Şabat günü seküler-dindar Yahudi ayrımını derinleştiriyor
Taha Kılınç, işgal rejimindeki toplumsal gerilimi anlamak için Yahudi inanışının önemli parçalarından olan Şabat gününü incelemenin önemini vurguluyor.
Taha Kılınç / Yeni Şafak
Hayatın durduğu gün
Cuma akşamı günbatımından cumartesi günbatımından bir saat sonrasına kadar devam eden Şabat, Yahudilikte en önemli zaman dilimlerinden biridir. Tevrat’a göre: Altı gün boyunca çalışarak ve hayattaki her türlü faaliyeti yerine getirerek normal rutinlerine devam eden Yahudiler, cumartesi gününü tamamen ibadete ve sükûnete ayırırlar. Yahudi şeriatında asırlar boyunca üst üste biriken içtihatlarla kapsamlı genişletilen ve hayatın tamamına teşmil edilen Şabat yasaklarına, günümüzde dindar Yahudiler tarafından titizlikle uyulmaktadır.
Dindar bir Yahudi, Şabat boyunca:
Yazı kapsamına girecek hiçbir faaliyeti yapamaz, çek-senet işleriyle uğraşamaz, resim yapamaz, mühür vuramaz, imza atamaz, fotoğraf çekemez, yazılmış olan herhangi bir yazıyı silemez ve yok edemez, hazır gıda paketlerini açarken yazılı kısımlarını yırtarak açamaz…
Hiçbir şekilde ateş yakamaz, -ateş kapsamında değerlendirildiği için- telefon, bilgisayar ve taşıt kullanamaz, telefon şarj edemez, asansöre binemez; yakılmış ateşi veya sobayı söndüremez, ışığı kapatamaz, açık bilgisayar ve telefonların kapama düğmesine basamaz…
Çakmak, kibrit, lamba, makas ve kaleme dokunamaz, zira bütün bunlarla yasak eylemlerin yapılma ihtimali vardır…
Herhangi bir işi tamamlayamaz, eşyaları onarıp kullanılır hale getiremez, bir yazıyı veya kitabı bitiremez, bıçak bileyemez, müzik aleti akort edemez…
Bir eşyayı veya nesneyi sokakta dört adımdan fazla taşıyamaz, yaşadığı alandan 2 bin metreden fazla ayrılamaz…
Bitki sulayamaz, ağaç aşılayamaz, çiçekleri suya koyamaz, ekim-dikim yapamaz, toprağı süremez ve çapalayamaz, gübreleme işlemi yapamaz, kuyu vb. kazamaz, dalından meyve-sebze koparamaz, yaprak koparma ihtimali bulunduğundan ağaca çıkamaz, ürün hasat edemez…
Meyveleri sıkıp suyunu çıkaramaz, sebzelerin püresini alamaz, küçükbaş ve büyükbaş hayvanları sağıp sütünü elde edemez…
Kabuklu yiyeceklerin, tahıl ve bakliyatın kabuklarını ayıklayamaz, yiyecekleri küfünden ve üzerindeki pisliklerden arındıramaz, kahve vb. öğütemez, peynir ve meyve-sebze rendeleyemez, balıkların kılçıklarını temizleyemez…
Un gibi toz gıdaları suyla karıştıramaz, hamur yoğuramaz, ocakta ve fırında hiçbir şekilde yemek pişiremez…
Yeraltından maden çıkaramaz, mum ve metal eritemez, seramik işi yapamaz…
Vücudundan veya başka birinin bedeninden kıl ve tüy koparamaz, hayvanları kırkamaz, kıl dökülebileceği için saçlarını tarakla tarayamaz…
Herhangi bir kıyafeti ve kumaşı yıkayamaz, leke çıkartamaz, elbiseyi ovamaz ve çitileyemez…
Bedenindeki bir organı veya herhangi bir cismi boyayamaz, cila yapamaz, makyaj malzemesi kullanamaz…
Dokuma, nakış ve iğne oyası yapamaz, ip ve halatları birbirine bağlayamaz, düğüm atamaz, düğüm halindeki ip ve halatları çözemez, farklı eşyaları birbirine ekleyemez ve yapıştıramaz, elbise ve kâğıt gibi nesneleri iki veya daha fazla parçaya ayıramaz, ahşaba şekil veremez, herhangi bir nesneyi yontamaz…
İnşaat faaliyetlerinin hiçbirini yerine getiremez, onarım ve restorasyon yapamaz, çivi çakamaz, çadır kuramaz ve -çadır kurmayı andırdığı için- şemsiye açamaz, yapılmış bir binayı yıkamaz, bir cihazı parçalarına ayıramaz…
Avlanamaz ve -her ne sebeple olursa olsun- hayvan öldüremez, hayvan öldürmek veya yakalamak için kapan kuramaz, haşerat için eve ve bahçeye zehir koyamaz, hayvanların derisini yüzemez, etleri ve derileri tuzlayamaz…
Özet halinde ve en önemlilerini sıraladığım Şabat yasaklarını okuyunca, muhtemelen çok şaşırdınız ve şu soruyu sordunuz: “İsrail’de bugün hayat nasıl devam edebiliyor peki? Tüm bu yasaklara uyulduğunda neler yaşanıyor?” İşte tam burası, İsrail’de günümüzde çok ateşli bazı tartışmaların ve gerilimlerin su yüzüne çıktığı alan… Öyle ciddi gerilimler ki, artık İsrail’in geleceğini bile tehdit ediyor.
Cumartesi günü, The Jerusalem Post’ta yayınlanan çok ilginç bir Şabat anketi eşliğinde, İsrail’de dindar Yahudi-seküler Yahudi geriliminin ülkeyi getirdiği noktayı konuşalım...
HABERE YORUM KAT