Polise Yeniden İfade Yetkisi
Adalet Bakanlığı yeni yargı paketiyle, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda darbe yargılamalarını hızlandırmak için düzenlemeler yapıyor. Savcı yerine polise doğrudan yeniden ifade alma yetkisi veriliyor.
Adalet Bakanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, darbe yargılamalarını hızlandırmak için yeni yargı paketiyle düzenlemeler yapıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara'da bir grup gazeteciye açıklamalar yaptı. Buna göre, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenlemelerle, savcı yerine polise aynı olayla ilgili doğrudan, yeniden ifade alma yetkisi veriliyor. Polisin yeniden ifade alma yetkisi, CMK'da yer alacağı için sürekli olacak. CMK'ya göre, bir şüphelinin aynı olayla ilgili yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlemi ancak savcı yapabiliyor. Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması gerekmesi halinde, bu işlem artık doğrudan kolluk tarafından yapılabilecek.
Kayyum yetkisi
Kaçak darbe sanıklarıyla ilgili soruşturmada mallarına el koyma, şirketlerine kayyum atama yetkisi de CMK’ya taşındı.
Hakkındaki kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede olan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye "kaçak" deniliyordu. Ancak, kovuşturma sırasında tedbire başvuruluyordu. Olağanüstü hâl (OHAL) kanun hükmünde kararnamesi (KHK) ile kaçakların mallarına el koyma düzenlemesi yapılmıştı.
Kaçaklarla ilgili bu hükümlerin soruşturma aşamasında da uygulanabileceği artık CMK’da olacak. Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar açısından da kaçaklarla ilgili hükümler OHAL sonrası CMK’ya taşındığı için uygulanmaya devam edilecek.
Hakkında darbe suçundan soruşturma açılan kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak için Türkiye’deki mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla el konulabilecek. Gerektiğinde idaresi için kayyum atanacak.
Duruşmalar il sınırları içinde başka bir yerde yapılabilecek
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıkladığı ve bakanların imzasına açılan taslaktan diğer satır başları şunlar:
• Mevcut durumda ancak yargı hükmüyle davanın başka yere nakline karar verilebiliyor. Kamu güvenliği için tehlikeli olursa, davanın naklini Adalet Bakanı Yargıtay’dan istiyor. Darbe davalarında kolaylık için madde değişti. Duruşmalar il sınırları içinde başka bir yerde yapılabilecek.
• Örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan dolayı tutuklu olanların tahliye talepleri 3 gün yerine 15 gün içinde değerlendirilebilecek.
• Terör ve darbeye teşebbüs suçlarından yakalanan askerler, adli kolluk görevlilerine teslim edilecek ve emniyetin nezarethanelerinde kalacak. Artık CMK gereği terör ve darbe suçundan yakalanan askerler Emniyet’e alınıp sivil cezaevine konulacak.
• Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçu, terör amacıyla işlenen suçlar kapsamına alınacak. Ceza yüzde 50 artmış olacak, infazı ağırlaşacak.
• Uzlaşma kapsamındaki suçlar genişletildi. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı suçlar da kapsama alındı. Uzlaşmanın uygulanacağı suçlar arasına tehdit, hırsızlık ve dolandırıcılık da eklendi. Suça sürüklenen çocuklar için lehe düzenleme getirilerek, üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda uzlaştırma girişiminde bulunulacağı öngörüldü.
• Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlüler hakkında düzenlenen tutanaklara, görevlilerin açık kimliği yerine sicili yazılacak. Bu görevlilere yönelik tebligatlar işyeri adresine yapılacak.
• İletişimin tespiti ve dinlenmesi, taşınmaza el koyma, teknik araçlarla izleme tedbirlerine sulh ceza mahkemesi karar verebilecek. Daha önce ağır ceza mahkemesinin oy birliğiyle dinleme, izleme kararı vermesi gerekiyordu.
• Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezasının alt sınırı 1 aydan 3 aya çıkacak. Hız sınırını aşan 2 bin 700 lira ceza ödeyecek. Şu anda ceza 600 TL. Bir daha işlenirse ceza yarı oranında artacak.
• TCK'nın 228. maddesindeki kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçunun alt sınırı 1 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 1 yıldan 3 yıla yükseltildi. Aynı suçun adli para cezasının alt sınırı da 5 gün yerine 200 gün olarak belirlendi.
Fuhuş reklamı suç kapsamında
• Fuhşun reklamını yapmak amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri verme, dağıtma veya yayma eylemi de TCK’nın 227. maddesi kapsamında suç olarak düzenlendi.
• Adli Sicil Kanunu’ndaki değişiklikle, Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerince verilerek kesinleşmiş ve Türk kanunlarına göre suç sayılan fiillerden dolayı ceza veya güvenlik tedbirlerine ilişkin mahkûmiyet kararları, adli sicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilecek. Bu mahkûmiyet kararlarının adli sicile kaydedilmesi ve hak mahrumiyeti doğurması için TCK 17’nci maddesi gereği tanınması gerekecek. Bu kayıtlar da diğerleri gibi yargı mercileriyle kamu kurum ve kuruluşlarına verilebilecek. Koşulların gerçekleşmesiyle adli sicil ve arşiv kayıtlarından tamamen silinebilecek.
• Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen, istinaf kanun yoluna başvuru sınırı 1500 TL’den 7 bin TL’ye; temyiz kanun yoluna başvuru sınırı 25 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarıldı. İş Mahkemeleri Kanunu’nda, istinaf kanun yoluna başvuru sınırı 1000 TL’den 7 bin TL’ye; temyiz kanun yoluna başvuru sınırı 5 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarıldı. Parasal sınırlar her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacak.
Savcılar bilgisayarlara el koyabilecek
• Savcılar, bilgisayarlarda arama ve el koymayla ilgili 134. maddeye göre mahkeme kararı olmadan bilgisayar ve verilere el koyabilecek. Savcının gecikmesinde sakınca olması halinde bile hâkim kararı olmadan bilgisayar ve kütüklerinde arama ve el koyma yetkisi yoktu. Bilgisayar ve kütüklerinde arama ve el koyma tedbirine gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı tarafından karar verilebilecek. Kopyalama işleminin uzun sürecek olması veya teknik zorlukların bulunması durumunda, bilgisayar ve kütüklerine el konulabilecek. İşlem tamamlandıktan sonra bu araçlar iade edilecek.
Kaynak: Hürriyet, Milliyet
HABERE YORUM KAT