Ürdün sınırında, Beşşar Esed rejiminin kuşatmasındaki Rukban kampında 60 bin sivil insanlık dışı şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.

Ülkedeki iç savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan siviller, Ürdün'e sığınmak için geldikleri sınırdaki çöl bölgesindeki kampta, soğuk hava, gıda ve ilaç eksikliği nedeniyle zor günler geçiriyor.

Birleşmiş Milletler (BM) sık sık kamptaki durumun iyileştirilmesi, insani yardım girişlerine izin verilmesi ve herhangi bir tahliyenin isteğe bağlı ve güvenli biçimde yapılması gerektiğini vurguluyor.

Rusya Savunma Bakanlığı Ulusal Kontrol Merkezi Başkanı Mihail Mizintsev, Rukban kampındaki sivillerin tahliyesi için Humus ilinde, Culeyb ve Cebel el Gurab bölgelerinde iki merkez kurduklarını iddia etmişti. Mizintsev, söz konusu merkezlerin koordine ettiği iki koridorla, sivillerin Şam kırsalında kurulan geçici barınma merkezlerine taşınacağını ileri sürmüştü. Ancak Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu koridorların açılmasında BM'nin herhangi bir dahli olmadığını belirtmişti.

Beşşar Esed rejiminin "iyi muamele" konusunda güvence vermediği siviller ise Rusya'nın tahliye girişimine karşı çıkararak rejim bölgesine dönmek istemiyor.

"İnsani koridor dedikleri şey ölüm yolu"

Rukban kampında yaşayan sivillerden Udey Selame, Esed rejiminin zulmünden kaçtığını ve can güvenliği olmadığı için rejim bölgesine dönmek istemediğini söyledi.

Selame, "Esed rejiminin açtığı ve insani koridor dedikleri şey ölüm yolu. Niye onlardan kaçtım? Kampa Esed'in zulmünden kaçtım. Esed rejiminin bölgesine dönmek istemiyoruz." dedi.

Yaşadıkları bölgede hiçbir imkanlarının bulunmadığını anlatan Selame, "Bize burada kalacak imkanlar sağlansın. Ya da ülkenin kuzeyinden buraya insani yardım koridoru açın. Kuzey (Türkiye sınır hattı) güvenli. İnsanların ihtiyacı olan çoğu şey kuzeyde karşılanıyor. Güneyde yaşıyoruz, Allah'ın rahmetinden başka hiç kimsemiz yok." ifadelerini kullandı.

"Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine gitmek istiyoruz"

Kamptaki sivillerden Muhammed Elasura da "Nasıl gideceğiz ki kimse güvence vermedi. Herkesten çıkması istenildi. (Esed'in) Zulümden kaçarak buraya yerleştik. Ölümden kaçtık. Şimdi nasıl döneceğiz kaçtığımız yere? Hala hapishanelerde tutuklularımız var. Durumları nedir, yaşıyorlar mı bilmiyoruz." diye konuştu.

Elasura, Rukban kampında zor günler yaşadıklarını, kampa acil insani yardım yapılması gerektiğini dile getirdi.

Esed rejiminin kontrolündeki bölgelere dönmek istemediklerinin belirten Elasura, "Bizim burada kalmamızı istemiyorlarsa insani yardım koridoru açılsın. Biz bunu istiyoruz. Sebze yok, meyve yok, sağlık yok, altyapı yok. Yaşam koşulları çok zor. Bir şey kalmadı elimizde. Burada kalmak istemiyoruz. Buradan Esed rejiminin kontrolündeki bölgelere gitmek istemiyoruz, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine gitmek istiyoruz." dedi.