
Salih Tuğ Hoca’nın hatıraları kitabı çıktı
Prof. Dr. Salih Tuğ Hoca’nın hatıraları Başıma Gelenler adıyla neşredildi.
HAKSÖZ HABER
Çamlıca Yayınları ve Türkiye Millî Kültür Vakfı tarafından yayımlanan "Başıma Gelenler", Cumhuriyet Türkiye’sinin yakın tarihine bir kişi üzerinden kapsamlı bir bakış sunuyor. Yaklaşık 400 sayfalık hatıralar Mehmet Selim Akiş’in sunuşuyla başlıyor, kitabın editörleri M. Suat Mertoğlu ve Adnan Demircan’ın takdimiyle devam ediyor.
Hatıralardan önce Salih Tuğ’un hayatının kronolojik dökümü verilmiş. Ailesi ve çocukluğu kısmında hocanın soyadının hikâyesinden, o dönemin ramazanları, gidilen camiler, kılınan teravih namazları, hafızlık ve tanıdığı hocalar anlatılıyor. Fotoğraflarla bezeli hatıratta bir zamanların dayatması Türkçe ibadet ve Türkçe ezan meselelerine temas ediliyor. Ayasofya’da kılınan ilk namaz, mahyalar ve devrin dinî hayatı gözler önünde canlandırılıyor.
Akademik Hayat, Şahitlikler ve Muhammed Hamidullah Hoca
Salih Tuğ, ilmî-akademik faaliyetlerini, makalelerini, kitaplarını, tercümelerini, ulusal-uluslararası seviyede bazı konferanslara tebliğci veya gözlemci sıfatıyla katıldığını anlatıyor. Hoca hatıraların “Bazı Arkadaşlarım” kısmında dostlarını, âlimleri ve mütefekkirleri hatırlıyor. Hatırattaki “Muhammed Hamidullah Hocam” bahsi, son derece kıymetli ve ayrıntılıdır. Zira Hamidullah Hoca’nın fikirlerini ve kitaplarını Türkiye’de ilk tanıtan ve kendisinden tercüme yapan isim Salih Tuğ’dan başkası değildir. Aydınlar Ocağı ve Türkiye Millî Kültür Vakfı’ndaki kurucuları kitabın tamamında tek tek tanıtılmakta. Fuat Sezgin, Zeki Velidi Togan, Sabri Ülgener, Fethi Gemuhluoğlu yanında Bekir Berk, Kadir Mısıroğlu, Mehmet Zahit Kotku, Esad Coşan hakkında değerli malumatlar var.
Şahit olduğu siyasi hadiseleri göz ardı etmeyen Salih Tuğ, evliliğini, çocuklarını, askerliğini, seyahatlerini ve idari görevlerini de anlatıyor. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanı olarak 1982’de vazifeye başlayan Tuğ, Bağlarbaşı’ndaki fakültenin fizikî şartlarının iyileştirilmesi, hocaların akademik sevilerinin yükseltilmesi, idari kademedeki vazifelilerin daha nitelikli hale getirilmesi ve başarılı öğrenci sayısının çoğaltılması biçiminde birtakım önemli işlerle ilgili olarak yaptıklarını anlattığı kısımlar yakın dönemin kavranması bakımından önemli. Tuğ 1980’lerden 28 Şubat sürecine ve sonrasına kadar şedit biçimde hayata geçirilen başörtüsü yasaklarını da hukukçu olarak sorguluyor.
HABERE YORUM KAT