Referandumdan Bir Yıl Sonra Brexit Ne Durumda?
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasına (Brexit) ilişkin gerçekleştirilen referandumdan bu yana bir yıl geçti. Avrupa basınından yorumlar sunan Eurotopics, bir yıl sonunda gelinen noktayı irdeleyen makaleleri paylaşmış.
İngiltere Başbakanı Theresa May, ülkesinin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasına (Brexit) ilişkin müzakerelerin başlamasından kısa bir süre sonra AB vatandaşlarına sınır dışı edilmeyeceklerini vaat etti ve oturum hakları için muğlak güvenceler verdi.
Eurotopics’te yer alan habere göre, Avrupa basınından köşe yazarları İngiltere’nin gelecekte izleyeceği yol konusunda belirsizlik olduğunu ve adadan büyük göçün çoktan başladığını söylüyor.
“Kayıp Yıl”
İsviçre merkezli Neue Zürcher Zeitung’da yer alan makalede Brexit referandumundan bu yana geçen sürenin “kayıp bir yıl” olduğu belirtiliyor:
“Çünkü geleceğe ilişkin bu son derece önemli konunun aydınlatılmasında bir adım bile ilerlenebilmiş değil. Nitekim son seçim mücadelesinde seçmenin sürekli siyasetçilerin bu konudaki basmakalıp sözlerine maruz kalması bunun bir göstergesi. Üstelik seçim sonuçlarından da -hiçbir parti çoğunluğu sağlayamadı- bu görevin kime verileceği, özellikle de AB'den çıkış sürecini kimin uygulayacağı konusunda da kesin bir görev çıkmadı. Mevcut ruh halini tarif edecek en uygun ifade, derin bir güvensizlik. Bu kadar önemli bir kararda yolculuğun hedefinin ne olduğunun yanıtı, yakın Britanya tarihinde hiç bu kadar belirsiz olmamıştı.“
“Brexit Göçü Çoktan Başladı”
Brexit nedeniyle İngiltere’de büyük bir güvensizlik yaşanıyor. İtalya merkezli Il Sole 24 Ore, Brexit’in başlattığı göçü inceliyor:
“Londra’nın kurduğu hayaller, dost sohbetlerinde, pub’larda ya da işyerinde yapılan sohbetlerde giderek ışıltısını yitiriyor. Ana karadaki popülist dalganın azalmaya yüz tutması, ekonomik büyümenin yeniden ivme kazanması ve sterlinin değer kaybetmesiyle ansızın insanlarda Elizabeth’in krallığını terk etme dürtüsü ortaya çıktı. Onlarca yıldır esen rüzgâr artık yön değiştirdi ve bu kez Krallık’tan kıta Avrupa’sına doğru esiyor. Britanya hükümeti düş kırıklığına neden oldu, güvensizlik insanları yordu. Şimdiyse ‘hiçbir yerde’ciler bankalardan bile önce harekete geçip Macron etkisini keşfetmeye ya da krizi atlatmayı başarmış diğer metropollerin canlılığını araştırmaya başladı.”
“Brexit Göçü Polonya İçin Bir Fırsat”
Yakın gelecekte daha çok Polonyalının Büyük Britanya’yı terk edeceğini tahmin eden Polonya merkezli Rzeczpospolita, bunu büyük bir fırsat olarak görüyor:
“900 bin yurttaşımızın en azından bir kısmı Polonya’ya dönecek olursa, iş gücüne susamış istihdam piyasamızın durumu düzelecek, yüzde dörtlük ekonomik büyümemizi sürdürülebilir kılacaktır. Bu nedenle Polonya hükümeti, örneğin istihdam ve yerleşim imkânlarını teşvik ederek bu insanlara kesin dönüşleri için en iyi olanakları sunmalıdır. Siyasetçilerimizin Brexit’e bağlı gelişen bu göç fırsatını kullanamaması, Büyük Britanya’yı terk eden yurttaşlarımızı Polonya’ya geri çekmeyi başaramaması büyük bir kayıp olacaktır.”
“Demokrasiler Görüş Değiştirebilmeli”
Timothy Garton Ash, İspanya merkezli El País’deki köşesinde Britanyalıların Brexit konusundaki fikirlerini değiştirmelerini umuyor:
“Büyük bir olasılıkla yumuşak bir Brexit yaşayacağız. O zaman kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: Bu kadar kargaşa neden yaşandı? Bizim gibi Avrupa’dan yana Britanyalılar güç birliği yapmalı ve kafeini azaltılmış, yani yumuşak müzakere sonuçları Parlamento’ya sunulduğunda şunu sormalıyız: AB’de kalmayı sürdürüp tam söz hakkını muhafaza edebilecekken, olumsuz yanları olumlulara baskın olan ikinci seçeneğe neden razı geliyoruz? Günün sonunda geçerli olan, şimdiki Brexit Bakanı David Davis’in birkaç yıl önce söyledikleri: Bir demokrasi görüşünü değiştiremiyorsa, artık bir demokrasi değildir.”
HABERE YORUM KAT