Putin, zehir ve ortaya çıkan yaralar: Navalny’nin Rusya’ya dönüşü
Kremlin, Navalny'yi itibarsızlaştırmak yerine onu dünyanın en ünlü siyasi mahkûmu haline getirdi.
Fatih Demir / HAKSÖZ HABER
Alexander Baunov / Carnegie
Rus muhalefet aktivisti Alexei Navalny'nin pazar günü Moskova'daki havaalanında beklenmedik bir şekilde tutuklanması, Kremlin'in kendi kendine verdiği bir dizi zararın sonuncusu oldu.
Bu olaylardan belki en korkunç olanı, askeri düzeyde bir sinir silahı kullanarak Navalny'ye karşı devlet destekli suikast girişiminde bulunulmuş olmasıydı. Bu iki durum bir arada ele alındığında Kremlin Navalny’yi Rusya'nın kuşatılmış muhalefetinin liderliğine itti. Kremlin’deki iktidarın, yirmi yıldan daha uzun süredir devam ettirilen siyasi stratejilerinden birinin altını da oyduğu görülüyor. Siyasi anlamda karşısına güçlenme potansiyeline sahip bir siyasi kişiyi çıkarmayan Putin kendisine meydan okuyabilecek birisini karşısına almış oldu. Navalny aslında Putin karşısına çıkabilecek bir lider olarak görülmüyordu. Ta ki Kremlin onu açıktan hedef aldığını hissettirene kadar…
Rus ve Batı medyasının asıl ilgisi şu anda, Navalny’nin neredeyse kesin tutuklamalar ve hapislerle yüzleşmek için eve dönmesindeki cesaretine odaklanıyor. Navalny’nin bu kararı net bir durumu ortaya çıkardı: Navalny eğer Almanya'da kalsaydı, Putin'in sürgünde yaşayan birçok muhalifinin saflarına katılmış olacaktı. Ancak o “Ülkeme dönüyorum, yapacak işlerim var.” der gibi davranmayı seçti.
Kremlin’in sert bir şekilde uygulamaya koyduğu eylemler olağanüstü bir şekilde geri tepti. Zehirlenmeden mucizevi bir şekilde kurtulan Navalny efsanevi bir kahraman haline geldi. “O dirildi ve ona ikinci bir şans verildi. Günlerini yurtdışında huzur içinde yaşamakla değil, kötülüğü fethetmek, ölüme meydan okumak ve düşmanlarını yenmek için döndü.”
Rus yetkililer, rakibinin önemsizliğini nasıl daha iyi gösterebilecekleri konusunda ikilemde kaldılar: Onu tutuklamak mı (Orwell romanlarını hatırlatır şekilde 2014'te zimmete para geçirmekten dolayı ertelenen cezasının şartlarını ihlal ettiği iddiasıyla) yoksa geri dönüşünü görmezden geliyormuş gibi yapmak mı? Navalny'yi öldürme planı, sonsuza dek reddedilebilecek gizli bir operasyon gerektiriyordu. Onu tutuklamak ise devletin inkâr edilemeyecek ve hukuki zemine oturtulması gereken açık bir eylemi oluyor.
Devlet, zehirlenmenin sebebini açıklamak yerine, Navalny aleyhine akıl almaz bir iddiada bulundu: “O muhalif bir isim değil, yabancı istihbarat servislerinin bir ajanı. Düşmanlarımız tarafından rejim değişikliğini teşvik etmek için Rusya'ya gönderiliyor.” Bu tez ile beraber vatansever düşünen Rusların onu savunmasının imkânsız hale gelmesi öngörülüyordu. Bu tez ve benzerleri zehirlenmeden bu yana devletin en tepesi de dahil olmak üzere her seviyede tekrarlandı. Bu söylemlerle beraber Navalny, Putin'in saygıyla savaştığını iddia ettiği düşman kategorisinden, hiçbir kural uygulanmayan hainler kategorisine taşınmış oldu.
