1. HABERLER

  2. HABER

  3. "Rabia Konuşmaları" Başladı
"Rabia Konuşmaları" Başladı

"Rabia Konuşmaları" Başladı

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genç Kurulu (Genç İDSB) ile Divan Araştırma ve Eğitim Derneği iş birliğiyle Üsküdar Gençlik Merkezi'nde başlayan "Rabia Konuşmaları" etkinlikleri başladı.

06 Kasım 2013 Çarşamba 00:18A+A-

Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, "İslam Dünyası, etkin bir medeniyet ekseni olmaktan uzaktı. Bir medeniyetin kıvılcımlarını görmek için 2 binli yılları görmemiz gerekti" dedi. 

İşbilir, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genç Kurulu (Genç İDSB) ile Divan Araştırma ve Eğitim Derneği iş birliğiyle Üsküdar Gençlik Merkezi'nde başlayan "Rabia Konuşmaları"nın "İslam Dünyası'nın son 100 yılı" konulu açılış konuşmasını yaptı.

8 hafta devam edecek etkinlikle, İslam Dünyası'na sağlıklı bir bakış açısı ile bakabilmeyi amaçladıklarını anlatan İşbilir, son 100 yılda İslam Dünyası'nda yaşanan evreler, İslam Dünyası'nın politik, kültürel ve ekonomik analizleri, İslam Dünyası'nı ilgilendiren uluslararası örgütler, kriz bölgeleri gibi konuları ele alacaklarını ifade etti. 

"Bir gençlik inşa ediliyor"

Türkiye gençliğinin İslam Dünyası'nı doğru okumadığı takdirde, kendisini de doğru bilemeyeceğini belirten İşbilir, "Türkiye ve İslam Dünyası'nda bir gençlik inşa ediliyor. Özellikle Türkiye'de. İslam Dünyası'nı doğru okumanın bir faydası da inşa sürecinin sağlıklı olmasını temin etmektir" diye konuştu. 

İslam Dünyası'nın belirli bir bölgeye sıkıştırılmaya çalışıldığına dikkati çeken İşbilir, "İslam Dünyası denilince akla ilk Orta Doğu gelir. O hapsolunmuşluk hissi, hala toplumda geçerli. Bu algı, medya aracılığıyla hepimize yerleştirildi. Bu algıyı kırmamız gerekiyor. Haritaları değiştirmemiz, çöpe atmamız gerekiyor. Sınırları görmememiz gerekiyor" dedi. 

İki dünya savaşı döneminde, sadece Türkiye, İran ve Afganistan'ın sömürge altında olmadığına işaret eden İşbilir, bu 3 ülkenin de İslami değerlere dayalı yönetimleri benimsemediklerini dile getirdi. 

"İslam kimliğini esas alan ilk ulus devlet Pakistan'dır"

İslam Dünyası'nın "temsil" sorunu yaşadığını vurgulayan İşbilir, hilafetin kaldırılmasıyla İslam Dünyası'nın yeni bir sürece girdiğini ve sömürgeci devletlere karşı kalelerini kaybeden Müslüman toplulukların kendi direniş örgütlerini oluşturduklarını söyleyerek, bugüne kadar gelen çeşitli örgütlenmelerden örnekler verdi. 

İşbilir, 2. Dünya Savaşı sonrasında Batı'da yaşanan yıkımın İslam Dünyası'nın yeniden hareketlenmesini sağladığını aktararak, "2. Dünya Savaşı'ndan sonra sömürge altı ülkelerin devrim süreçleri başladı. Sömürge devrimleri başladı. İslam Dünyası kavramı da 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, yeniden tanımlanmaya başladı. İslam kimliğini esas alan ilk ulus devlet Pakistan'dır. Pakistan, İslam Dünyası kavramı değişimine öncülük etmiştir" ifadelerini kullandı. 

"Mısır'ın direniş aşısını, Suriyeliler yaptı" 

İslam Dünyası'nın Osmanlı Devleti'nin ardından İslam İşbirliği Teşkilatı'yla bir araya geldiğini ifade eden İşbilir, şunları söyledi:

"İslam Dünyası, etkin bir medeniyet ekseni olmaktan uzaktı. Bir medeniyetin kıvılcımlarını görmek için 2 binli yılları görmemiz gerekti. 2 kutuplu bir dünya vardı. Bunun içerisinde de blok tercihleri vardı. Bugün Suriye'de, muhalifler İran'la, Rusya'yla savaşıyor. Gizliden Çin'le, İsrail'le ve Amerika'yla savaşıyor. Elbette Suriyeliler kahramanca bir mücadele veriyorlar. Aslında Mısır'ın direniş aşısını, Suriyeliler yaptılar. Allah'a hamd olsun. Bugün izzetli bir Mısır ve Suriyeliler karşımızda var."

İslam Dünyası'nı daha iyi anlayabilmeleri için katılımcılara çeşitli kitaplar öneren Cihangir İşbilir, İslam Tarihi ve son 100 yılın iyi okunması gerektiğini ifade ederek, "İslam Dünyası'nın tarihi olduğu gibi kaderi de ortak. Dayanışma ruhuna ihtiyacımız var" şeklinde konuştu. 

AA

HABERE YORUM KAT