Sabah gazetesi TRT’ye yapılan atamaları neden görmezden geliyor?
Sabah grubu TRT’deki yönetim değişikliğini birkaç haber ile geçiştirdi!
HAKSÖZ HABER
TRT Yönetim Kurulu’na yapılan atamalar tartışılmaya devam ediliyor. Sosyal medyada birinci gündem maddeleri arasında olan atamalar haliyle medyanın da öncelikli konuları arasında. Ancak bazı medya kuruluşları anlaşıldığı üzere bilinçli bir şekilde hadiseyi görmezden geliyor.
TRT atamaları: Mesaj alındı mı?
TRT’ye yapılan atamalar, medya siyaset ilişkileri hakkında toplumda var olan ümitsizliği artırmak dışında bir işe yaramadı ne yazık ki. Cari hükümete yönelik apolojist tutumuyla tanınan isimlerden aynı zaman “pelikan” olarak isimlendirilen medya troll ağının önemli simalarından Hilal Kaplan en çok tartışılan yeni üye olma özelliğine sahip.
Sabah gazetesi yazarı olan Hilal Kaplan TRT’deki görevini yine kendisi gibi Sabah gazetesi yazarı olan Salih Tuna’dan devralmış olmalı. Anlaşıldığı kadarıyla Sabah’ın TRT’de bir kontenjanı var. TRT’de yapılan değişiklik bütün ülkenin gündemindeyken Sabah’ın da bağlı olduğu Turkuvaz Grubu atamaları görmezden gelme yoluna gitti!
Sabah gazetesinin konuya ilişkin hazırladığı “Yeni TRT Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak aslen nereli?” haberde Hilal Kaplan’ın adı dahi geçmiyor! Aynı gruba ait Takvim gazetesi “Resmi Gazete'de yayımlandı! TRT'de yönetim değişikliği” haberinde ise en azından Hilal Kaplan’ın ismi yeni üyeler arasında zikredilebilmiş.
Öyle anlaşılıyor ki Sabah grubu deve kuşu misali kafasını kuma gömerek tartışmalardan uzaklaşabileceğini düşünüyor. Veyahut daha farklı bir durum ile karşı karşıyayız. TRT’ye yapılan atamalarda SETA üyesi isimlerin varlığı farklı “kliklerin” oluştuğuna işaret olarak değerlendirilebilir. Ulusal Kanal için yardım çağrısı yapıp Vatan Partisi'nin mitinglerini duyuran ve belli bir zamandır Ulusal Kanal'da programlara katılan Kaplan'ın kendi gazetesi tarafından görmezden gelinmesini nasıl yorumlamak gerekiyor? Bir diğer ihtimal ise Sabah yönetiminin de gerçekleşen atamadan hoşnut olmadığı...
İşin en üzücü kısmı ise makam ve mevki için verilen bu kavganın cari hükümeti toplumdan uzaklaştırdığının fark edilmemesi. Kendi halinde gündelik yaşam mücadelesi veren insanlar AK Parti’nin seçmen kitlesini oluşturuyor. Bu insanların Türkiye’nin içine girdiği ekonomik ve siyasi darboğazdan en fazla zarar gören kesimler olduğu da açık. Ancak hükümet için cansiperane mücadele ediyor görüntüsü içinde olanlar makam kavgasında birbirinin kuyusunu kazmakla uğraşıyor!
HABERE YORUM KAT