"Profesyonellik" maskesine sığınmadan vicdanın sesi olabilmek!
Gökhan Özcan, Kerem Aktürkoğlu'nun baskılara rağmen Filistin meselesini gündemleştirme gayretinden bahsediyor.
Gökhan Özcan / Yeni Şafak
Yüz akı bir karakter: Kerem Aktürkoğlu
“Herkesin temkinli yaklaşılması gerektiğini söylediği bir konu olduğunun farkındayım, duyuyorum. Ama duyduklarım sadece onlar değil… Bir halkın çaresiz çığlığı; ölen çocukların, sivillerin maruz kaldığı katliam. Bazen evlerinde, bazen ibadet alanlarında, bazen de yardım bekledikleri hastanelerde… İsrail ile Filistin arasında tarih boyunca birçok şey yaşanmış olabilir ancak şu gördüğüm, bir milletin yok edilmek üzere olması. Bunu biliyorum ve buna sessiz kalamıyorum. Yukarıda saydıklarımı kınamayacak kimse var mı? Böyle bir dehşet karşısında her şey yolundaymışçasına hayatımıza devam etmek ne kadar mümkün? Bu katliam durmalı, çocuklar yaşamalı, aileler mutlu olmalı… Artık yeter!”
Yukarıdaki ifadeleri milli futbolcumuz Kerem Aktürkoğlu’nun sosyal medya hesabından Türkçe ve İngilizce olarak yaptığı paylaşımdan alıntıladım. Bu paylaşım şu ana kadar bütün dünyadan 13 milyona yakın etkileşim aldı, 38 binden fazla paylaşıldı, 192 bin beğeni ve 5 binin üstünde yorum aldı.
Kerem Aktürkoğlu, sürekli üstüne koyarak ilerleyen özel bir sporcu ve özel bir karakter… Galatasaray’daki ve milli takımımızdaki başarılarının ardından transfer olduğu Benfica ile sadece Portekiz’de değil, bütün dünyada ilgi odağı haline gelmiş durumda. Başarısı her geçen gün büyüyor, henüz çok az maç oynadığı halde attığı goller ve yaptığı asistlerle Benfica taraftarlarının sevgilisi olmuş durumda. Onun bu yükselişinden etkilenen bazı büyük İngiliz kulüplerinin Ocak ayında yüksek rakamlı transfer teklifleriyle Benfica’nın kapısını çalacağı konuşuluyor.
Kerem Aktürkoğlu aslında geç keşfedilmiş bir yetenek… Dört sene önce Türkiye 3. Ligi takımlarından Erzincanspor’da oynuyordu, Galatasaray’a geldiğinde 23 yaşındaydı. Futbol vitrinine çıkmak için bu yaşlar geç sayılıyor aslında. Ancak Kerem sürekli yükselttiği grafiğiyle aradaki bu zaman kaybını kapatmayı bildi ve belki önümüzdeki yılları futbolun en üst vitrini sayılan Premier Lig’in büyük kulüplerinden birinde geçirecek.
Bütün bu veriler ışığında Kerem Aktürkoğlu’nun şu anda kariyerinin zirvesinde olduğunu söyleyebiliriz. Yani dünya gündemine böyle bir açıklamayla girmiş olmasının ona kaybettirebileceği çok şey olabilir, bu cesareti gösteriyor, bu ihtimalleri göze alıyor. Bu hareketi bazılarına profesyonelce gelmeyebilir ama Kerem bütün riskleri alarak insanca davranmayı bile isteye tercih ediyor. O daha önce de birçok defa sahaya karakter koyan hareketler yaptı, Galatasaray’daki şampiyonluk kutlamasına Filistin bilekliği takarak çıktı mesela, maçlara iki elini açıp dua ederek başlıyor mesela. Profesyonellik bahanesinin ardına sığınmıyor ve kimliğini gizleme ihtiyacı duymuyor, bu maalesef futbol dünyasında çok rastlanan bir şey değil, oyuncular kimliklerini pek fazla gösteremiyor. Son zamanlarda Kerem gibi, Arda Güler gibi karakterini ortaya koyan oyuncularla bunun biraz kırıldığını görüyor, mutlu oluyoruz.
Filistin meselesinde zalimin karşısında ve mazlumun yanında duruş sergileyen birçok sporcu adaletsizce cezalandırıldı ya da mağdur edildi. UEFA israil’in bariz zulmünü görmezden gelmiyor, Filistin’i destekleyen her hareketi de cezalandırıyor. Küresel medyanın önemli bir kısmı, ülke yönetimlerinin, federasyonların ve kulüp yöneticilerinin de büyük kısmı İsrail destekçisi… Her maçında Gazze’ye tribünler dolusu destek veren Celtic takımı UEFA tarafından defalarca cezalandırıldı. Kadro dışı bırakılan, sözleşmesi feshedilen, ceza verilen oyuncular oldu. Kerem’in Filistin’e ve Gazze’ye mertçe desteğini böyle bir ortamda, kariyerini kötü etkilemesi riskini alarak göğsünü gere gere ifade ettiğini vurgulamak gerekiyor.
Kerem Aktürkoğlu, profesyonelliğin adil ve insaflı olmak için, insanca duyarlılık göstermemek için bir bahane olmadığına inanıyor ve bunu bütün dünyaya gösteriyor. Pek çok şöhretimiz kafasını kuma gömerken, yaşananlara arkasını dönerken o dimdik doğru olanı haykırıyor. O ülkemiz için, sporumuz için, maalesef türlü skandallarla her gün biraz daha gölgelenen futbolumuz için yüz akı bir karakter… Şöhretin baş dönmelerine yakalanmayan dosdoğru bir meşhur… Genç nesillerimiz için dosdoğru bir örnek… Onunla sadece futbolu için değil, zirvelerdeyken doğru kalabildiği, ahlaklı ve mert, insaflı ve adil olabildiği için, millet olarak böyle bir sporcu yetiştirebildiğimiz için özellikle gurur duymalıyız. Allah yolunu açık etsin.
HABERE YORUM KAT