Antalya limanından "Vira Bismillâh" diyerek Gazze'ye doğru sefere çıkan "Mavi Marmara" gemisinde bulunan toplam 778 yolcu arasındaki en önemli isim olan Filistin İslamî Hareketi liderlerinden Raid Salah, gemide yolculara bir konuşma yaptı. 1948'de işgal edilen Filistin topraklarındaki İslamî hareketin öncü ismi Raid Salah, Gazze yolcularının ilgiyle dinlediği konuşmasında, dikkat çekici açıklamalar yaptı.

Salah, konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Bir Yahudî çocuğuna İslam teblîğ ediliyor. Babasının da muvafakatı şartıyla Müslümanlık'ı kabul ediliyor. Buna karşılık, Hristiyan çocuğunun İslam'a geçmesi için zorlayan bir baba, Resûlullâh tarafından reddediliyor ve bu hadise üzerine 'Dînde zorlama yoktur' âyet-i kerîmesi nazil oluyor. Allah Kur'an'da Resulü için 'Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik' diyor. Bugünün dünyasına baktığımızda ise, çocuk kaçırmaları ve çocuk ticareti dünyanın her yerini sarmış vaziyette. Zencî çocukların satılmasıyla başladı bu iş. Dünyaya sormak lazım: Hangi medeniyettir insanlığı bu noktaya getiren?"

"Allah'ın Resulü (saw), namazdan dönerken mahallede oynayan çocukların arasında yek başına bir köşede oturmuş bir çocuğu görünce, 'Sen neden arkadaşlarınla oynamıyorsun?' diye sorar. Çocuk, "Onların hepsinin anne babası var. Benim ise ne annem, ne de babam var' diye cevap verir. Bunu üzerine Resûlullâh (saw), 'Üzülme! İstemez misin ki Mûhâmmed baban, Hatice de annen olsun?' der ve çocuğu evine götürerek sevindirir. Soruyorum şimdi: Nerede Gazzeli çocukların anneleri? Gazzeli çocukların babaları nerede? Şu soruyu bütün insanlığa sormak istiyorum: Neden Gazzeli çocuklar sütten, oyuncaktan, ilaçtan mahrum ediliyorlar?"

"Bu özgürlük hareketiyle Gazzeli çocuklara ve annelerine özgürlük mesajını ulaştırmak için yola çıktık. Bir buçuk milyonluk Gazze halkı Resûlullâh (saw)'ın yaşadığı ambargo ve kuşatmayı yaşıyor. Tıpkı ashâba uygulanan ambargo anlaşması metninin yırtılması gibi biz de bugün bu kuşatmayı yarmak için yola çıktık, inşaallâh."

"Bu durumu, bu ambargoyu, bu katliâmı, bu zûlmü hangi onurlu, özgür ve vicdan sahibi, insaf sahibi insan kabullenebilir?"

"Bugün insan haklarından, hayvan haklarından dem vuran sözde medeniyete seslenmek istiyorum: Dînimiz yüzyıllar önce hayvanların hakkından, bitkilerin hakkından söz etmiştir. Sormak isteriz: 30 yıldır haksız yere mâhkûm edilen babaların ve annelerin, 20 yıldır babalarını göremeyen çocukların hakları ne olacak ey insan ve hayvan hakları havariliği yapanlar?"

Hani nerede buradaki bebeklerin, süt çağındaki miniklerin, açlıkla mücadele edenlerin, hastaların ve dul kadınların hakları? Neredesiniz ey Müslüman ve Arap liderler?"

"Sözlerimi şu iki noktayı vurgulayarak bitiriyorum: Birincisi, bütün Müslüman ve Arap yöneticilerine sesleniyorum. Size şu söz ulaşmadı mı? Ömer Bin Hattab'ın şu sözü: 'Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekin. Amelleriniz tartılmadan amellerinizi arttırın.' Ey yöneticiler! Yarın halklarınız size şunu diyecek: Artık amel etme zamanınız geçti. Şimdi hesap verme günüdür. Unutmayın ki hesabınızı halklarınıza ve Allah'a vereceksiniz, Beyaz Saray'a değil!"

"İkinci olarak, İsrail işgal yönetimine seslenmek istiyorum: Bugün artık karar vermen gerekir. Yine şiddete mi başvuracaksın yoksa kendini korumaya mı çalışacaksın? İnsanlık artık senin iç yüzünü tanıyor. İnsanlar seni tanıyor artık."

"İşte buradan bütün dünya halklarının temsilcileri haykırıyor: Gazze'ye özgürlük, ambargoya ve işgale hayır! Bugün ortaya konan bu pratik, bu gemi, bu yolculuk, bu gemideki onurlu ve erdemli insanlar, tarihe not düşülmesi gereken bir efsanedir."

"Son olarak şunu eklemek istiyorum: Bugün 9 gemi ve 800'e yakın yolcuyla yola çıktıysak eğer, yarın onlarca gemi ve on binlerce yolcuyla çıkabileceğimizin mesajını ve kararlılığını vermeliyiz. Hepinizi Allâh'a emanet ediyorum. Es- selamun aleykum we rahmetullâh."

 

İbrahim Sediyani

Haksöz Haber / Akdeniz Açıkları (KIBRIS)