1. YAZARLAR

  2. Hilal Kaplan

  3. Reyhanlı imtihanı
Hilal Kaplan

Hilal Kaplan

Yazarın Tüm Yazıları >

Reyhanlı imtihanı

15 Mayıs 2013 Çarşamba 15:59A+A-

'Banyas, hainlerin denize açılmasını sağlayacak tek geçiş noktası. Mutlaka en kısa sürede Banyas'ın kuşatılması ve temizliğe başlanması gerekir. Biz, Suriye Mukavemeti olarak desteğe gidiyoruz. Suriye Mukavemeti'nin misyonu kuşatma ve temizlik (...) Bu da bizim bu hafta içinde Banyas'ta vatanî görevimizi yerine getirmek için sahaya inmemizi gerektiriyor. Yakın uzak herkes Suriye Mukavemeti'nin ne yaptığını görecek. Planımız daima saldırı, sonra saldırı ve sonra yine saldırı şeklindedir.'

Ve öyle de oldu. Reyhanlı saldırısından yaklaşık bir hafta önce Banyas'ta büyük bir 'temizlik' yapıldı. Kadın-çocuk-ihtiyar demeden katlettiler, yakıp yıktılar, tecavüz ettiler.

Yukarıdaki sözlerin sahibi, Radikal'den İsmail Saymaz'a 'Ben barış insanıyım' diyerek kendi PR'ını yaptıran Mihraç Ural. Arapça yaptığı konuşmasında yanına dinî bir kanaat önderini de almış konuşuyor. Mücahidlerin sakalıyla uğraşanlar, bu katilin yanı başında oturanın sakalını görmez elbet. Geçelim.

Ural, 'Özgür Suriye Ordusu'na mesaj' başlıklı başka bir videoda da 'Erdoğan ve Yeni Osmanlılar' diye hitap ederek Türkiye'ye meydan okuyor. 'Yakacağız ve yok edeceğiz' vaadini veriyor. Anlaşılan Reyhanlı'da da olan bu...

Antakya doğumlu Ural, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'nin eksi liderlerinden. 80 darbesinden sonra Suriye'ye yerleşen Ural, Esed ailesinden evlenerek diktatöre içgüveysi de olmuş. Adını arattığınız her siteden karanlık fışkırıyor: İspiyonlama, cinayet, taşeronluk, vb.

Şimdi de 'Suriye Mukavemeti' adını verdiği örgütle gayri resmî bir şebbiha grubunu mobilize ediyor. Saldırganlara yardım ve yataklık yaptığı düşünülen şüphelilerin Türkiye vatandaşı olmasından yola çıkarak, ne yazık ki ülkemizde de 'yerli şebbiha' bulmakta zorlanmadıkları ve Reyhanlı'daki katliamda parmakları olduğu görülüyor. Ancak bombaların kapasitesi ve eylemin 'başarısı' göz önüne alınırsa, bunu devlet desteği olmadan yapmış olmaları da imkânsıza yakın.

Ural, saldırı sonrası yaptığı açıklamada 'Reyhanlı'yı katleden el, Şam'ı da Halep'i de katleden elin kendisidir' demiş. Bir bakıma haklı. Çünkü Reyhanlı'yı katleden el, Esed rejimine ait ve Banyas'ı katleden elle işbirliği içinde olduğu anlaşılıyor.

'Türkiye, bu Suriye işine hiç girmeseydi' diyenler, en uzun sınır komşumuzda binlerce Reyhanlı olurken aslında 'Sırtımızı dönmeliydik' demek istiyorlar. Yahudiler toplu katliama uğrarken, rahat evlerinde oturan Almanların zihnî kuzeni olanlara diyecek pek fazla bir şey yok. İşin acı yanlarından birisi de, memleketin iki muhalefet partisi liderinin ağzından dökülen cümlelerle, Esed rejimi yetkililerinin kurdukları cümlelerin nerdeyse birbirinin aynısı olması... Allah muhafaza, Türkiye tek başına Esed rejimine askerî bir misillemede bulunsa, korkarım yine Esed'le saf tutacaklar gibi görünüyor.

Hükümete muhalefet edeceğim derken, gariban Suriyeli mültecileri 'memlekete doldurdular' diyerek hedefe koyan Hüseyin Aygün'e de 'Birkaç kuşak önce bombalanan akrabalarınızı diğer şehir halklarının kovması mı gerekirdi?' diye sormak lazım sanırım. Böyle cümleleri Avrupa'da sadece 'aşırı sağ' gruplar kurabilirken, mülteci nefretinin bayraktarlığını 'sol'un yapması sefilliğin dip noktası. Dün, Suriyeli mültecilerin sırtlarında yalnızca bir döşekle, iç savaşın göbeği olan ülkelerine geri dönmek zorunda bırakıldıklarını görüp insanlığından utanmamak zor. Bu olan bitenden sonra, Erdoğan'a 'diktatör' deyip Esed'le hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya giren CHP'li kalmış mıdır acaba?

MHP'ye gelince... Açıklaması Suriye Enformasyon Bakanı'yla 'pişti' olan Devlet Bahçeli, zulümden ülkemize sığınmış insanların, yaralı bir kadın vatandaşımızı sırtında taşıyarak hastaneye götürmeye çalışan mültecinin bile üzerine bozkurt işaretleriyle yürüyen ve en az bir kişiyi linç edenlere de bir cümle olsun bir şeyler der mi merak içindeyim. Ülkücünün kitabında yazdığı söylenen mertlik, delikanlılık bu mudur? Sizin Türk misafirperverliğinden anladığınız bu mudur? Banyas'taki bebeklerin Reyhanlı'daki bebekle aynı değerde olduğunu görememek nasıl bir vicdan tutulmasıdır?

Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırılarından birisini yaşadık. 51 kişi vefat etti, yaklaşık 200 kişiyse yaralı. Kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, yakınlarına sabr-ı cemil diliyorum. Başımız sağolsun.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT