'PYD, Kürtleri Emperyalistlere Asker Yapmak İstiyor'
PYD'nin emperyalistlere hizmet eden politikaları terk etmesi gerektiğini belirten Suriyeli Kürt siyasetçiler, bu politikanın Kürtlere büyük sorunlar yaşattığına dikkat çektiler.
PYD'nin uyguladığı politikanın Kürt halkının maslahatından ziyade, bölge üzerinde hesapları olan emperyalist devletlerin hizmetinde olduğunu belirten Suriyeli Kürt siyasetçiler, PYD'nin Kürtleri mağdur eden tekçi politikalarından vazgeçmesini istiyor.
2011 yılında başlayan iç savaşın yol açtığı tahribat ve yıkım Suriye'nin tüm bölgelerinde büyük acılara neden oldu. Suriye'de yaşayan farklı etnik gruplardaki tüm Müslümanlar bu savaşın neden olduğu acıları iliklerine kadar yaşadı ve hâlâ yaşıyor. Müslüman Kürt halkı da yaşanan savaşın en büyük mağdurlarından biri.
Gerek rejimin gerekse de PKK'nin Suriye kolu olan PYD'nin baskıcı, zorba uygulamalarıyla yüzbinlerce Kürt evini, barkını, topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Suriye Kürdistan'ında başta ABD ve Rusya'nın vermiş olduğu destekle kontrolü elinde tutan PYD, kendisi gibi düşünmeyen halka ve özellikle siyasilere baskı uyguluyor, her gün farklı siyasi görüşe sahip politikacıları alıkoyarak alıp işkence yapıyor.
PYD'nin baskısından dolayı başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelere sığınan çok sayıda Kürt siyasetçi geri dönemiyor. PYD'nin uyguladığı politika ile Kürt halkının maslahatından çok emperyalistlere hizmet ettiğine dikkat çeken muhalif Kürt siyasetçiler, İLKHA'ya konuştu.
“Bugün PYD'nin zindanlarındaki birçok kişi ENKS üyesidir”
Suriye Kürdistan'ının kontrolünü silah baskısıyla ele geçiren PYD'nin kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere, özellikle siyasilere yönelik büyük baskılar uyguladığını örneklerle anlatan ENKS sözcüsü Fuad Elîko, “PYD'nin baskısına rağmen siyaset yapmaya çalışıyoruz. PYD, kendisinden başka kimseyi kabul etmeyen diktatör bir rejim gibidir. Herkesin kendisi gibi düşünmesini istiyor. Bunun için de ENKS'ye (Suriye Kürt Ulusal Meclisi) çok büyük baskılar uyguluyor. Birçok gencimiz bugün PYD'nin zindanlarındadır ki, bunlardan çoğu ENKS üyesidir. Efrin'de Abdurrahman Abo isminde bir arkadaşımız PYD zindanlarındadır. Bunun daha vahim olanı ise Abdurrahman Abo'yu zindana koydukları yetmezmiş gibi bir de oğlunu zorla savaşmaya götürmüşlerdir. Bu anlaşılır bir durum değildir. Siz babasını ‘ihanetle' suçluyorsunuz, oğlunu da kendiniz için zorla savaşmaya götürüyorsunuz. Yine Amûdê'de dört tane arkadaşımızı, Partiya Yekîtiya Kurd Li Sûriyê (Yekîtî) yetkililerinden Enver Naso, Abdülillah Hocê adlı kişileri, yine Amûdê'de ileri gelenlerden Muhsin Xalef, Rıdvan Hemo gibi daha birçok şahıs uzun süredir gözaltındadırlar. Bunlardan sadece Abdülillah Hocê serbest bırakıldı.” şeklinde konuştu.
“ABD ve Rusya'nın projeleri uğrunda gençlerimiz neden öldürülüyor?”
