonuna kadar sömürüyor. Hiç olmazsa bunun önüne geçilmelidir.
HABERE YORUM KAT