Said Nursi, Abduh’un Talebelerine Karşı mıydı?
Kemalizm, Osmanlı’nın son döneminde oluşan ve Afgani, Abduh, Rıza çizgisiyle buluşan Mehmet Akif, Babanzade Ahmet Naim, Said Halim Paşa, İskilipli Atıf, Elmalı Hamdi gibi ıslah önderlerimizi tasfiye etmişti. Said Nursi de bu kuşaktandı.
Hamza Türkmen / Haksöz Haber
Yeni Asya gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, Salih Özcan’ın Hilal Yayınları ve Hilal dergisi vasıtasıyla Seyyid Kutup ve Mevdudi’nin eserlerini Türkçeye tercüme etmesinden rahatsız.
Ona göre Risale-i Nur ‘asayişi muhafazaya hizmet’ ederken, Özcan ise Kutup ve Mevdudi’nin ‘radikal fikirleri’ni (yani Kur’an’a, tevhide, ıslaha yönelten fikirlerini) Türkiye’ye taşıyarak aykırılık yapmıştır.
Oysa Özcan’ın, Said Nursi’nin eserlerini yabancı dillere çevirttiği ve Nursi’nin de ona ‘Hariciye vekilim’ dediği bir vakıa. Üstelik Said Nursi’nin benzer taltiflerine muhatap olduğu yıllarda karşılıklı müzakere ilişkileri sürerken o, Mevdudi’den Hamidullah’tan çeviriler yapmaya başlamıştı.
Ama Yeni Asya yöneticisi diyor ki: “Salih Özcan İslâm âlemine Risale-i Nur’un hizmet metodunu tanıtacağı yerde, oradaki radikal fikirlerin Türkiye’ye taşınmasına aracılık etti.
1960’larda Seyyid Kutup ve Mevdudî gibi yazarların devleti önceleyen eserlerini Türkçeye çevirip MİT desteğiyle neşreden isim Salih Özcan’dı.”
Bu sözlerdeki iftiralara yazının sonunda değineceğiz. Fakat önce sürece dikkat çekelim.