“Sabah Gelip Elçiliği Devralacağım”
FETÖ’cü darbecilerin harekete geçmesinin ardından Pakistan’ın başkenti İslamabad’daki askeri ataşe Ahsen Süren’in elçiliği kontrolüne almaya çalıştığı ortaya çıktı.
Süren’in elçilik personeline, “Bana mesaj atıldı. Darbe yapıldı, kolluk yetkisi bana geçti. Sabah gelip büyükelçilik makamını devralacağım” dediği belirlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) yurt dışı yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İslamabad Kara Ataşesi olan eski Kurmay Albay Ahsen Süren hakkında dava açıldı. Süren’in “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üyelik” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıla kadar hapsi istendi.
PAKİSTAN’A DARBEYİ BİLDİRMİŞ
Ankara Savcısı Mustafa Gökçe tarafından düzenlenen iddianamede, o dönem Genelkurmay Özel Kalem Müdürlüğü’nde görevli Binbaşı Ahmet Yıldız tarafından Süren’e 16 Temmuz saat 01.44’te “TSK’nın yönetime el koyduğunu derhal tüm Pakistan yetkililerine duyurun” şeklinde duyuru geldiği belirtildi. Bunun üzerine Süren’in de saat 01.53’te Pakistan Genelkurmay Karargahı’nda Protokol Subayı olarak görevli Yarbay Numan Kayani’ye Whatsapp üzerinden TSK’nın yönetime el koyduğuna dair bildirimde bulunduğu kaydedildi.
SİLAHLI KUVVETLERİN YETKİSİ VAR!
İddianamede, tanık beyanlarına göre “Kendinden emin ve mutlu davranışlar sergilediği” belirtilen Süren’in, büyükelçilik personeline yönelik de “Anayasanın ilgili maddesi gereğince Silahlı Kuvvetlerin bu yönde yetkisi var. Şu an bu yetkiyi kullanıyor. Bana mesaj atıldı. Darbe yapıldı, kolluk yetkisi bana geçti. Sabah gelip Büyükelçilik makamını devralacağım” dediği de vurgulandı. Elçilik personellerinin bazı askerlerin sivilleri ve polisleri öldürdüğünü söylemesi üzerine de şüphelinin “Onlar askere direnç gösteren unsurlar. Polis silah kullanırsa, askerimizin de kullanması doğal” şeklinde ifadeler kullandığı ifade edildi.
DARBECİ GENERALLERDEN 100 TAM PUAN
İslamabad Kara Ataşeliği görevine 07 Ağustos 2014’te başlayan Süren’e, darbenin en faal katılımcıları arasında yer alan dönemin Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun tarafından 100 tam sicil notu verdiği de iddianamede yer aldı. 2012 yılındaki sicil notundaki değerlendirmede, “Sosyal yönü kuvvetli, iletişim yeteneği yüksek, ketum, ufuk sahibi, örnek bir kişiliğe sahiptir. Silahlı Kuvvetlere gönülden bağlıdır. Her türlü kritik görevde istihdam edilebilir” ifadelerinin yer aldığı belirtildi. TSK’dan ihraç edilen Coşkun hala tutuklu bulunuyor. Yine Genelkurmay Kuvvet Geliştirme ve Kaynak Yönetim Daire Başkanıyken darbe girişimi sonrası TSK’dan ihraç edilen Tümgeneral Oğuz Serhad Habiboğlu’nun da Süren’e 2013 yılında 100 tam sicil notu verdiği kaydedildi.
Başyaver listesinde
İddianamede, Süren’in adının darbe emirlerinde ismi yer alan Cemil Turhan’ın bilgisayarından çıkan CD içerisinde “Cumhurbaşkanı Yaver Aday Listesi”nde isminin yer aldığı vurgulandı. Tanık Cengiz Güneş ifadesinde, “FETÖ’nün darbe girişimi” diyerek Süren’i ikna etmeye çalıştığını belirtti. Merkezden ya da Büyükelçi’den emir gelmediği sürece yetkinin kendisinde olmadığını söylediğini kaydeden Güneş, “Darbe girişiminden iki gün sonra Süren güvenlik ofisine geldi. Darbeci komutanların görevden alınmaya başladığını, yerine alt rütbede olanlara hızlı bir şekilde rütbe verileceğinin söylediğini, bu doğrultuda kendisine Generallik yolunun açıldığını söyledi” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeni Şafak
HABERE YORUM KAT