YPG'nin Suriyeli Kürtlerin hizmetinde olmaktan çok kendilerine asker lazım eden güçlerin hizmetinde olduğunu belirten Elîko, sözlerine şöyle devam etti:
“PYD, kimsenin kendilerinden farklı düşünmesini, kendileri dışında çalışmasını ve siyaset yapmasını istemiyor. Bunlar rejimle birlikte hareket ediyorlar. Rejimle bunlar arasında bir ittifak var. Rejimin yapamadığını yaparak yani ENKS'lilere baskı uygulayıp rejime hizmet ediyorlar. ABD ve Rusya gibi güçler, bugün PYD'yi kendi projeleri için adeta kullanımlık bir kâğıt gibi kullanıyor. Rakka ve Membiç saldırılarının Kürtler açısından anlaşılır tarafı yoktur. Bizim Rakka'da, Membiç'te ne işimiz var. ABD ve Rusya'nın projeleri uğrunda gençlerimiz neden öldürülüyor? Rakka ve Membiç'in özgürleştirilmesi oranın halkının görevidir. Hatta Kürt gençlerinin oraya götürülmesi Arap ve Kürt düşmanlığını daha da çok körüklüyor. Bugün YPG eğer herhangi bir partinin kontrolünde değil de tüm Kürtlerin ortak bir gücü olsaydı ve kendilerinden yardım isteyenlere yardıma gitmesi tüm Kürtler tarafından kabul edilseydi belki hürmete layık olurdu. Ama YPG, Suriyeli Kürtlerin hizmetinde değil de daha çok kendilerine asker lazım eden güçlerin hizmetindedir.”
“PYD, Kürt coğrafyasını silahın baskısıyla elinde tutuyor”
PYD'nin savaştan önce Suriye'deki Kürtleri arasında ancak yüzde 5'lik bir kesimi temsil ettiğini ifade eden Elîko, “PYD şu anda Suriye Kürtlerinin belki yüzde 20'sini temsil edebiliyor ama Suriye'de başlayan devrimden önce bu temsiliyet sadece yüzde 5 idi. PYD, birçok insanı para ile satın alarak, bazılarını da baskıyla yanına aldı. Çünkü bugün Suriye'de silahın sesi yüksek çıkıyor. IŞİD'in ve Nusra'nın hâkim olduğu bölgelerde halk isteğiyle onların hâkimiyetine girmediği gibi bugün PYD'nin eline düşmüş Kürt coğrafyası da halkın isteğiyle PYD'nin eline düşmemiştir. Silahın baskısıyla olmuştur. Bu yüzden mevcut durumda tüm Kürtler PYD'yi destekliyor anlamı çıkmaz. Ama ben inanıyorum Kürt halkı ENKS'nin yanındadır. Silahın yanında değil. Hiçbir silahlı güç ebedi kalmaz ki YPG de ebedi kalsın. Eğer Suriye'de sular durulur da siyasi bir ortam oluşursa o zaman PYD'nin gücünü görürüz.” ifadelerini kullandı.
“40-50 yıldır zulüm gören Kürtlere bugün de diğer Kürtlerin (PYD) zulmü başladı”
Kanaat önderlerinden Yazar Dr. Muhammed El Nakşibendi de yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti: “Bizim amacımız bu mazlum halkın siyasi, sosyal, ekonomik tüm sorunlarını çözmeye çalışmaktır. İnsani haklarının geri alınmasına yardımcı olmaktır. Suriye'deki Kürtlerin durumu hiç iyi değildir. Suriye Kürtleri 40-50 yıldır zulüm altındaydı. Bu zulüm yetmiyormuş gibi bir de bugün Kürtlerin (PYD) Kürtlere zulmü başladı. Kürt halkı çok mazlum ve çok bedel ödemiş bir halktır. Bundan dolayı bizler bu zulmün kardeşlik hukuku içerisinde çözülmesini istiyoruz. PYD'nin kendisi dışında kimseyi kabul etmemesini doğru bulmuyoruz. Ama görünen o ki onlar bu zihniyete sahip. Maalesef onlar bu halkın birliğini istemiyorlar. Eğer gerçekten onlar bu halkın hakkını ve iyiliğini istiyorlarsa diğer Kürtlerle istişare etmeli, onları dinlemelidir. Diktatörlüğün zamanı geçmiştir artık, zaman özgürlüğün zamanıdır.”
