AA muhabirine konuşan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Sincar Sorumlusu Kadir Kaçak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı'nın Ezidilerden Sorumlu Müsteşarı Şeyh Şemo, PKK'nın Sincar'dan çıkarılmasını da kapsayan anlaşma ve İran'ın bölgedeki etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sincar anlaşmasıyla ilgili yeni bir durumun söz konusu olmadığını belirten Kaçak, "Yeni olan, Haşdi Şabi ve PKK'nın oradaki güç sayısını artırmasıdır. Bunun dışında anlaşmayla ilgili yeni bir durum yok." diye konuştu.

Kaçak, Sincar'da hizmet sunulamadığı ve sürekli bir şekilde Hüseyni türbeleri ve Şiiler için camiler inşa edildiğinin altını çizerek, "Sincar'ın Şii Hilali'nin parçası olması isteniyor." ifadesini kullandı.

Ezidi Lider Şemo ise 15 bin Haşdi Şabi milisinin Sincar'a konuşlandırıldığına ilişkin iddiaları doğrulayarak, "Evet doğrudur ve her geçen gün sayıları da artıyor. Bize gelen bilgilere göre Sincar Dağı ve farklı bölgelerinde askeri üsler inşa edilip, yeniden konuşlandırmalar yapılıyor." değerlendirmesini yaptı.

"PKK ve Haşdi Şabi, İran'ın gündemi demektir. Çünkü Sincar söz konusu güçler için stratejik konum arz ediyor." ifadelerini kullanan Ezidi lider, Sincar'ın karanlık bir tünele doğru gittiğine, yaklaşık 7 yıldır çadır kamplarda yaşayan halkın çok çaresiz ve ümitsiz olduğuna dikkati çekti.

Sincar anlaşmasının uygulanmak istenmediğini dile getiren Şemo, şunları söyledi:

"Eğer anlaşma uygulamaya konulsaydı, bölgeye istikrar ve güvenlik gelecekti. Ancak onlar, bunu istemiyor. Çünkü Sincar Dağı'nın üstü ve altında askeri üsler, tüneller inşa etmişler. Onlar Sincar'ın toprağı ve konumunu kendileri için kullanıyor."

Sincar anlaşması

Bağdat ile Erbil arasında PKK'nın bölgeden çıkarılması için 9 Ekim 2020'de Sincar Anlaşması imzalanmıştı.

Irak merkezi yönetimi anlaşma kapsamında Kasım 2020'de Sincar'a federal polise bağlı iki tugay göndermişti.

Irak, söz konusu anlaşmanın uygulanmaya başladığını duyursa da bölgede halen varlık gösteren PKK'nın buradan ne şekilde çıkarılacağı ve nereye gideceği konusunda soru işaretleri bulunuyor. Irak resmi makamlarının konuyla ilgili bugüne kadar net bir açıklama yapmaması da dikkati çekiyor.