1. YAZARLAR

  2. SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

  3. ‘Sakın kader deme; kaderin üstünde bir kader vardır!’
SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

Yazarın Tüm Yazıları >

‘Sakın kader deme; kaderin üstünde bir kader vardır!’

17 Kasım 2021 Çarşamba 20:23A+A-

Bir haftadır Samsun-Sinop civarındaydım. Bugün İstanbul’a dönmüş olacağım inşaallah..

İzlenimlerimi  anlatmak üzereyazıya başlamıştım ki..

*

Büyük  inanç ve fikiradamı bir şairin, Sezaî Karakoç ağabeyimizin dünyamıza gözlerini kapadığı, Rabb’inin takdirine uygun şekilde hayatının fânî tarafını tamamlayıp, ebediyet âlemine geçtiği haberi geldi..

-Şiir özetlemesi hoş olmasa da, bu sütunun hacmi sınırlı olduğundan-, onun ‘Ey Sevgili’ isimli şiirini özetleyerek okuyalım:

 

‘(…)

Bana ne Paris'ten

Newyork'tan Londra'dan

Moskova'dan Pekin'den

Senin yanında

Bütün türedi uygarlıklar umurumda mı

Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu

(…)

E yaşkın kutlu kitabı

(…) Bana bıraktığın yazıt bu mudur

Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi

(…)

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Uzatma dünya sürgünümü benim

(…)

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin

(…)

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Ey çağdaş Kudüs

Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır

Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında

(…)

Ölüm düşüncesinin beni sardığı şuanda

Verilmemiş hesapların korkusuyla

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

*

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır

Aşk cellâdından ne çıkar mâdem ki yâr vardır

Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır

Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır

O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır

Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır

Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır

Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır

Yanmışsam, külümden yapılan bir hisar vardır

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır

Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır

Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır

Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili..

*

Sezaî ağabeyin bir de ‘Masal’ şiiri vardır.. Şairâne motiflerle de yazılmış olsa bile, oldukça düşündürücüdür.

Samsun Üniveritesi’ndeki akademisyen kardeşlerin ‘Cihannümâ’ adını verdikleri bir programda ‘Müslüman dünyasında kültürel istiklâliyet’ başlığıyla  üzerine bir sohbet toplantısına davet ettiklerinde, orada, Sezâî ağabeyin ‘Masal’ isimli şiiriniokumayı da plânlamıştım, onuya uygun düşeceğini düşünerek..Aslında o, nice müslüman nesillerin acı hikâyesidir..

Vefat  haberiulaşınca, hem bu şiiri okuduk, hem de bu büyük müslümanın ruhuna ‘Fâtiha’lar..

‘Masal’ şiirinde, bambaşka bir tablo çizer bize Sezaî ağabey...

O ‘masal’ı da özetlemeye çalışalım:

‘Doğuda bir baba vardı
Batı gelmeden önce
Onun oğulları batıya vardı

Birinci oğul batı kapılarında
Büyük törenlerle karşılandı
Sonra onuruna büyük şölen verdiler
Söylevler söylediler babanın onuruna
Gece olup kuştüyü yastıklar arasında
Oğul masmavi şafağın rüyasında
Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri
Öldürdüler onu ve gömdüler kimsenin bilmediği bir yere
*

Baba (...)
Öcünü alsın diye kardeşini yolladı

İkinci oğul Batı ülkesinde
Gezerken bir ırmak kıyısında

Bir kıza rastladı
(...)

Yıllarca peşinden koştu onun
Kavuşamadı ama ona
Batı bir uçurum gibi girdi aralarına
Sonra bir kış günü soğuk bir rüzgâr
Alıp götürdü onu
Ve ikinci oğulu
Sivri uçurumların ucunda
Buldular, onulmaz çılgınlıkların avucunda..

*
(...Baba,)
İşin künhüne varsın diye
Yolladı üçüncü oğlunu

Üçüncü oğul Batıda
Çok aç kaldı ezildi yıkıldı
Ama bir iş buldu bir gün bir mağazada
Açlığı gidince kardeşlerini arayacaktı
Fakat batı’nın büyüsü ağır bastı
İş çoktu kardeşlerini aramaya vakit bulamadı
Sonra büsbütün unuttu onları
Şef oldu buyruğunda birçok kişi
Kravat bağlamasını öğrendi geceleri
Gün geldi mağazası oldu onu parmakla gösterdiler
Patron oldu ama, hâlâ uşaktı
(...)

Sırf utançtan babasına
Bir çek gönderdi (...)

Baba bu kağıdın neye yarayacağını bilemedi
Yırttı ve oynasınlar diye köpek yavrularına attı
Bu yüklü çeki
(...)

Dördüncü oğlunu gönderdi Batıya

Dördüncü oğul okudu bilgin oldu
Kendi oymak ve ülkesini
Kendi görenek ve ülküsünü
Günü geçmiş bir uygarlığa yordu
Kendisi bulmuştu gerçek uygarlığı
Batı bilginleri bunu kutladı
O da silindi gitti binlercesi gibi
(...)

Beşinci oğul bir şairdi
(...)

Batının uçarılığına ve doğunun kaderine dair
Topladı tomarlarını geri dönmek istedi
Çöllerde tekrar ede ede şiirlerini
Kum gibi eridi gitti yollarda

*

Sıra altıncı oğulda
O da daha batı kapılarında görünür görünmez
Alıştırdılar tatlı zehirli sulara
İçkiler içti
Kaldırım taşlarını saymaya kalktı
Ev-sokak ayırmadı
Geceyi gündüzle karıştırdı
Kendisi de bir gün karıştı karanlıklara..

 

Baba ölmüştü acısından bu ara

Yedinci oğul büyümüştü baka baka ağaçlara
(...)
Bir de o talihini denemek istedi
Bir şafak vakti Batıya erdi
En büyük Batı kentinin en büyük meydanında
Durdu ve Tanrı’ya yakardı önce
Kendisini değiştiremesinler diye
Sonra ansızın ona bir ilham geldi
Ve başladı oymaya olduğu yeri
Başına toplandı ve baktılar Batılılar
O aldırmadı bakışlara
Kazdı durmadan kazdı
Sonra yarı beline kadar girdi çukura
Kalabalık büyümüş çok büyümüştü
O zaman dönüp konuştu :
Batılılar !
Bilmeden
Altı oğlunu yuttuğunuz
Bir babanın yedinci oğluyum ben
Gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden
(...)

Sizin bir tek ama büyük bir gücünüz var :
Karşınızdakini değiştirmek
Beni öldürseniz de çıkmam buradan
Kemiklerim değişecek toz ve toprak olacak belki
Fakat değişmeyecek ruhum
(...)

O nurdan bir sütuna döndü, göğe uzandı
Batı bu sütunu ortadan kaldırmaktan aciz kaldı
Hâlâ onu ziyaret ederler,(...)

Tâ kalblerinden vurulmuş olanlar
Yüreğinde insanlıktan bir iz taşıyanlar..

STAR

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum