Rus Saldırıları Halep’te Okulları Hedef Alıyor!
Halepli serbest gazeteci Muhammed Katib al-Monitor’da Halep kırsalında okulların da Rus bombardımanının hedefi haline geldiğini yazıyor.
HAKSÖZ HABER
Odayı derinden sarsan şiddetli patlamanın sesiyle deli gibi yataktan fırladım. Kapılar açılmış, camlar kırılmıştı. Yatağımdan korkuyla sıçrarken uçakların seslerinden neler olduğunu anlamak zor olmamıştı. Halep kırsalında Hawar kasabasında 11 Ocak’ta sabah sat 8‘de güne böyle başlamıştım.
Üst katta oturan arkadaşım Mansur Hüseyin odasından çıkmış korkuyla ve yalınayak merdivenleri hızlıca inmeye çalışıyordu. Her zamanki gibi kamerası elindeydi. Birkaç metre ilerimizde vurulan ve dumanların yükseldiği yere doğru koşan Hüseyin’in arkasından gittim. Metruk eve düşen bir füze burayı bir çöp yığınına çevirmişti.
Toz toprak içinde ve kucağında çocuğuyla bir komşu kimseye bir şey olmadığından ötürü hamd ediyordu.
Uçaklarsa hala tepemizdeydi . Ve bir dizi patlamanın ortasında gönüllüleri taşıyan Sivil Savunma birimlerine ait bir araç intikal etmişti. Hızlıca zarar gören kimse bulunup bulunmadığını ve çevrede patlamamış bomba olup olmadığını araştırıyorlardı.
Uzun boylu 20’li yaşlarda bulunan şoför Rus jetlerinin Halep’in batı yakasında çok sayıda yeri bombaladıklarını söyledi. Hedef alınan beş kasaba el-Hassal, Orem, Hawar, Kafer Naha ve Şeyh Ali idi. Ve ayrıca ekledi: “Katliam var. Ancarah kasabasının yakınında bir okulu vurdular.”
Halep kırsalı bütünüyle muhaliflerin kontrolü altında. Ve çoğunluğunu da Ocak 2014’te buradan IŞİD’i çıkaran Özgür Ordu güçleri teşkil etmekte. Rusya destekli Esed güçleri şimdi bu bölgeleri tekrar ele geçirmek için yoğun saldırılar yürütmekte.
Rus uçakları filolar şeklinde uçuyorlar. Suriye’de Eylül 2015’e kadar böyle bir şey görülmemişti . Suriyeliler jetlerin tek değil, filo şeklinde uçtuğunu ilk kez Ruslar geldikten sonra gördüler. Bu tarihten beri eğer gökyüzünde tek uçak görüyorsanız onun Suriye ordusuna, yok grup halinde iseler Ruslara ait olduğunu anlıyorsunuz.
Arkadaşımla 4 km. ötedeki Ancarah’a gitmeye karar verip yola çıktığımızda yolda her şey normal gözüküyordu. Fakat kasabaya vardığımızda manzara değişti. Her yer kapalı, herkes derin bir şok içindeydi. Yollarda ise sadece ambulansların koşuşturması vardı.
Vurulan okulun merdivenleri kan içindeydi. Füze okulu vurmuş fakat bina yıkılmamıştı. Sağda solda çocuk ayakkabıları, avluda kağıtlar ortalığa saçılmıştı.
Konuştuğumuz bir öğretmen ilk saldırının okulu hedef aldığını ve bu esnada hepsi 1. Sınıf öğrencisi 15 çocuğun ve öğretmenlerinin öldüğünü ve bir kaç dakika içinde diğer okulların da boşaltıldığını ve arkasından buraların da bombalandığını söyledi.
11 Ocak’ta Ancarah’a tam 4 füze atılmıştı. Bunlardan biri evlerin olduğu bölgeyi, diğer 3 füze ise okulları hedef almıştı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Rusya’nın bombardımana başladığı 3 aylık zaman diliminde tam 18 okulun hedef alındığını açıklamıştı.
Bir başka füze bir başka sınıfı vurmuş ve burayı bir morga çevirmişti. Toz toprağa karışan ceset kokuları içinde insanlar kurbanları canlı çıkarabilmek için çaba sarfediyorlardı.
Bombalamanın ardından buraya ilk gelen kişi olan Ahmed “yıkıntılar içinnden sadece 4 ceset çıkarabildik, diğerleri enkaz altında kaldı” diyordu. Kana bulanmış elbiseler içinde bize bir köşeyi gösteren Ahmed “Öğretmenin cesedine işte tam burada rastladık. Humus’u terk edip buraya sığınmış bir kadındı. Ve daha düzinelerce yaralı çocuk da çıkardık ama tam sayısını bilmiyorum” diyordu.
Gördüklerimi hayatım boyu unutmam mümkün değil.
Ve internette dolaşırken 15 Oak’ta Rusya Savunma Bakanı sözcüsü Igor Konaşenkov’un şu demeciyle karşılaştım: “Bizim güçlerimiz, sivillerin zarar görme ihtimali olan herhangi bir yerde operasyon planı bile yapmazlar!”
İki hafta sonra Ancarah’tan tesadüfen tekrar geçtiğimde kederli bir kasaba gördüm. Çoğunluğu çocuk 20 insanını yitirmiş bu 10 bin kişilik kasabada şu anda tek bir okul bile yok. Geride kalan tek şey ise kanlı bir katliamın kirli izleriydi.
Al-Monitor (4 Şubat 2016)’dan çev. Hasan Soylu
HABERE YORUM KAT