Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "AKP'nin kapatılması, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde, sanıldığından daha ciddi sonuçlar doğurur " diyor.
Aslında sözün kaynağı Babacan değil. Tabii o da söylüyor ama bu uyarıyı asıl yapan AB'nin önde gelen siyasetçileri...
Çünkü onların kurmayı arzuladıkları birlikte, "Selam verdim, laikliğe aykırıdır diye almadılar " şeklinde bir anlayış yok.
Bir partinin kapatılması için şiddeti savunması, şiddeti desteklemesi, açık biçimde ırkçılık yapması gerekiyor.
Peki kapatma halinde ne yapacaklar?
"Böyle bir ülkeyi, en azından şimdilik, aramıza alamayız" deyip müzakere sürecini rafa kaldıracaklar.
Böyle bir kararın sürüyle yan etkisi olacak. Mesela uluslar arası reyting kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu düşürecek. Ekonomiyi çevirmek için çok daha pahalıya borçlanacağız.
" Türkiye'nin geleceği belirsiz " diyen yatırımcılar, yönettikleri paraları başka ülkelere yönlendirecek. Zaten yüksek olan işsizlik daha da artacak.

Kapatma davasına destek verenler acaba nasıl bir gelecek hayal ediyor? Bu fikirde olanları kabaca iki kategoriye ayırabiliriz:
- "AKP kapanır ama Türkiye, AB yolunda ilerlemeye devam eder" diyenler... Bunu diyenler, beş yıllık bir siyasi ve ekonomik kriz dönemini göze alıyorlar.
Çünkü AB rayından çıkmış bir Türkiye, yukarıda anlatmaya çalıştığım türden yaptırımlara maruz kalacak. Bunu kim göğüsleyecek? CHP ile MHP zaten AB'ye karşı olduğuna göre; kim?
- " AKP kapanır, böylece AB'den koparız " diyenler... Bunlar ne yaptıklarını biliyor. Ergenekon'u aktif ya da pasif bir biçimde destekleyenler bu kesimde yer alıyor.
"Tam bağımsızlık" gibi gönül çelici sloganlar kullanıyorlar. " İrtica geliyor, laiklik elden gidiyor " diye uyuttukları aymazları arkalarından sürükleyerek, kendilerine kitle tabanı yaratıyorlar.

Benim baştan beri merak ettiğim, cevabını net biçimde henüz veremediğim soru şu:
'Harekât' kime yarayacak?
Soruyorum, çünkü bu tip operasyonlar, dönüp dolaşıp belli bir küresel gücün politikalarına katkıda bulunur.
AKP'nin kapanması... Türkiye'nin AB sürecinden uzaklaşması 'dışarıda' kime yarar?
AKP ve DTP gibi, Güneydoğu'dan yüzde 90 oy almış iki partinin birden kapatılmasıyla... Kürtlerin, Türkiye'ye olan sempatilerinin iyice zayıflaması ve PKK'nın yeniden yükselişe geçmesi kimin işine gelir?
Özetle, Türkiye'nin " yorgun, yaralı ve yalnız " kalmasını hangi büyük güç ister?

Şimdi gelin, CHP Başkanı Deniz Baykal'ın dünkü sözlerini, bu soru bağlamında düşünün:
"AKP kendi geleceği için Batı ile işbirliği yaptı. Bu nedenle Erdoğan, Erbakan'dan farklıdır. Erbakan Milli Görüşçü'dür, Erdoğan işbirlikçidir. Erbakan Milli Görüşçü olmanın bedelini ödedi, Erdoğan işbirlikçi olmanın şimdi avantajını tahsil etmeye çalışıyor."
Baykal'ın iddiası gayet makul. Evet AKP, 2002'den beri, bazen aksamış olsa da, ABD ve AB ile işbirliği yaptı. (Bana sorarsanız, yetmez; daha da yapmalı!)
O halde tekrar soralım: Baykal hangi güçlerle işbirliği yapmak istiyor? ABD değil, AB değil; peki hangisi?
"Bağımsızlık" nutukları atmadan, bu soruya cevap verecek olan var mı?

Sabah gazetesi