"Pelijesac Köprüsü, Bosna Hersek'in tüm egemenlik haklarını yok sayıyor"
“Hırvatistan’ın yapımına Nisan 2018’de başladığı 300 milyon avroluk köprü projesi, Bosna Hersek‘in açık denize tek çıkış kapısını kapatıyor ve açık bir uluslararası hukuk ihlali içeriyor.”
Haber: Ömer Cihad Kaya / QHA (Kırım Haber Ajansı)
Denizlerdeki uluslararası hukuk ihlalleri, ülkeleri önemli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya bırakıyor. Türkiye’nin çevresindeki güvenlik sorunlarından birisi olarak Doğu Akdeniz’deki üzere gelişen olaylar, bu durumun en bariz örneğiydi ve denizlerdeki hakimiyetin önemini gün yüzüne çıkardı. Adriyatik’te ise Bosna Hersek, benzer bir meydan okumayla karşı karşıya. Hırvatistan’ın yapımına Nisan 2018’de başladığı 300 milyon avroluk köprü projesi, Bosna Hersek‘in açık denize tek çıkış kapısını kapatıyor ve açık bir uluslararası hukuk ihlali içeriyor. Köprünün, 2022’de inşasının tamamlanacağı düşünüldüğünde, durumun bölge ülkelerini de ilgilendirecek bir krize yol açması an meselesi. Konunun önemine dikkat çekmek ve Türkiye kamuoyunun gündemine getirmek adına Bosna Hersek’in bağımsızlığından bu yana bölgeyi takip eden akademisyenlerden Doktor Öğretim Üyesi Galip Çağ ile yaşanan son süreci konuştuk. Çağ, “Pelijesac Köprüsü’nün Bosna Hersek’in tüm egemenlik haklarını yok sayıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Hırvatistan’ın, güneydeki ve kuzeydeki topraklarını birbirine bağlamak amacıyla yapılan Pelijesac Köprüsü, bir uluslararası hukuk ihlali ve Bosna Hersek’in açık denize çıkışını kapatıyor. Hırvatistan’ın 2018’de Çinli bir şirkete yaptırdığı köprünün 2022’de bitmesi bekleniyor. Köprü tamamlandığında, Bosna Hersek’e Dayton Anlaşmasıyla bırakılan tek deniz çıkışı olan Neum’un da etkisinin ortadan kalkması, Bosna Hersek’te endişeyle karşılanıyor. Türkiye’de müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye’nin bu konuda acilen bir adım atması gerektiğini ifade etti ve Hırvatistan’ın yaptığının açık bir uluslararası hukuk ihlali olduğunu dile getirdi.
Bosna Hersek’in Adriyatik Denizi’ne tek çıkışı olan Neum kasabası, stratejik bir öneme sahip. Hırvatistan, Dayton Anlaşması sırasında bu bölgeyi Bosna Hersek’e bırakmamak için yoğun çaba sarf etmişti. Ancak, Bosna Hersek’in merhum lideri Aliya İzetbegoviç’in ısrarlı direnişleri sonrasında bölge, Bosna-Hersek sınırlarında kalmıştı. Hırvatistan, o gün yapamadığını bugün Pelijesac Köprüsü sayesinde yapmaya çalışıyor. Deniz yetki alanları bakımından Bosna’nın egemenliğini ihlal eden Hırvatistan’a karşı bir yaptırımın gelip gelmeyeceği ise merak konusu.
Bosna Hersek’teki kritik süreci, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi, Balkan Uzmanı Galip Çağ, Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Çağ’ın açıklamaları şöyle:
“KÖPRÜ, BOSNA HERSEK’İN TÜM EGEMENLİK HAKLARINI YOK SAYIYOR”
Pelijesac Köprüsü sorunu aslında Dayton Anlaşması sonrası sözde barışı kurgulayan egemen güçlerin bölgede yeni bir çatışma ve kaos için oluşturdukları ve bugün halen çözülemeyen Bosna Hersek idari düzeninin başka bir noktası. Dayton sonrasında tüm Adriyatik kıyılarının haksız şekilde Hırvatistan’a bırakıldığını ama ülkeyi kuzey ve güney olarak ikiye ayıran Neum şehrinin (12 kilometrelik kıyı şeridi), Bosna Hersek’e bağlı kaldığını alanın uzmanları muhakkak ki hatırlayacaklardır. Bu adaletsiz paylaşıma rağmen Neum şehrinin Bosna için açık denizlere bir çıkış kapısı olması sebebi ile belirli bir süre bahse konu düzen devam etmiş idi. 2007 yılında Pelijesac Yarımadası üzerinden kuzeyde Komarna, güneyde Brijesta ile bağlanarak Neum’u by-pass eden 2,5 kilometrelik Pelijesac Köprüsü projesi Bosna’nın tüm egemenlik haklarını yok sayarak devreye sokulduğunda konunun artık bir diplomatik krize gebe olacağı aşikar oldu. Ancak neyse ki o vakitler bu çapta büyük bir proje için gerekli maddi imkan bulunamayınca projeye askıya alınmıştı.
HIRVATLAR, KÖPRÜYÜ ÇİNLİ ŞİRKETE YAPTIRIYOR
2013 yılında Hırvatistan’ın AB’ye dahil edilmesi ile bir anda elde ettiği ayrıcalık, konunun AB’nin dev desteği ile (370 milyon avro) yeniden gündeme gelmesini sağladı. 2017 yılında konuya dair tepkisini açıkça ifade eden Bakir İzzetbegoviç, Bosna’nın açık denizlere inme hakkının iade edilmemesi durumunda projenin gerçekleşemeyeceğini belirtmiş lakin bir yıl sonra bu tepkiyi yok sayan Hırvatlar adına Hırvatistan Karayolları Müdürü Josip Skoric ile China Road and Bridge Corporation (CRBD) firması adına Zhang Xiaoyuan köprünün inşasına ilişkin anlaşmayı 2018 yılında imzalamışlardı.
“KÖPRÜ, BOSNA HERSEK İÇİN BARİYER ETKİSİ YAPACAK”
Tüm bunlar olurken konuya dair değerlendirmeler yapan birçok stratejist, olası bir savaş ya da diplomatik kriz durumunda sadece köprünün ayakları vesilesi ile dahi Bosna’nın açık denize çıkışının engellenebileceğinin farkında. Köprü, bir anlamda Bosna için bir bariyer etkisi de yapacak. Bu durumda ya köprünün biçimsel dizaynının, ki yüksekliği 55 metre civarında olacak gibi duruyor, savaş ya da ticaret gemilerinin geçişine uygun hale getirilmesi, belki Bosna’nın kullanımına açılması hatta Bosna için yeni bir sınırın teşkil edilmesi düşünülmeli gibi duruyor. Projenin tahmini tamamlanma sürecinin de 2022 olduğu düşünülürse bu konunun daha uzunca bir süre tartışılacağı da açık.
HABERE YORUM KAT