HAKSÖZ-HABER

Kobani’de savaş sona erdi ama PKK bir türlü savaş havasının bitmesini arzu etmiyor gibi. Planlı bir tarzda hemen her gün Kobani’de IŞİD ile savaşırken ölmüş gençlerin cesetleri bölgenin muhtelif kentlerine sevkediliyor. Bu yolla 7 Haziran seçimlerinin sıcaklığının hissedildiği bölgede cenazeler üzerinden daha bir duygusallık ve aynı zamanda da baskı havası estiriliyor.  Öyle ki içeride savaşa ara verildiği ve kör topal da olsa barış sürecinin sürdürüldüğü bir ortamda adeta cenaze ithal ederek savaş atmosferinin canlı tutulmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

ABD desteğiyle Kobani’de IŞİD’e karşı savaşan PYD/PKK saflarında Türkiye Kürdistanı'ndan ne kadar gencin yer aldığı ve bunlardan kaçının bu savaşta can verdiği belli değil. Çatışmalar sürerken PYD/PKK sürekli biçimde her gün yüzlerce IŞİD savaşçısının öldürüldüğünü ama kendi kayıplarının ise bir kaçı geçmediğini duyuruyordu. Oysa şimdi bakıldığında haftalardır bölgenin muhtelif il ve ilçelerine adeta cenaze yağmakta. Bu durum savaş sürecinde örgütün açıkça yalan söylediğini ve ciddi kayıplar verdiğini ortaya koymakta.

Ama asıl dikkat çeken şey ise seçim atmosferinin bir tür ölüm siyasetiyle kontrol altına, tahakküm altına alınmaya çalışılması. Zaten rakip parti ve adayların il merkezleri haricinde doğru dürüst seçim kampanyası yapmaya cesaret edemedikleri bölgede bir de her gün konvoylar eşliğinde karşılanıp,  yoğun bir militanlık gösterisine dönüştürülen cenaze törenleri ile birlikte baskı atmosferi daha bir koyulaştırılmış oluyor.

Ve çok daha çarpıcı olan husus ise, tüm bu yapılanlara rağmen AK Parti ve Erdoğan nefretiyle hareket eden ve bilhassa medyada görünürlüğü yüksek geniş bir çevrede HDP güzellemesinin hızlanarak sürdürülmesi.