Navalny'nin Rusya'daki konumu, zehirlenmesinden ve Almanya'daki mucizevi iyileşmesinden bu yana tamamen değişti. İç siyasette bir figür olmayı bıraktı ve dış dünyanın gözünde Putin'in en önde gelen ve tehlikeli eleştirmeni oldu. Putin karşıtı ve Rusya’nın iki numaralı siyasetçisi olarak görülmeye başlandı. Biraz önceki tezi destekleyen asıl nokta da burada yatıyor: Rus yetkililer için, artık o bir dış saldırının aracı.
Navalny, bilinci yerine geldikten kısa bir süre sonra Alman Şansölyesi Angela Merkel tarafından ziyaret edildi. Ülkesine döner dönmez tutuklanması pek diplomatik görülmedi. Yakın zamanda Rusya’ya gidecek olan ABD yönetimi ile ilişki kurmayı daha da zorlaştıran bir durum olarak görülüyor. Ancak bu tarz saldırganlıklar varsa diplomasiye pek yer kalmaz.
Rusya için önemli olan, eleştirel düşünen Ruslara veya yabancılara işlerin nasıl göründüğü değil; yabancı müdahalenin nasıl durdurulacağıdır. Maalesef Rus yetkililer açısından bu kumar başarısız oldu. Kremlin, Navalny'yi itibarsızlaştırmak yerine onu dünyanın en ünlü siyasi mahkûmu haline getirdi. Navalny yüceltilerek, dünyanın ve potansiyel olarak Rus halkının gözünde Putin'in antipodu haline getiriliyor. Şimdiye kadar, devletin Navalny'ye karşı koymak için yaptığı her şey onu sadece bir kahraman yaptı. Yetkililer, tam olarak kaçınmak istedikleri şeyi istemeyerek de olsa ortaya çıkardılar.
Navalny’nin Rus muhalefetindeki liderliği ve mevcut rejime şüpheyle yaklaşanlar arasındaki otoritesi de bu süreçte arttı. Kısa bir süre önce bağımsız gazetecilerle o da tartışıyordu; şimdi Putin'e sadık olanlar bile, Navalny’nin tarafında olmasalar da, kesinlikle onu zehirleyenlerin ve ona uygulanan zulmün yanında değiller.
Navalny'yi eleştirmek artık daha zor. Daha önce Navalny'nin milliyetçilikle ilgili eski söylemlerinden sakınan yabancı politikacılar ve gazeteciler, şimdi tüm bunları unutmaya hazırlar. Rusya'nın jeopolitik yönelimini değiştireceğine dair söz de vermiyor oysaki. Navalny bir Putin eleştirmeni olabilir, ancak şiddetli birer vatansever olan Rusların gözünde kolay alay edilebilecek ve yok edilebilecek birisi değil. Batı yanlısı liberal bir şablona da uymuyor.
Navalny muhalefetin önde gelen politikacısı olmaya devam ediyor. Ve otoriter sistemlerde insanlar bir numaralı politikacıyı desteklemeyi bırakır bırakmaz popülerlik ilk uygun adaya yönlendiriliyor.
Rus otoriteler, neyin daha tehditkâr olduğuna karar vermek zorunda kalacaklar. Yaklaşan seçimlerde siyasi bir rakip ve at sineği gibi yapışkan birini mi, yoksa Efsanevi Navalny’yi mi? Efsanevi Navalny, ezildi, sürüldü ve öldürülmeye çalışıldı. Ama o, ölümden dönerek efsanevi biri olmaya başladı.
Her şeyi Navalny Efsanesi etrafında yaptıktan sonra, devlet onu ortadan kaldırmaya çalışabilir. Ancak bunu yapmak için, Navalny'nin önce gündelik siyasete geri dönmesi gerekiyordu. Fakat buna izin verilmesinin sonuçları bilinmiyor. Nihayetinde, bu edebi türün kuralları, onun her zamankinden daha güçlü bir şekilde geri döneceğini gösteriyor.
HABERE YORUM KAT