Şam’da Panik!
Doğan medyasının şebbihası Fehim Taştekin, Suriye'de yüzbinlerce insanı katleden ve milyonlarcasını da göçe zorlayan Esed rejiminin elinde tuttuğu bölgelere gitti. Cihangir İşbilir, yazısında bu geziyi ele almış.
Şam’da Panik!
Cihangir İşbilir / Vahdet
Suriye Enformasyon Bakanlığı’nın davetiyle Şam’daki “Uluslararası Tekfirci Terör Konferansı”na giden Hürriyet’ten Fehim Taştekin’e sorarsanız Şam güllük gülistanlık. Taştekin’e göre, muhalifler kontrol ettikleri Guta, Duma ve Cobar’dan attıkları roketlerle Şam’ı terörize ediyorlar! Demek ki, Taştekin’e göre, yine onun ifadesiyle, “ülkenin belkemiği sayılan Şam, Halep, Humus, Tartus ve Lazkiye’yi elinde bulunduran Esed” her gün varil bombalarıyla sivilleri katlederek Suriye’yi terörize etmiyor! Gayet tabii, Beyrut üzerinden gidip VİP bir muameleyle “İran ve Lübnanlıların damgasını vurduğu” bir konferansa katılıp Enformasyon Bakanlığı’nın izniyle haberler yaparsanız ortaya da böyle bir hikâye çıkar. Esed masum, İran Suriye’de tatilde, Hizbullah akraba ziyaretinde sanki! Suriye ordusundan ölenler mazlum, katledilen yüzbinlerce Suriyeli terörist! Esed rejimi direnişçi, Suriyeli muhalifler militan! Doğru ya, Şam’da hayat normal ve Esed de hâlâ “devleti”nin başında!
MİNİ LOKANTA’DA KOCAMAN YALANLAR!
Taştekin’in ‘3 Tevilat’ isimli ‘mini’ bir lokantada yaptığı ‘mini’ mülâkat nasıl kocaman bir propaganda makinesinin ustaca çalıştırıldığının da resmi gibi: “Nasıl buldun?” diye sorduğu ve “okumuş adam” dediği muhatabı, “İranlı konuşmacıların bu kadar olması beni rahatsız etti. Evet, İran’a müteşekkiriz ama Suriye’nin içişlerine müdahale eder diye kaygılıyız.” diye cevap vermiş. “Peki, Hizbullah’ın müdahil olması?” diye sorduğunda ise, “Onlar bu bölgenin insanları ve devlet değil örgüt. Bize bir şey dikte edemez.” cevabını vermiş “okumuş adam”. Asıl bomba cevap ise “Ya Esad’ın durumu; İran ve Hizbullah olmadan Esad ayakta kalabilir mi?” sorusuna gelmiş; okuyalım: “Esad’ın gidip gitmemesi Suriyelilerin meselesi. Şu aşamada giderse ordu dağılır ve terör örgütleri sadece Suriye’yi değil Türkiye ve Ürdün’ü de tehdit eder.”
Sanki İran şu an Suriye’nin içişlerine hiç karışmıyor! Sanki Hizbullah Suriye’de asayişi temin eden Suriyelilerin kurduğu masum bir örgüt! Sanki Esed bölgenin teröre karşı sigortası! Sanki Suriyeliler 2011’den beri Esed’in gitmesini istemiyor! Sanki milyonlarca insan ülke dışına hiç sığınmadı! Sanki nüfusun yarısı ülke içinde mülteci, muhacir ve mağdur olmadı! Sanki Şebbihalar, Şii milisler ve Hizbullah Suriye’de vatan müdafaası yapan mücahidler!
Bu ‘yalanlar demeti’ 2015’in Ağustos’unda Türkiye’nin en köklü gazetesinde yer bulabiliyorsa Şam’da gerçekten işler iyi gitmiyor demektir. İyi bir gazeteci olan Fehim Taştekin nasıl oluyor da bu tür bir propagandaya âlet oluyor onu da hâlâ anlayabilmiş değilim!
RÜZGÂR TERSİNE DÖNMEK ÜZERE...
İran hâlâ “Esed bizim kırmızı çizgimizdir” dese de, Rusya Esed’i olmazsa olmaz bir aktör olarak görmese ama desteğini sürdürse de, ABD Esed’e namluyu çeviriyormuş gibi yapsa da son dönemde muhaliflerin kazandığı stratejik mevziler Esed’i oldukça zor durumda bırakmış gibi görünüyor. Tüm engellemelere rağmen sahada işler tersine dönmek üzere ve Şam’da Taştekin’in anlattığı sükûnet korunaklı kahvehanelerde olabilir ama Esed’in sarayında panik havası var. Nasıl mı?
Onu da pazar günü yazalım…
HABERE YORUM KAT