Peygamber Düşmanlarına Suç Duyurusu ve Protesto
Çağlayan Adliyesi önünde toplanan Müslümanlar, Cumhuriyet gazetesi ve yazarları Ceyda Karan ile Hikmet Çetinkaya hakkında suç duyurusunda bulunu; Peygamberimize yönelik saldırıları protesto etti.
HAKSÖZ-HABER
Cumhuriyet gazetesi ile Charlie Hebdo'nun iğrenç kapağını yayınlayan köşe yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde protesto edildi. Protestonun ardından haklarında suç duyurusunda bulunuldu.
Çok sayıda avukatın da destek verdiği eyleme Özgür-Der mensupları da destek verdi. “Bir Ruh Bid Dem Nefdike Ya Resul!”, “Ceyda Hikmet Hesap Verecek!” “Resule Uzanan Eller Kırılır!” “İşbirlikçi Hainler Hesap Verecek!”, “Fikir Değil İslam’a Saldırı!”, “Baas Sözcüsü Hesap Versin!”, “Müslüman Zulme Boyun Eğemez!”, “Tevhid, Adalet, Özgürlük!” sloganları atan grup, Peygamber düşmanı yazarları telin etti.
Eylemde konuşan gazeteci-yazar Adem Özköse, Peygamberimize (s) yönelik iğrenç saldırıyı ve hakaretleri protesto etmek için toplandıklarını belirterek başta Cumhuriyet Gazetesi olmak üzere bu gazetede Peygamberimizin sözde resimlerini yayınlayanların haklarında dava açacaklarını söyledi.
Allah Resulü’nün Müslümanların her şeyi ve kırmızıçizgisi olduğunu belirten Özköse, "Hiç kimse ifade özgürlüğü maskesi takarak, basın özgürlüğü edebiyatı yaparak Müslümanların peygamberine hakaret edemez, saygısızlık yapamaz." şeklinde konuştu.
Eylemde konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise Müslümanların bir taraftan füzelerle, uçaklarla, bombalarla katledilirken bir taraftan da emperyalistlerin ve onların uşaklarının medya araçlarıyla en az o bombalar ve füzeler kadar yüreklerimizi dağlayan saldırılara maruz kaldıklarını ifade etti. Batılıların ikiyüzlü tutumlarını gözler önüne seren Rıdvan Kaya, Şerif ve Said Kouachi kardeşler için rahmet diledi.
Eylemin ardından grup, birçok avukatın eşliğinde Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan'ın 14 Ocak'ta köşelerinde Charlie Hebdo'nun Hz. Muhammed olduğu iddia edilen iğrenç karikatürü yayınladıkları ve böylelikle tüm Müslümanlarla birlikte İslami değerlere saldırdıklarını belirterek köşe yazarları ile gazete sorumluları hakkında "hakaret", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek", "dini değerleri aşağılamak" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Hukukçular Derneği üyesi avukatlar da iki yazar hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini savcılığa sundular.
***
RIDVAN KAYA'NIN KONUŞMASININ TAM METNİ:
Değerli arkadaşlar, dinimize, imanımıza sövenler karşımıza çıkıp pişkince hazmedin diyorlar! Ve bu alçaklığı ifade özgürlüğü olarak dayatıyorlar.
Hep aynı taktik! İşgallerini de demokrasi getirmek olarak tanımlayanlardır bunlar! Afganistan’dan Irak’a, Somali’den Mali’ye işgal suçunu da böyle pazarlamadılar mı?
Mısır’da yaptıkları alçakça darbeyi, ülkeyi diktatörden kurtarmak diye sunanları; Suriye’de şehirleri vahşice bombalayıp teröristlere karşı operasyon diye sunanları biz iyi tanıyoruz.
Müminlerin canlarından aziz bildikleri Resul aleyhisselam’a ve onun şahsında İslam’a ve tüm Müslümanlara edepsizce saldıranlar bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Alışın, katlanın, hazmedin diyorlar. Bize zilleti dayatıyorlar. Hayır, asla kabul etmeyeceğiz! Siz de sizin değerleriniz de cehenneme gidin! Saldırı varsa cevap olacaktır, bu kaçınılmaz!
Ve içimizdeki Fransızlar! İslam düşmanlarının tescilli işbirlikçileri, uşakları! Bunlara ne söylenebilir ki!
Bazı kardeşlerimiz birazdan suç duyurusunda bulunacaklar! Ben suç isnadında bulunmuyorum! Bu alçaklığın failleri vicdanlarda çoktan mahkûm edilmişlerdir. Ve yargılanmalarını falan değil, cezalandırılmalarını talep ediyorum!
