Kaynaklar söz konusu tehditlerin, Sadr’ın Meclis’ten çekilme kararı almasından önce yapıldığını bildirdi.

Sadr Hareketi’nin Meclis’ten geri çekilmesi ve Irak’taki mevcut siyasi dengelerin nasıl yer değiştireceği ve Kürtlerin buna karşı nasıl bir pozisyon alabileceği ile ilgili Şarkul Avsat’ın haberi şu şekilde:

“İran yönetimi yalanlasa da Tahran’ın Sadr’ın çekilmesinin ardından Koordinasyon Çerçevesi tarafından bir an önce hükümetin kurulması için müdahil olduğu da iddialar arasında. Meclis’in ara tatilde olduğu Irak’ta Sadr’ın yokluğunda hükümet kurulması için temaslar başladı, ancak uzmanlar hükümetin oluşturulmasının kolay olmayacağını değerlendiriyor. Hizbullah ve İran ilişkilerinde uzman Lübnanlı bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Sadr Tahran’dan tehditler aldı, evinizi başınıza yakarız gibi sözler söylendi, ancak baskılara boyun eğmeyerek çekilmeyi tercih etti” dedi.

 Lübnanlı kaynak, İran’ın tehditlerini ve agresif tutumunu, Viyana’daki nükleer müzakerelerdeki keskin dalgalanmaların yanı sıra Irak’taki projelerinin aksamasından duyduğu endişe ile ilişkilendirdi. 

Üst düzey bir Kürt kaynak ise Sadr'ın Kürdistan Demokrat Partisi’ni (PDK) zor bir duruma soktuğunu ve İran tehditleriyle baş başa bıraktığını söyledi. Sadr’ın planının Meclis’ten çekilmekten ibaret olmadığını düşündüklerini belirten kaynak, Barzani’nin Sadr’dan ‘niyetinin ne olduğunu ve kararının muhtemel yansımalarına’ dair açıklama talep ettiğini aktardı. Sünni Egemenlik Bloku içindeki oluşumlar arasında ihtilaflar gün yüzüne çıkarken, Barzani’nin Koordinasyon Çerçevesi ile nasıl bir ilişki benimseyeceği, Sadr’ın bir sonraki hamlesiyle netleşebilecek. Meclis bir ay sonra yeniden açıldığında Sadr Bloku milletvekillerinin yerine seçilecek milletvekilleri, muhtemel bir koalisyon hükümetinde belirleyici olacak. Kürt kaynak KDP’nin Koordinasyon Çerçevesi ile ilişkilerinde belirleyeceği stratejinin Sadr’ın son aylarda benimsediği stratejiye benzer olacağını, KDP’nin ya tam olarak çekileceğini ya da bölgesel yönetimin kazanımları üzerine pazarlık yapma yoluna gideceğini söyledi. 

Öte yandan, Şii çatı oluşumu Koordinasyon Çerçevesi’nde yeni kurulacak hükümetle ilgili görüş ayrılıklarının ortaya çıktığı öğrenildi. Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu yeni başbakan belirlenirken Sadr’a danışılmamasını savunurken, Ammar el-Hakim, Hadi el-Amiri ve Kays el-Huzali, muhtemel bir halk hareketine karşı korunma sağlamak için Mukteda es-Sadr'ın hükümet kurulması sürecine dahil edilmesi gerektiğini savunuyor. Irak basınında hemen her gün bir başbakan adayının ismi geçiyor, bu isimlerle nabız yoklanıyor. Nasr Koalisyonu lideri Haydar el-Abadi başbakan belirlenirken Sadr’ın onayının alınmasında ısrarcı olurken, Nuri el-Maliki'ye yakın kaynaklar, Maliki’nin yeniden başbakan olmak istediğini aktarıyor. Maliki, Sadr’ın geri çekilmesini Koordinasyon Çerçevesi’ni yıkma amaçlı bir manevra olarak değerlendiriyor.  

Meclisteki Sünni çatı kuruluş Egemenlik Koalisyonu’nda ise muhtemel bir bölünme yaşanabilir. Egemenlik Koalisyonu’ndan bir kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, yeni hükümetin kurulmasıyla ilgili Koordinasyon Çerçevesi ile müzakere yapmaya hazır olduğunu söyledi. Kaynak, Halbusi'nin bu yaklaşımının, koalisyon içindeki Hamis el-Hancer tarafından benimsenmediğini belirtti. Bu iki grubun ittifakının kırılgan olduğu biliniyor. Koordinasyon Çerçevesi içindeki kaynaklar, Sadr’ın geri çekilmesinin Egemenlik Koalisyonu dışında yer alan Sünni Azm oluşumunun elini güçlendirdiğini ve Halbusi’nin Azm ile ilişkilerini yeniden gözden geçirebileceğini aktardı.”

Kaynak: Şarkul Avsat