1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. Psikolojik tedavi gören siyonist askerlerin sayısı yüzde 40 arttı
Psikolojik tedavi gören siyonist askerlerin sayısı yüzde 40 arttı

Psikolojik tedavi gören siyonist askerlerin sayısı yüzde 40 arttı

İsrail medyasına göre; işgal ordusunda psikolojik tedavi gören askerlerin sayısının, son on yılda yüzde 40 arttığı ve 7 Ekim'den bu yana sayısız askerin psikolojik tedavi için başvuru yaptığı bildirildi.

15 Ocak 2024 Pazartesi 12:14A+A-

Siyonist rejim askerlerinin intiharları ve akıl sağlığı sorunları hakkındaki haberler son zamanlarda tekrar gündemde. Bu haberler sömürge devletinin ruh sağlığı salgınına da ışık tutmuş oluyor. İntihar, 1990'lardan bu yana işgal askerleri arasında önde gelen ölüm nedenlerinden biri. Siyonizm ve Filistinlilere uygulanan şiddet devam ettiği sürece bu sorunun ortadan kalkması ise mümkün değil.

İsrail’de görev yapan askerlerin üçte ikisi zorunlu asker, geri kalanı ise çoğunlukla ABD ve diğer ülkelerden getirilen paralı askerler ve yabancı gönüllülerden oluşuyor. 'Yalnız askerler' olarak adlandırılan bu gönüllülerin birçoğu İbranice diline bile hakim değil ve İsrailli ebeveynleri de yok. Onlara İbranicede “Yurt Dışından Gönüllüler” ifadesinin baş harflerinden oluşturulan “Machal” gücü deniyordu. 

İsrail gazetesi Haaretz’in yaptığı araştırma, yurt dışından gelen gönüllü askerlerin yeterli incelemeden geçirilmeden İsrail ordusuna kabul edildiğini gösteriyor. Birçoğu İsrail’de maruz kalacakları askeri yaşamın farkında değil, İbranice yeterlilikleri yok ve İsrail kültürüne başarılı bir uyum için asgari benzerliklerden yoksunlar. Bunun yanı sıra gelen bireylerin çoğu İsrail ordusunda hizmet etmeyi, geldikleri ülkelerde yaşadıkları zorluklardan bir kaçış yolu olarak görüyor.

Yalnız askerler arasında “psikolojik açıdan zarar gördüğü” gerekçesiyle ABD ordusuna kabul edilmeyen ancak İsrail askeri birliklerinde kolayca hizmet edenlerin de olması gönüllülerin kabulünde dikkatli bir soruşturmanın yapılmadığına örnek teşkil ediyor.

Her Asker İçin Sıcak Bir Yuva adlı kuruluşun CEO’su Shifra Shahar ise son 10 yılını bu gönüllülerle geçirmiş biri olarak sorunun çok daha ciddi olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor:

Birçoğu evlerindeki sorunlardan kaçarak buraya geliyor. İş bulamıyorlar, eğitim almaya eğilimli değiller, ailelerinin yüz karaları bunlar. Pek çoğunun ailesi ayrı. Bazılarının sabıkası bile var. Bir şekilde İsrail ordusunun onları adam edeceği konusunda ailelerini ikna etmişler. Maalesef ki vakaların çoğunda ordunun yaptığı tek şey, bu askerlerin halihazırda var olan sorunlarını daha da ağırlaştırmak oluyor.
Shahar’ın da dikkati çektiği üzere gizlilik yasaları bu askerlerin tıbbi, psikiyatrik, hatta suç sicillerini gizlemesini kolaylaştırıyor.

Meydana gelen ruhsal bozukluğun askerlik görevi sebebiyle olduğunun kanıtlanması 8 yıla kadar sürebiliyor. Öte yandan bunun askerlik hizmeti sırasında veya askerlik hizmeti nedeniyle gerçekleştiğinin kanıtlanması (ki bunu kanıtlaması neredeyse imkansızdır) gerekiyor.

Akıl sağlığı bozukluğu salgınında ki bu artış; saldırgan, şiddet eğilimleri olan, travma geçirmiş insanlardan oluşan bir toplum yetiştiriyor. Bu durumda ise toplum içerisinde ifsat kaçınılmaz hale geliyor. 2013 yılında İsrail'deki Tecavüz Kriz Merkezleri Derneği'ne 40.000'den fazla ihbar geldi. Bu sayı önceki yıllara kıyasla %12'lik bir artış anlamına geliyor. Saldırıyı bildiren ve arayanların yüzde 31'i 12 yaşın altında, yüzde 33'ü ise 13 ile 18 yaşları arasındaydı.

İsrail’de yayın yapan i24NEWS 2022'de; İsrail'de her yıl 200.000'den fazla kadının aile içi şiddet mağduru olduğunu ve Kovid-19 salgını sırasında aile içi şiddette %315'lik bir artış olduğunu söyledi.

Filistinlilerin çektiği acılar, atılan mermilerin ve bombaların sesleri, öldürülen bebekler, yaralı çocukların inlemeleri İsrail askerlerini uykularında sarsmaktadır. Birçoğu bu yaşattıkları katliamın acısından sıyrılamıyor ve sonunda intihara, aile içi şiddete , cinsel şiddete ve uyuşturucu kullanımına meyilli hale geliyor.

Sömürgeci bir devlet olarak İsrail, Filistinlilere uygulanan şiddetin yansımalarını önlemek için huzurunu ancak kaosla sürdürebilir. İsrail'in hayatta kalabilmek için bu kaosa ihtiyacı olsa da, bu aynı zamanda İsraillilerin acılarının da kaynağıdır.

Siyonizm, Filistinlilerin çektiği acılar pahasına varlığını sürdüren insanlık dışı bir ideolojidir. 

HABERE YORUM KAT

2 Yorum