Rus Ayısı Sıcak Denizlere Çoktan İndi
Kemalist ve Ulusolcu çevrelerin Türkiye-Libya mutabakatına yönelik itirazlarını değerlendiren Kenan Alpay, Suriye’den Mısır’a, Tunus’tan Libya’ya uzanan İslami hareket düşmanlığı ve İhvan hazımsızlığına dikkatleri çekiyor.
Kenan Alpay’ın yazısı:
“İhvan Aşkı” İthamı Cunta Sözcülüğünü Perdeliyor
Rusya, Beşşar Esed rejimi marifetiyle önce Suriye kapısından Akdeniz’e girdi ardından darbeci General Halife Hafter’in başında olduğu orduyla Libya’ya kadar geniş bir alana ipotek koymaya girişti. Vladimir Putin boşu boşuna Moskova’ya davet ettiği bir diğer darbeci Generale, Abdulfettah Sisi’ye makam şoförlüğü yaptığı enstantaneleri ajanslar aracılığıyla dünya kamuoyuna servis etmiyor. Unutmayalım ki; en az Washington kadar Moskova da Orta Doğu’nun terör şebekelerini, despot liderlerini, darbeci generallerini seviyor, besliyor ve koruyup kolluyor.
Kemalist-sol çevrelerin bir korku unsuru olarak kullandığı “Suriye bataklığı” metaforuna şimdilerde “Libya bataklığı” metaforu da eklenmiş durumda. En üst perdeden yapılan uyarılar “Libya ikinci Suriye olmamalı” başlığı altında sıralanıyor. Suriye’deki yıkım, işkence ve katliamları Esed rejimi ve Rusya-İran ordularına değil de doğrudan doğruya “Türkiye’nin iç savaşta taraf tutmasına” fatura eden ideolojik tercih hiç değişmedi. Şimdi kaygı ve korkuyu büyütmek maksadıyla “Türkiye, Libya’daki iç savaşta taraf olup yine kaybedecek” propagandası hızlıca devreye sokulmuş durumda. (…)