“PYD kendisi dışında hiçbir siyasi ve askeri güç istemiyor”
Suriyeli Bağımsız Kürtler (KKS) Topluluğu sözcülerinden Avukat Redif Mustafa da PYD'nin Suriyeli Kürtlere yaptığı zulümler hakkında şöyle konuştu:
“Suriye'de özgürlük hareketleri başlayınca biz PYD'den ayrı taraftaydık. Biz özgürlük hareketinin bir parçasıyken PYD, rejimle işbirliği yaptı. Aslında PYD bizim için Kürdi bir tecrübeye sahip bir parti değildir. PYD, halkı zorla göç ettirdiği gibi her gün siyasileri gözaltına alıyor. Efrin'de, Kamışlo'da ENKS'nin birçok üst düzey yetkilisini gözaltına alıyorlar. PYD kendisi dışında hiçbir siyasi ve askeri güç istemiyor. İkincisi PYD, daha ilk günden bu yana Suriye devrimi konusunda tavrını net ortaya koymadı. Sürekli devrime iftira atarak devrimi İslamcı terör olarak niteledi. Bu doğru değildir. Çünkü Suriye devrimi, IŞİD'i El Kaide'yi aşan özgürlükçü bir halk devrimidir. Bizim inancımız Suriye halkının geçmişi ile bizim geçmişimiz birbirine bağlıdır. Herkes kendi yurdunda kendi haklarına sahip olmasını istiyoruz.”
“Hiçbir devlet ya da hükümet bize destek vermiş değil”
Suriye muhalefeti ve ENKS'nin siyasi ve manevi desteği dışında hiç kimsenin kendilerine destek vermediğinin altını çizen Mustafa, “Hiçbir devlet ya da hükümet bize destek vermiş değil. Belki biz mülteci olarak Türkiye'de bulunabiliriz. Bu konuda hem Türkiye'ye hem de halkına teşekkür ederiz. Türkiye'de bir kongre yapmış olabiliriz ama ne biz böyle bir şey talep ettik ne de onlar böyle bir şey istedi. Bize destek verenler Suriye Kürtlerinin ileri gelen ailelerdir. Vatanını seven iş adamlarıdır. Bunun dışında bize destek veren yoktur.” şeklinde konuştu.
“PYD'nin, uluslararası askeri ve siyasi tüm desteğe rağmen ancak yüzde 10 ya da 15'lik bir desteği var”
PYD'nin kendilerinden olmayan herkesi hain ve işbirlikçi olarak yaftaladığını belirten Mustafa, sözlerine şöyle devam etti: “Bu PYD'nin bir özelliğidir. PYD'nin, Kürdistanî bir rengi yoktur. PKK de Türkiye'de kurulduğunda aynı şekilde diğer partileri ortadan kaldırdı. Bu durumun aynısı Suriye'de de oldu. PYD, Suriye'deki diğer Kürt hareket ve partilerini küçümseyerek sadece kendisini Kürtlerin temsilcisi olduğunu ileri sürerek bizi düşman olarak gördü. PYD'nin Suriye ve Suriye Kürtleri hakkında net bir programı yok. Suriye halkına karşı samimi olmadıkları gibi rejimle işbirliği içindeler. Kendini Kürtlerin tek temsilcisi gören PYD, uluslararası askeri ve siyasi tüm desteğe rağmen ancak yüzde 10 ya da 15'lik bir desteği var. Bizim gibi Kürdî partilerin siyasi geçmiş ve tecrübeleri olmasına rağmen PYD'nin öyle bir tecrübesi yoktur. Halk bizleri iyi tanıyor. PYD, şu an sahip olduğu imkânları da halka baskı uygulayarak, halkı gözaltına alarak yapıyor. Eğer özgür bir seçim yapılırsa PYD ancak yüzde 10-15 arası oy alabilir.”
“IŞİD'den kaçan Kürtler bu defa da PYD'nin korkusundan geri dönemiyorlar”
Partiya Yekitiya Kurd Li Sûriyê (Yekîtî) siyasetçilerinden Mustafa Bakr (Bavê Brusk) ise şunları ifade etti: “Bugün PYD Suriye'de kendisi dışında hiçbir düşünceye hayat hakkı tanımıyor. Suriye devrimi başladıktan sonra PYD, devrim yerine yıllardır Kürtlerin hakkını gasp eden rejime destek verdi ve devrime destek veren Kürtlere yönelik baskılarını artırdı. Daha önce rejimden zulüm gören Kürtler bu sefer PYD'den aynı zulmü görmeye başladı. IŞİD'den kaçan Kürtler, bu defa da PYD'nin korkusundan geri dönemiyorlar. Şu an çok sayıda peşmergemiz Irak Kürdistanı'nda bulunuyor. PYD onların geri dönmesine izin vermiyor. Biz diyoruz ki peşmergelerimiz geri gelsin, Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgeleri muhafaza etsin. Ama PYD onları kendi kontrolünde dış güçlere ve rejime asker yapmak istiyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.” (Osman Gülebak-İLKHA)
HABERE YORUM KAT