Sadece Cinayetler Değil, Bu Cinnet Ortamına Nasıl Gelindiği de Konuşulmalı!
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde işlenen 4 cinayet hadisesi, 15 Temmuz sonrasında ülke çapında inşa edilen ihbarcılık ve ispiyonculuk ortamının nasıl bir cinnet ortamına yol açtığına işaret etmiyor mu?
Haksöz Haber
İhbar ve ispiyon furyasının yol açtığı marazi hallerin nerelere uzandığının bir göstergesi dün Eskişehir’de net olarak ortaya çıktı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde bir araştırma görevlisinin kurşunlarıyla biri fakülte dekan yardımcısı, diğeri fakülte sekreteri, bir diğeri yardımcı doç. ve bir de araştırma görevlisi hayatını kaybetti.
Olayla ilgili pek çok iddia var. Bunların bir kısmı birbiriyle çelişiyor. Ama net olan husus şu ki, üniversitede pek çok kişinin birbirini “FETÖ’cülükle” itham etmiş olması. Öyle ki herkes birbirini “şu FETÖ’cüdür”, “yok asıl beni suçlayan FETÖ’cüdür” şeklinde ihbar ediyor.
Olayda kendisinin de hedef olduğunu ama o anda okulda olmadığı için hayatının kurtulduğunu iddia eden Prof. Dr. Ayşe Aypay katliamı gerçekleştiren Volkan Bayar’ın ifadeleri yüzünden kocasının haksız yere 5,5 ay hapis yattığını, pek çok kişinin de bu ihbarlar nedeniyle ihraç edildiğini söylüyor.
Konu hakkında iddialar, ithamlar durumun vahametini ortaya koyuyor. Kazdıkça pislik fışkıran bir mevzu bu. Ama sadece Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile sınırlı olduğu düşünülmesin. Maalesef 15 Temmuz sonrasında bizzat devlet eliyle yaygınlaştırılan ihbarcılık ortamı sebebiyle pek çok yerde, kurumda, alanda işler keşmekeşe dönmüş durumda, haksızlıkların, çirkinliklerin haddi hesabı yok.
Tüm bu manzaranın faturasını sadece Volkan Bayar adlı caniye kesmek ise herhalde hiç adil olmasa gerek!
HABERE YORUM KAT