PKK/PYD'nin IŞİD Savunma Kalkanı
Tel Abyad’da yaşanan ve yarın Kilis karşında yaşanma ihtimali olan etnik temizliğe dur demeliyiz. IŞİD’ci iftiralarına kulak asmadan, zemin kaydırmalarına müsaade etmeden bir insanlık ayıbı olan etnik temizliğe karşı mücadele etmek insanlık onurudur.
Erem Şentürk / Diriliş Postası
Haberlerde, savaşta ölen insanların yüzleri ve adları yerine sayıları verildiği için ortaya çıkan normalleştirme etkisinin perdelediği gerçeklerden biri de yanı başımızda etnik temizlik yapıldığıdır. IŞİD’i bahane eden koalisyon güçlerinin verdiği fırsatla Tel Abyad’ı işgal eden PYD/PKK, bölgenin demografik yapısını bozmaya yönelik suni nüfus transferlerine başladı.
Türkiye’de yaşayan PKK’lılar, ilk akla gelen savunma argümanıyla “Bir Kürt devleti sizi niye rahatsız ediyor” diyorlar. Beni rahatsız eden Kürtlerin devlet sahibi olması falan değil. Burada rahatsızlık veren, utandıran, korkutan hatta öfkelendiren bir kavmi bir yerden bir yere sürmeye cüret etmek ve sonra pişkin pişkin “ne var canım bunda, geçmişte bize de yapılmıştı” diye şahane devrimci çözümlemeyle bu utancı örtmeye çalışmak.
İkinci savunma argümanı ise Hitlerin Almanya’sını aratmayacak kadar faşist bir hezeyan. Evet Hezeyan! PKK’ya karşı gelen herkes IŞİD’ci. Sadece Kandil merkezinden değil, gayet ulusalcı, Kemalist, çağdaş vesaire yani dolaylı bir bağla ESED yanlısı olan herkesin ağzında ilk ve tek soru: PKK’ya niye karşısın, IŞİD’ci misin?
IŞİD iftirası sistemi nasıl çalışıyor?
1. ZEMİN KAYDIRMA
Siyasi yahut insani tercihlerinizi PKK’dan yana değil de Müslümandan yana ortaya koyduğunuzda ilk olarak zemini kaydırıyorlar ve siz IŞİD’çi olmadığınızı ispatlamaya çalışan savunma durumuna düşüyorsunuz. Camdan atılan ve üzerinden arabayla geçilirken devrimci zılgıtlarla eğlencelere feda edilen Yasin Börü’yü, otobüslerde diri diri yanan Serapları konuşamaz oluyorsunuz. Esed’le birlikte hareket edip sağdan IŞİD’in soldan PKK’nın vurduğu Suriye devrimcilerini konuşamaz oluyorsunuz; çünkü konunun zeminini kaydırmış oluyorlar.
2. GARAJIMDAKİ EJDERHA
Carl Sagan, garajında bir ejderha olduğunu iddia eder. Gidip görelim diyenlere; görünmez, der. Peki yerlere un serpelim ayak izlerini görelim diyenlere; havada uçuyor, der. Garajda olduğu iddia edilen ejderha için siz ne derseniz deyin hepsinin bir sebebini söyler. Garajda ejderha bir iddiadır ve inanmayanlar olmadığını ispatlamak zorundadır. IŞİD bütün Müslümanların garajındaki ejderha gibi. Hepimiz her gün ejderhanın olmadığını ispatlamaya çalışıyoruz ve başta PKK olmak üzere bütün dünya her sabah yeniden yalan söylüyor.
3. BÜTÜN DÜNYA BİLİYOR
“Bütün dünyanın bildiği gibi Müslümanlar IŞİD’ci”. Burada sır “bütün dünya biliyor” lafında. Mekanizma basit; önce sosyal medyada bir sakallı IŞİD’ci ilan ediliyor. Ardından o sosyal medya yalanı bir gazetede haber oluyor. Haber bir Batı gazetesinde yayımlanıyor. Sonra yalanı ilk söyleyen eline aldığı yabancı gazeteyi göstererek “bunu bütün dünya biliyor” diye lafa başlayıp yeni yalanlarını söylüyor. Ve böylece bu, bütün dünya biliyor kısır döngüsü dönüp duruyor.
Tel Abyad’da yaşanan ve yarın Kilis karşında yaşanma ihtimali olan etnik temizliğe dur demeliyiz. IŞİD’ci iftiralarına kulak asmadan, zemin kaydırmalarına müsaade etmeden bir insanlık ayıbı olan etnik temizliğe karşı mücadele etmek insanlık onurudur.
IŞİD’ciler kim peki? Esed’in, PKK’nın, ABD’nin, İsrail’in hedeflerini işaretleyen Müslüman düşmanı katiller. Evet, Müslüman düşmanı. IŞİD’in bir iki tiyatro gösterisi dışında Müslümanlar dışında başka biriyle savaştığını kimse gösteremez. Olsa olsa bütün dünya biliyor derler.
HABERE YORUM KAT