Referanslarınız Kimliğinizi Yansıtır!
Varlığı Kemalist ideolojiye karşıtlık zeminine oturan İslami camiada Mustafa Kemal’i referans gösterme tutarsızlığından ne zaman vazgeçilecek?
HAKSÖZ HABER
İslami camia bugüne dek Kemalist ideolojiye ve siyasal-toplumsal pratiklerine-dayatmalarına hep itiraz etti. Varlığını bu itirazla temellendirdi. İlkeli, omurgalı tavır da bunu gerektiriyordu zaten. Ne var ki, son zamanlarda Mustafa Kemal’i referans göstermek, Atatürk vurgusu yapmak türünden tavırların yaygınlaştığı görülüyor. Garip olan ise eskiden olduğu gibi, bu tür pratiklerin kerhen, zorlama altında mecburen söylenen ifadeler olmayıp adeta içselleştirilen yaklaşımlar olmaya başlaması. Yukarıdan aşağıya bir sulandırma, esnetme tutumu dikkat çekmekte.
Bu bağlamda Ahmet Taşgetiren Erdoğan’ın yeniden AK Parti’nin başına geçecek oluşuna değindiği yazısında iktidar mensuplarının Atatürk’lü, İnönü’lü konuşmalar yapmalarının, rejimin kurucusunu referans göstermelerinin yanlışlığına değinmiş. Şunları söylemiş:
“Halkın oyu çantada keklik değil” sözü siyasetin en temel anlayışıdır. Mesela, açık söyleyeyim, partili cumhurbaşkanlığı için “Gazi Mustafa Kemal veya İnönü'den referans sunmak” benim içime sinmiyor. Kimbilir belki arkadaşlarımız 2019 söyleminin bu eksene oturmasını tercih ediyor, onun geniş halk kitlelerini etkileyeceğini düşünüyordur. Bir tercih yapılacak kuşkusuz.”
Doğrusu Taşgetiren gibi ilkeli bir duruşu tercih etmiş birine de yakışan tavır budur.
Buna karşın Yeni Şafak’taki köşesinde aynı konuyu ele aldığı yazısında Kemal Öztürk ise şaşırtıcı bir şekilde Mustafa Kemal güzellemesine soyunmuş. Doğrudan ifadelerle olmasa da dolaylı bir tarzda Mustafa Kemal’e Türkiye siyasi tarihinde olumlu rol biçmiş. O da şunları söylemiş:
“Bana göre siyaset tarihimizin dört devrimci lideri var.
Mustafa Kemal Atatürk/CHP (1924-1938)
Adnan Menderes/DP (1950-1960)
Turgut Özal/ANAP (1983-1993)
R. Tayyip Erdoğan/AK Parti (2002-…)
Bu dört devrimci liderin, hayatımızın akışını, ülkenin kaderini, geleceğini etkileyen ve onları “değiştirici/devrimci" olarak siyaset tarihine geçiren ortak özellikleri vardır.”
Şimdi burada “Ne yani Mustafa Kemal’in siyasi tarihteki önemini inkar mı edeceksiniz?” diye sorulabilir. Yazarın da zaten bu öneme işaret ettiği söylenebilir. Ama yazının bütününe baktığımızda dar anlamda ve soyut manada önemden ziyade, olumlu işlevden söz edildiği sonucu rahatlıkla anlaşılmakta. Bu tutumun yanlış olduğunun altını çiziyoruz!
HABERE YORUM KAT