Richard Cohen: Halep Amerikan Zayıflığının Sembolüdür!
Dışişleri Bakanı John F. Kerry, solmuş çiçekler öneren bahtsız bir talip gibi, Putin’in ilgisini tamamen hayali olarak çekmeye çalışıyor. Putin de çiçekleri alıyor ve biraz daha bomba atıyor.
Washington Post yazarı Richard Cohen, Halep üzerine kaleme aldığı bu yazısında Amerika’ya oldukça fazla anlam yüklese de yaşanan acılara ilişkin sessizliği net bir şekilde betimliyor. Makaleyi Haksöz-Haber için Gökhan Ergöçün İngilizceden tercüme etti.
Halep Amerikan Zayıflığının Sembolüdür! / Richard Cohen
Nisan 1937’de, Nazi Almanya’sının ve Faşist Mussolini İtalya’sının savaş uçakları, Bask kasabasını bombalamak için pazar kurulan bir günü seçti. Bu sivil bir toplumun uçaklarla ilk defa hedef alınmasıdır. Doğma büyüme İspanyol olan Pablo Picasso korkuyu resmeden meşhur “Guernica” adlı tablosunu bu hadiseden etkilenerek Haziran ayına değin hızlı bir şekilde yapmıştır. Eğer Picasso bugün yaşasaydı, Halep’i resmetmek isteyebilirdi. O resim de muhtemelen Beyaz Saray’ın dışına takılı olurdu.
Halep ufak, antika bir pazar kasabası değil. Halep Suriye’nin en büyük şehirlerinden biri -ya da öyleydi-, tarihî bir ticaret merkezi, bir kozmopolit. Ama şimdi Halep, aralıksız bombardımanlarla dümdüz hale getiriliyor. Orada bazen kimyasal silah kullanılıyor. Varil bombaları da... Bu sıra özellikle, yaralı insanları toprağın altına gömebilmek için, sığınak patlatan bombalar kullanılıyor. Kurtarma görevlileri ve ambulanslar bile hedef alınıyor. Halep, aynı Guernica gibi, “dünya her zaman unutur” dersinin işlendiği bir yer haline geliyor.
Başkan Obama her röportajda muhabirlere Suriye konusunda kederli olduğunu ifade ediyor ancak bu bedel kurbanlar için yeterli değil. Ayrıca bu ifade Rus ve Suriye hükümetlerini bombaları durdurmaya da sevk etmiyor. Dışişleri Bakanı John F. Kerry, solmuş çiçekler öneren bahtsız bir talip gibi, Putin’in ilgisini tamamen hayali olarak çekmeye çalışıyor. Putin de çiçekleri alıyor ve biraz daha bomba atıyor. Kerry’nin aksine Obama, Putin’in ne istediğini biliyor: O kazanmak istiyor.
Bu Kerry’nin hatası değil. Suç Obama’ya ait. Obama, George W. Bush karşıtı biri olarak çok mağrur hareket ediyor. Obama bizi Irak gibi gereksiz savaşların içine çekmedi. Ama bunun sonuçları Suriye için korkunç oldu; 500 bin ölü ve 7 milyon göçmen. Avrupa’ya doğru milyonlu ifadelerle kabaran bir umutsuzluk dalgası…
Öte yandan Avrupalı politikacılar bocaladı: Almanya’da Angela Merkel’in başı dertte, Britanya Avrupa’dan kaçtı, Macaristan ve Polonya ise onların utanç dolu geçmişlerini kucaklıyor. Ayrıca, bir zamanlar evrensel bir algı olan “Amerika, masumların katli karşısında sessiz kalmaz!” düşüncesi, savaşın getirdiği bir başka kaza olarak yıkıldı. Oysa bizim hâlâ böyle bir algımız var. Obama bir şeyler yapar gibi davranıp hiçbir şey yapmıyor. Ama hiçbir şey yapmamanın anlamı hiçbir şey değildir. Bu kendi başına bir politikadır. Bu konuda şer ekseninin oluşmasına izin veren, sinsi Rusya hattı, İran ve Beşşar Esed’in Suriye’sidir. Onlar önlerine çıkan her şeyi ezdiler.
Halep de Guernica’daki katliam yeri gibi Amerikan zayıflığının sembolüdür. Suriye’de ortalığı batıran Putin aynı zamanda Amerikan maillerini çalmış ve Amerikan seçimlerine müdahil olmuştur. Ukrayna’nın büyük bir parçasını ve Kırım’ı almıştır ve belki yarın Baltık ülkelerini de alacaktır, bir zamanların Sovyetleri gibi, özgürleştirici ihtiyacı, özgürlükten gelir.
Dünya üzerinde Amerikan gücü hiç görmezden gelinmedi. Büyük bir görgüsüz olan Filipinler Başkanı, kendisi kötü bir unvanla anılır, bir filo göndermek yerine ancak konuşuyor. Obama da buluşmasını iptal etti. Çin Pasifik Okyanusu’nda suni adalar yapıyor; bunların -hiçbirisi bize ait olmayan- gemi ağları olduğu iddia ediliyor. Ve her seferinde bir ABD savaş gemisi yakın geçerken görülüyor ama çok yakın değil (!). Bu taklit ilginç bir noktaya geldi. Çin dalgası ve binaların inşaatı devam ediyor. Kuzey Kore nükleer silah sistemlerini ABD’ye ulaşacak kadar geliştiriyor. Ve İran’ın tünellerinde neler yaşandığını sadece Allah biliyor.
Bütün bu hikâye Sam Amca’dan beri bileği bükülmüş Suriye’ye ait. Peki, bunu kim biliyor? Amerikan sessizliği neredeyse çözümü başkalarının eline veriyor. Saman korkuluğu Obama’nın Suriye’ye geçmemek için aptalca bahanesi; orada Amerikan botuna ihtiyaç yok. Uçuşa yasaklı bölge, Saddam Hüseyin’in Kürtleri katlettiğinde dayatıldığı gibi, birçok hayatı kurtarabilirdi. Ayrıca Esed, savaş uçakları ve katil helikopterleri olmasaydı bir zamanlar Londra’da olduğu gibi Dr. Esed olarak anılabilirdi.
Guernica bir kere görüldü ve hiç unutulmadı; kederli yüzler, eğri büğrü vücutlar, şiddetli ölümün getirdiği deformasyonlar… Şimdi bizim ambulanstaki Suriyeli çocuğa ait bir fotoğrafımız var, alacalı kırmızı, enkazın tozuyla kaplı, dünya nerede diye boş boş bakan gözlere sahip… O çocuk için kurtarıcı bir yetişkin yok. Şimdi bir kez daha, bu olayları daha kötüsü takip edecek…
HABERE YORUM KAT