Putin'in kimyasal silah problemi
“Navalny'nin apaçık zehirlenmesi bu projenin sonu olmalı. Berlin, Moskova’ya çizginin aşıldığını ve Nord Stream 2'nin artık mümkün olmadığını söylemek için ahlâkî ve jeopolitik yüreklilik bulmalıdır.”
Kaynak: Luke Coffey / Trt World
Çev: Melike Bars / Haksöz-Haber
Rusya’nın önde gelen muhaliflerinden Alexey Navalny, Ağustos ayındaki zehirlenmesinin ardından yavaş yavaş toparlanıyor. Berlin'deki bir hastanede tedavi görürken Alman dergisi Der Spiegel'e şunları söyledi: “Bu eylemin arkasında Putin’in olduğunu söylemek istiyorum, başka bir açıklama bulamıyorum.” Kremlin'in siyasi muhalifleri hedef alma konusunda geçmiş performanslarına bakıldığında, muhtemelen Navalny haklı.
Navalny Rusya’da oldukça popüler. 4.12 milyon abonesi olan bir YouTube kanalı var ve İnstagram/Twitter gibi sosyal medya kuruluşlarında milyonlarca takipçisi bulunuyor. Bu platformları, Rus oligarklarının yolsuzluğunu eleştirmek ve teşhir etmek için kullanıyor. Gözleri çoğu zaman Viladimir Putin'in üzerinde.
Bu popülerliğin kendisi için büyük bedeli oldu. 2011’den beri 10’dan fazla hapis cezasına çarptırıldı. En son 2018’deki seçimlerde Putin'e meydan okuması engellenmişti.
Ancak ona yönelik en şiddetli saldırı Ağustos ayında gerçekleşti. Navalny, 20 Ağustos'ta ülke çapındaki yerel seçimlerden sadece birkaç hafta önce doğu Sibirya'da Omsk'taki bir uçağa bindi. Moskova’ya giderken hastalandı ve uçağı acil iniş yapmak zorunda kaldı. Navalny yerel bir hastaneye kaldırıldı.
Rus yetkililer, karısının ricası üzerine Navalny’nin bir Alman hastanesine nakledilmesine izin verdi. Orada günlerce tıbbi olarak suni komaya alındı. Şimdilerde ayağa kalkmaya başlamasına rağmen henüz tam olarak iyileşmedi.
Almanya’da yapılan tıbbi testler Navalny'nin kimyasal bir sinir gazı olan Novichok ile zehirlendiğini gösterdi. Bu durumun yabancı gelmemesinin sebebi Mart 2018’de İngiltere'nin Salisbury kentinde Rus muhalif Sergei Skrypal ve kızı Yulia'yı zehirlemek için kullanılan gazın aynı sinir gazı olmasıdır. Hem Sergei hem Yulia saldırıdan kurtulurken, sinir gazına maruz kalan bir kişi öldü.
Novichok, boğulma/asfiksi yoluyla ölüme neden olan son derece güçlü bir maddedir. Novichok'un kullanımı, “kimyasal silahların geliştirilmesini, üretilmesini, edinilmesini, stoklanmasını, saklanmasını, transferini veya kullanımını” yasaklamak amacıyla hazırlanan çok taraflı “Kimyasal Silahlar Sözleşmesi”nin bir ihlalidir.
Rusya, bu sözleşmenin bir üyesi olsa da bu, Moskova’yı Skrypalveya Navalny vakalarında durdurmadı. Örneğin Rusya’nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması gibi diğer çok taraflı silah kontrol anlaşmalarını ihlal ettiği düşünüldüğünde kuralların Rusya tarafından bu şekilde ihlal edilmesi şaşırtıcı değil.
Ne yapılabilir? Birincisi ve en önemlisi, birleşik bir Avrupa tepkisi ortaya konulmalı. Ancak Kıbrıs ve Rusya arasındaki samimi ilişki düşünüldüğünde bu pek olası görünmüyor. Ayrıca AB'nin dış politika oluşturma süreci en düşük ortak payda yaklaşımını benimsediğinden, herhangi bir üye devlet AB yaptırımlarını engelleyebilir veya hafifletebilir. Son hileli seçimlerden sonra barışçıl protestoları acımasızca bastıran Belarus’taki yetkililere yönelik yaptırımlarla ilgili olarak AB de olan tam olarak buydu. Kıbrıs, AB yaptırımlarını ertelemeye devam etti. Sonunda yalnızca hafifletilmiş yaptırımlar kabul edildi.
Avrupa’nın yapabileceği bir diğer şey Moskova’ya güçlü bir mesaj gönderecek ve aynı zamanda onu daha güvenli tutacak Nord Stream 2 doğalgaz boru hattı projesini sona erdirmek.
Bu Rus doğalgaz boru hattı Almanya için Avrupa’nın Moskova’ya olan enerji bağımlılığını artıracak. Trump yönetiminin sert çizgisine ve yaptırım tehdidine ve Avrupa’nın birçok köşesinden gelen sesli muhalefete rağmen, Almanya, Nord Stream 2’nin faaliyete geçtiğini görmekte kararlı.
Bu proje ne ekonomik olarak gerekli, ne de jeopolitik açıdan akıllıca. Daha ziyade, Avrupa’nın Rus gazına olan bağımlılığını büyük ölçüde artırmak, Rusya’nın Avrupa enerji hakimiyetini siyasi bir koz olarak kullanma yeteneğini büyütmek ve özellikle Doğu ve Orta Avrupa’yı zayıflatmak için Alman mali çıkarları ve Rus jeopolitik entrikaları tarafından yönetilen siyasi bir proje bu.
Navalny'nin apaçık zehirlenmesi bu projenin sonu olmalı. Berlin, Moskova’ya çizginin aşıldığını ve Nord Stream 2'nin artık mümkün olmadığını söylemek için ahlâkî ve jeopolitik yüreklilik bulmalıdır.
Elbette Kremlin, Rus devletinin Navalny’nin zehirlenmesinde rol oynadığı yönündeki suçlamaları reddetmeye devam ediyor. Kremlin savunucuları, Novichok’un karıştığı her iki olayın da arkasında Rusya’nın olduğunu kanıtlayan gerçek bir kanıt olmadığını savunuyor.
Her şeye rağmen doğru olan şu ki; Rusya’nın kimyasal silah problemi var. Çok rahatlıkla söylenmelidir ki, ya Kremlin, siyasi muhalifleri hedef almak için askeri düzeyde yasaklanmış bir sinir gazının kullanımına onay veriyor ya da bu sinir gazı Rusya’da o kadar yaygın ki suç örgütleri onu Putin’in siyasi muhaliflerini hedef almak için kullanabiliyor.
Kremlin, Navalny’ye yapılan saldırının onu korkutacağını veya susturacağını düşünüyorsa büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktır. Navalny Almanya’da kendine gelmesine rağmen, Rusya’daki banka hesapları dondurulmuş ve dairesine el konulmuştur – fakat o Rusya’ya geri dönmeye kararlı.
Rusya, Libya ve Suriye gibi yerlerde yaşanan başarısızlıklarının ardından gerilemeyle karşı karşıya. Moskova ayrıca Beyaz Rusya ve Ukrayna’daki olaylarla ve şimdi de Güney Kafkasya’daki çatışmalarla meşgul. Bu durumlar, bozuk ekonomi, düşük petrol fiyatları ve küresel salgının etkisiyle daha da kötüleşiyor.
Böyle giderse dünya Putin'in gözü döndüğünde Navalny’e karşı yapılan saldırı gibi daha çok korkunç saldırı görebilir.
HABERE YORUM KAT