Fotoğraflar günlük hayatımızı, siyasi görüşlerimizi dünyayla anlık paylaşmamızın etkili bir aracı oldu. Yüksek pikselli fotoğraf çekebilen cep telefonlarıyla doğrudan bağlantılı olan bu durum bir taraftan bir daha yakalayamayacağımız anları ölümsüzleştirmeye yararken diğer taraftan da lokal olayları bölgeselleştirmeye hatta küreselleştirmeye yaradı. Bunun son örneklerinden birisi Aylan El-Kürdi'nin kıyıya vurmuş fotoğrafıydı. Bir fotoğrafla başta Türkiye olmak üzere bölgesel aktörlerin 5 senedir yana yakıla anlatmaya çalıştığı mülteci sorunu küreselleşti, bazı Batı ülkelerini mülteciler konusunda yumuşamak zorunda bıraktı. 

Bu fotoğraf madalyonunun doğru tarafı. Diğer tarafında ise fotoğraf üzerinden kara propaganda, provokasyon ve sömürü yapmanın alışkanlık haline getirilmesi var ki son zamanlarda Türkiye'de aktif bir şekilde özellikle PKK ve paralel çevreler tarafından sıklıkla kullanılıyor. Bazen fotoğraflar üzerinde manipülatif oynamalara müsaade eden Photoshop'a başvurarak bazen de gerçek bir fotoğrafı farklı bağlam ve zamanda çekilmiş gibi göstererek sahte fotoğraf pornografisi dolaşıma sokuluyor. 
Gezi Parkı bu pornografinin patlama yaptığı yerdi. Mısır'dan, Suriye'den vs. alınmış fotoğrafların Türkiye'deki güvenlik güçlerinin çiçek çocuk muhalefete karşı kullandığı şiddetin örneği olarak satılmaya çalışıldığını gördük. Bu fotoğraflar üzerinden kendi zekâsıyla doğru ve yanlışı, gerçek ve sahteyi ayıramayacak kesimlerin hükümet nefreti körüklendi, sokaklara insanlar çekildi. Terör örgütleri bu sahte fotoğrafları kendilerine mermi yaptı, molotofkokteyline çevirdi, terör eylemlerine meşruiyet atfetmeye çalıştı. 
Benzer bir sahtecilik Suriye'deki kaosu Türkiye'ye taşımaya çalışan kesimler tarafından yoğun bir şekilde kullanıldı. "Rojava'da katliam" diye Irak savaşından kalma fotoğraflar sanki o an Suriye'de "Kürtlere" karşı yapılıyormuş gibi dolaşıma sokuldu. Bu sahte fotoğraflarla daha sonra Kobani'de  tavan yapacak manipülasyonların startı verilmiş oldu. Yine bu sahte fotoğraflarla Türkiye'de siyasi mühendislik yapıldı, HDP'nin seçimlerde tepe tepe kullanacağı ırkçılık körüklendi. 
Bir başka sahtecilik örneğini geçenlerde paralel medyasının "şok fotoğraflar" diye satmaya çalıştığı manşette gördük. Suriyeli muhaliflere ait fotoğraflar, ekipmanlar sanki DAEŞ'inmiş ve bunu onlara Türkiye vermiş gibi gösterilmeye çalışıldı. 
Sahtecilik son olarak Cizre'de patlama yaptı. PKK'nın kantonculuk oyunu oynamaya çalışırken güvenlik güçlerinin müdahale ettiği Cizre'den diye sosyal medyaya yayılan fotoğraflar Suriye'de ve Filistin'de çekilen resimlerdi. Fotoğraftaki maktuller Filistinli, Suriyeli çocuklar; katiller ise PKK'nın bölgesel hamileri Esed rejimi ve İsrail'di. Üzerine argüman kurabilecekleri bir gerçekliğin olmaması PKK'yı beşinci sınıf sahte resim pornografisine itti. 
Sahte fotoğraf pornografisi için basit bir aile filtresi var. Amacı hakikat olanlar Google'un fotoğraf üzerinden arama yapılmasına olanak sağlayan servisini kullanmalı. Google'a "fotoğrafla ara" yazıyorsunuz, çıkan sayfada elinizdeki doğrulatmak istediğiniz resmi yüklüyorsunuz, saniyeler içerisinde size o fotoğrafın nerede ve ne zaman çekildiğine dair bilgiler veriyor. Amacı manipülasyon olanları ise başta Allah'a sonra da bu suçla ilgilenmesi gereken devletin ilgili mercilerine havale ediyorum. 

SABAH