HAKSÖZ HABER

Türkiye’de yerli ve milli söylemlerin dillendirildiği ancak içinin doldurulamadığı biliniyor. Başkan ve reis gibi tanımlayıcı ifadelerin de iktidar tarafından sahiplenildiği görülürken, “kraldan çok kralcı” olunan bir durumun neşet ettiği bir iklim oluşmuş durumda.

Pelikan gibi basın üzerinden hareket ettiği ifade edilen trol mantığında çalışan medya organlarının yöneticiliğini üstlenen isimlere karşı da toplumda ve siyasi arenada bir tepki olduğu biliniyor. Açıkça siyasileri hedef alan, bukalemun gibi dönem ve yönetimler değiştikçe kendilerini şartlara uyarlayan bu kesimlere tepkiler gelirken, reis ve başkan gibi içi doldurulamayan kavramların da ne hikmetle kullanıldığı, neye tekabül ettiği ve hangi amacı taşıdığı için kullanıldığı da yeniden sorgulanıyor.

İktidarı iktidardan daha çok temsil ettiğini ifade eden bu kesimlere geçtiğimiz günlerde AK Parti İstanbul Milletvekili Aziz Babuşçu tepki göstererek şöyle demişti: “Sabrın sonu! TV’lerde AK Parti’yi temsil ettiği iddiasıyla konuşan gazeteci ve programcılar, artık çözülmesi gereken önemli bir sorundur. Bu isimler durumdan vazife çıkarıyorlarsa vazifelerine son vermek lazım. Yok bu kişilere alan açılıyorsa; o zaman da oturup düşünmemiz lazım.AK Parti ile ilgili hiçbir müktesebatı ve gerçek bağı olmayan bu gazeteci ve programcılar, milletin aklını karıştırmaktan başka bir işe yaramıyorlar. Haksızlık da etmeyim tabii; AK Parti’ye karşı antipati oluşturmakta oldukça mahirler!”

Dün ise yerel bir televizyon kanalına konuşan Bülent Arınç, “Türkiye'de öyle bir troll sürüsü var ki, siz bugün hava çok güzel oldu deseniz bile bundan başka anlam çıkarıp bunun üzerinden bana ve bizimle parti arasını veya Tayyip Bey'in arasını açmaya çalışan ahlaksız insanlar var.”

Arınç isim vermese de kimleri kast ettiği anlaşılıyordu. Arınç yorumlarına şu ifadeler ile devam etti: “Kadınıyla erkeğiyle…"Şimdi bunun dışında yani Reisçi geçinip de aslında Tayyip Bey'e en çok zarar veren onu toplumdan, partisinden izole etmeye gayret eden kişiler var ve maalesef bunlar çok da uzakta değil.

Onlara göre iyi yaptıklarını düşünüyorlar ama ben iyi olan şeyin kendileriyle istişare edildiği zaman doğruyu konuşan acı da olsa hakikati söyleyen, onun iyiliğini istediği için doğru olanı tavsiye eden insanlarda olduğunu düşünüyorum.

Ben böyle olmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Sonunda yüksek istişare kurulundan da ayrıldım. Kaldı ki orası da icrai bir organ değil. istişare organıydı. Fikirlerimizi söylüyorduk." dedi.

Bülent Arınç Cumhurbaşkanlığı seçim sistemine dair, “Faydalı oldu, zararlı oldu. O (Erdoğan) hala bu sistemin çok doğru olduğuna inanıyor… Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi 2017'den sonra değişti ve ben artık yokum” ifadelerini kullandı.

2016 sonrası partide ve hükümette olmadığını ifade eden Arınç kendisine başkanım diye hitap edilmesinin ise hoşuna gittiğini belirtti. Arınç, “Parti içerisindeki birlikte çalıştığımız arkadaşlarımın bir kısmı ağabey diyor, ondan da memnun oluyorum. Çünkü biz de ağabeylik ve kardeşlik ilişkisi çok önemlidir. Başkaları bunu çok fazla bilmezler. Ben bunu bir saygı ifadesi olarak kabul ederim…”

Siyaset içi ve dışında kendi kavram ve terimlerini kullanmaya başlayan iktidarı eleştirirken dahi ağabeylik dışındaki tanımlamayı kabul eden Arınç’ın bu konudaki eleştirisi de farklı noktalardan eleştirilmeyi hak ediyor!