HAKSÖZ HABER

Toplumların bir arada olmalarını sağlayan hususlar din, dil, coğrafya vb. hususlar olabilir. Ancak toplumların bir arada olmaları her bireyin tek tip özelliklere sahip olduğu anlamına gelmiyor.

Misal olarak Türkiye toplumunu gündemdeki en yoğun konulardan birisi olan mülteciler etrafında incelersek oldukça farklı sonuçlara ulaşıyoruz. Mültecilerin Türkiye’deki varlığını entegrasyon merkezli İslami ve insani hasletlerle ele alan azımsanamayacak bir kesim var. Bunun yanında büyük oranda önyargılarla hem kendisini hem çevresini nefret söylemine yönlendirmiş mülteci düşmanı bir kitle de var.

Aynı toplumun içinde insani hasletlerle hareket edenlerin yanında şiddet ve nefret söylemini inşa edenlerin varlığı toplumlar içindeki farklı yönelimleri gözler önüne seriyor. Bu durumun aynısı mülteci duruma düşen toplumlar için de geçerli.

Afgan mültecilerin artan göçü Türkiye’de ırkçılar tarafından tepkiyle karşılandı. Hemen adli birkaç vaka üzerinden tekrardan mülteci nefreti körüklenmeye çalışıldı. Ancak “sosyal medya çağında” mültecilerle ilgili yaşanan tartışmalar hakkında paylaşılan bir video tabiri caizse ırkçıların ekmeğine yağ sürdü.

Kendisini Afgan gazeteci olarak tanıtan Sunatullah Saadet isimli müptezel Türkiyelileri hedef alan sözler sarf ederek oluşturulmaya çalışılan nefret ateşine odun taşıdı. Kendi zaviyesinden Türkiye’deki "kültürel bozukluğa" dikkat çeken Saadet saçma sapan sözler sarf ediyor. İlgi alanlarını da istemeden gözler önüne seren Sunatullah Saadet ifadeleriyle işin özünde ırkçılığı körükleyip mülteci düşmanlığının artmasına sebep oldu.

“Gece gündüze kadar göğüslerini göstererek para kazanan sizin gençleriniz değil mi? Göstereyim mi dünyada. 5 kuruş için 5 lira için 10 lira için hangi işleri yapmıyorlar. Google'a yaz, ne çıkıyor? Çıplak karılar çıkıyor. Bizim ülkemiz savaşla bozulmuşsa sizin ülkenizi kültürle bozmuşlar." Konuşma tarzı ve kurduğu cümlelerden “sapkın” bir zihniyete sahip olduğu anlaşılan Sunatullah Saadet'i ırkçılar dışında kimse ciddiye almadı. Peki, Türkiye’deki ırkçılar bu saçma sözleri neden bu kadar ciddiye alıyor?

“Bilmem ne live Turkey” yaz diyerek izleyicileri sapkın içeriklerden haberdar eden bir kişinin sözlerine itimat etmek “düşman mülteci” algısını güçlendirmek için birilerine elverişli gelebilir. En son Mustafa Sandal ve Kemal Doğulu isimli “ünlülerin” de dahil olduğu bu kampanya oldukça sığ bir yaklaşıma sahip.

Milyonlarca insanın Türkiye’ye hangi sebeple geldiğini ve topluma sağladıkları katkıyı görmezden gelen bu indirgemeci yaklaşım Sunatullah Saadet örneğini genele teşmil ederek mülteci nefretini eskisinden de fazla artırmaya çalışıyor!

İşin özünde ırkçıların Sunatullah Saadet isimli müptezelden zerre farkı yok! Sunatullah Saadet nasıl ki saçma sözleriyle “kültürel bozulma” dediği bir şeye örnek vermek için bir toplumu ilzam ediyorsa ırkçılar da mülteciler söz konusu olduğunda tekil örnekler üzerinden milyonlarca insanı itham ederek algı oluşturmaya çalışıyorlar. İkisinin de kafası aynı çalışıyor!

Buradaki ayrım ise Sunatullah Saadet isimli rezil hakkında atılması gereken ve atılan hukuki adımlar ırkçılar söz konusu olduğunda atılmıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada paylaştığı videodaki ifadeleri nedeniyle Saadet hakkında soruşturma başlattı. Bu olumlu adımın aynısının mülteci düşmanı ırkçılar için de atılması gerekiyor!