Bazen düşünüyorum; “Genelkurmay etkinliklerine, hele 30 Ağustos resepsiyonlarına filan davet edilmeyişimizde isabet var!..”

Var, var!..

•

Şimdi…

Ben orada olsam…

Ve Ramazan günü içki servisi yapıldığını görsem…

Paşama, paşalarıma yaklaşarak…

Bunun, “milletin değerlerine saygı” açısından uygun bir durum olup olmadığını sorsam...

•

Hele bunu, “ABD’deki Ramazan uygulamalarından” örnekler vererek…

Onların bile, Ramazan ayında dindarlarımızı rencide etmemeye özen gösterdiklerini hatırlatarak yapsam...

İyi mi olur kötü mü?..

•

Yok öyle yapmasam…

Hele bir Vakit mensubu olarak meselenin bu boyutunu görmezden gelsem…

O zaman da bir başka problem!..

•

Yok yok…

Bu akreditasyon uygulamasında isabet var!..

Vakit orada olmamalı!..

İYİYE İYİ, KÖTÜYE KÖTÜ!..

Evet, Ramazan günü içki servisi yapılmasının yol açtığı rahatsızlığı ortaya koyduk…

Peki ya “hoşumuza giden” hiçbir şey yok mu?..

Her şeyi mi kötü yapıyorlar?..

Elbette hayır…

“Ramazan’da içki” tablosunu “ayıpladığım” ölçüde, bir başka uygulamasından dolayı “kutlamak” isterim Genelkurmay’ı.

Bunun hangi uygulama olduğuna gelmeden bir anıma yer vereyim müsaadenizle…

Efendim, hiç unutmam:

Ardı ardına iki “Casa uçağı” düşüyor, 35 askerimiz şehit oluyor.

“Ulusal yas” ilan edilmesini gerektiren bir tablo varsa da ortada.

Bırakın yas filan ilan etmeyi;

Kuleli Askerî Lisesi öğrencileri ile Kandilli Kız Lisesi öğrencileri “tango” yapıyor!..

Gençlik Spor Bayramı’nda adeta “facialar” kutlanıyor!..

•

O gün, 8 yıl evvel o gün, bu olumsuz tabloya “KARA GÜNDE TANGO!..” manşetiyle tepki göstermiştik…

Evet, manşetimiz buydu.

Şöyle devam etmiştik:

“34 askerimizin henüz kanları kurumadan dün bir CASA uçağı daha düştü, bir astsubayımız şehit oldu, 3 İspanyol teknisyen öldü. Bu acı günde ‘tangolu kutlama’ milletimizi derinden yaralıyor!..”

•

Ne kadar tepki göstersen boş;

Yarı giyinik kızlarımızla Kuleli Askeri Lisesi’nden öğrencilerimizin tangosu eşlik etti, şehit yakınlarının ağıtlarına!..

VAKİT, o gün…

Ordumuza duyduğu muhabbetten dolayı uyarmıştı…

Sonrasında da yerine getirdi görevini; her fırsatta “Bu büyük millete ve onun değerlerine saygılı olmaya” davet etti ilgilileri…

•
Ve bugün,

VAKİT’in bu çabalarının işe yaradığını gösteren bir tablo var karşımızda.

Dün;

“Casa facialarına” aldırmaksızın “vur patlasın, çal oynasın, istif bozulmasın” takılan Ankara…

Bugün;

yine bir “bayram” günü meydana gelen ve 4 askerimizi kaybetmemize yol açan menfur terör saldırısından dolayı bütün şenlikleri iptal ediyor!..

Bütün şenlikleri…

Genelkurmay’ın Merkez Orduevi’ndeki Zafer Bayramı konseri dahil, bütün eğlenceler iptal!..

Zafer resepsiyonunda, ‘Cumhur’un başı, ‘Ordu’nun başkomutanı olan Abdullah Gül’e bile “eş üzerinden” ayrımcılıkta bulunmak…

Ramazan günü, “içki” servisi yapmak…

Bunlar, ne kadar olumsuz tavırlarsa…

Vakit’in uyarılarını dikkate alıp “eğlence iptal etmek” de o kadar güzel.

Hayır;

“Ne var bunda, 4 şehidimiz var, iptal etmeyeceklerdi de ne yapacaklardı” diyerek, olan biteni küçümsemeyiniz!..

Bakın; 35 askerimizin “Casa kazaları” sonucunda hayatını kaybettiği günlerde Kuleli Askeri Lisesi öğrencileriyle Kandilli Kız Lisesi öğrencilerine tango yaptırılan günlerden, bugünlere gelmişiz…

Şimdi, sivili askeri “eğlence iptalinde” birleşiyor, daha ne olsun.

Genelkurmay’a bazı uygulamalarından dolayı tepki gösteren, “konser iptalinden” dolayı niçin kutlama göndermesin!..

VAKİT