HAKSÖZ-HABER

Bugün, Reyhanlı katliamının üzerinden 11 yıl geçti. İlçe merkezinde iki bombalı aracın patlatılmasıyla, 53 kişinin öldüğü, 146 kişinin yaralandığı korkunç olay, Türkiye’de yapılan en büyük katliamlardan biri olarak tarihe geçti.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde, 11 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen saldırıların ilki belediye binası önünde saat 13:37'de bombalı aracın patlatılmasıyla gerçekleşti. Saat 13:40'da PTT binası yakınında bombalı aracın patlaması sonucunda gerçekleşen ikinci saldırıda belediye binası önü ve PTT binası çevresindeki siviller öldü ve yaralandı.

Soruşturmada saldırıyla ilgili olarak toplam 32 şüpheli gözaltına alınmış bunlardan 20'si tutuklanmıştı. Saldırıdan haftalar önce 23 Nisan 2013 tarihinde Millî İstihbarat Teşkilatı, Suriye’nin Rakka kentinde 3 otomobile bomba yüklendiğini ve şüphelilerin Türkiye’ye saldırı planladığını, bombacıların Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa’da üç ayrı sınır kapısını kullanabileceğini söylemişti.

Katliamın ardından yürütülen çalışma ile Esed rejiminin adamlarından olan Yusuf Nazik, katliamın planlayıcısı olarak yakalandı ve 53 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 

Reyhanlı katliamı, katil Esed’in, İran’ın ve onların Türkiye’deki nüfuz ajanlarının maskesini düşüren sembolik bir olay niteliğinde. Zalimlerin ve işbirlikçisi canilerin gözünde Halep ile Hatay’ın hiçbir farkının olmadığını gözler önüne seren bu katliam, Suriye ile Türkiye halkları arasında gerçekte hiçbir farkın olmadığını, kardeşliğimizin suni yapay sınırlar tarafından teslim alınamayacak kadar ulvi olduğunu ve Halep’te kardeşlerimize uzanan kahpe namluların Hatay’da da her an tetikte olduğunu/olmaya devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’de gerçek anlamda sahici bir huzur ve güven ortamının tesisinin ancak ve ancak Suriye’de despotizmin giderilerek adalet ve özgürlük temelli bir iklimin oluşturulmasıyla mümkün olacağı gerçeğini öğretti/öğretmeye devam ediyor.