Ve burada ilan ediyorum ki, bu alçaklığı işleyenlere yönelik herhangi bir cezalandırma eylemi söz konusu olduğunda asla kınamayacağım, bu yapılanı asla bir terör eylemi olarak tanımlamayacağım!
İfade özgürlüğünü savunuyorlarmış, şiddete karşılarmış! Yalan, sizler Müslümanların zulme boyun eğmemesine karşısınız, zalimlere karşılık vermesine karşısınız!
Ey Kemalist dikta düzeninin savunucuları, darbe özlemcileri, Esed rejiminin şebbihaları yalan söylüyorsunuz! Sizler şiddete değil, İslam’a karşısınız ve şaşmaz bir pusula işlevi gören İslam düşmanlığıyla maruf kirli bilincinizle nerede İslam’a düşmanlık varsa onun yanındasınız!
Ve kurnazca bir taktikle bunu ifade özgürlüğü kılıfına sarıyorsunuz! Ortada fikir falan yok, emperyalistlerin güdümünde gelişen sistematik bir saldırı var. Ve bunun hesabından kaçamayacaksınız!
Sözlerime son verirken, Şerif ve Said Kuaşi kardeşlerime Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum. Mekanları cennet olsun, Allahu Teala şehadetlerini kabul buyursun! O âlemlere rahmet olarak gönderilmiş aziz Resul’e hürmet yolunda gösterdikleri fedakârlık ve ödedikleri bedelin karşılığında Rabbimiz onları Resul ile cennetinde buluştursun!
***
Eyleme destek veren Hukukçular Derneği mensubu avukatların hazırladığı basın açıklaması metni aşağıdadır.
BASIN AÇIKLAMASI:
“(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya, 107)
Son Günlerde Fransa’da yaşanan bir takım olaylar bahane edilerek, en kutsallarımıza aşağılık bir şekilde tüm dünyada topyekûn saldırı düzenlenmektedir.
İnsan hakkı ve demokrasi kavramlarının içine sıkıştırılan ama asıl amacı ve hedefi İslam ve kutsalları olan bu saldırıları şiddetle reddediyoruz.
Modern dünyanın temsilcisi olarak görülen fakat yeryüzünde bozgunculuğun ve ifsadın temelini oluşturan emperyalist devletlerin tüm dünya coğrafyasına kan ve gözyaşı götürdüğü tartışmasızdır.
İkiyüzlü ve sahtekâr dünya, işgal ettiği yerlerde ya da işbirlikçileri eliyle öldürülen milyonlarca Müslüman için en ufak tepki dahi göstermezken, bugün yaşam hakkı, ifade özgürlüğü kavramlarıyla Müslümanlar üzerinde baskı kurmaya çalışmakta, faşizmin her türlüsüne izin vermektedir.
Tarihi boyunca faşizmin yanında saf tutmuş, katliam ve yok etmenin savunucusu olmuş cumhuriyet adlı gazete de içinden çıktığı halkın inançlarına saldırmayı her seferinde görev bilmiş ve dün de bu görevinin gereğini yapmıştır.
Hem kurumsal olarak hem de Ceyda Karan, Hikmet Çetinkaya adlı gazetecileri vasıtasıyla, sevgili Peygamberimizi tasvir eden, asla kabul edemeyeceğimiz karikatürleri yayınlamışlardır.
Yine tek kutsalları hocaları olan, imanlarının önüne nefretlerini koymuş uluslararası yapıların yerli taşeronları, gazeteleri ve gazetecileri vasıtasıyla peygambere hakaret edenlere sahip çıkmakta, yanlarında olduklarını açıkça ilan etmektedirler. Hiç şaşırmadığımız bu durum karşısında da onları bu ülkenin saf ve temiz duygulu insanlarına havale ediyoruz.
Şu bilinmelidir ki Sevgili Peygamberimizin tasvir edilmesi asla kabul edemeyeceğimiz bir durumdur.
Bizler hukuki olarak inançlarımıza yapılan bu saldırının gereğini yapmakla birlikte, manevi takipçiliğimizi de ısrarla sürdüreceğiz. Çünkü Peygamberimiz bizim en sevgilimiz, çok şeyimizdir.
Kuranı Kerim de Ahzap Suresi 40. Ayette buyrulduğu gibi “Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.”
Ve son olarak diyoruz ki;
“De ki: Ey kâfirler, ben sizin tapmakta olduğunuz putlara tapmam. Siz de benim mâ'buduma tapanlardan değilsiniz. Ve ben sizin taptıklarınıza asla tapıcı olmadım. Siz de benim mâ'buduma tapıcılardan değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana.”
HUKUKÇULAR DERNEĞİ
HABERE YORUM KAT