Peki
Hem bu kadar suça bulaşacaksın hem de “bana dokunma” diyeceksin.
Hukuk sana dokununca da istifa edeceksin.
Ordu, hukuka ve demokrasiye alışmakta zorlanıyor.
Zorlanarak da olsa alışacak.
Genelkurmay Başkanlığı karargâhında “hükümet aleyhtarı” internet siteleri oluşturma cüretini gösterme özgürlüğü hiçbir orduya tanınmaz.
Emir komuta zinciri içinde “halk iradesinin” temsilcisine “tuzak kuracaksın”, hakaret edeceksin ve bunun hesabının sorulmasına karşı çıkacaksın.
Darbecilik, cuntacılık dönemi orduda sona eriyor.
Ve, “darbecilik yasak” emrini bir onur sorunu yapıyorlar.
Darbeci olmak, darbecileri korumak “onuruna dokunmuyorsa” zaten bu ülkenin ordusunda yerin yok.
Dünyanın ve Türkiye’nim değiştiğini algılamamaktaki bu ısrar sonunda bir sarsıntı yaratacaktı elbette.
Yarattı da.
Yıllardan beri “askerliklerinin” ne kadar yetersiz olduğunu izledik.
Karakollarını koruyamadılar, kendilerine emanet edilen çocukları koruyamadılar.
Hiçbiri bir karakol baskınındaki kayıpları “onur sorunu” olarak görmedi.
Çocukların ölümünden sonra bir tanesi bile istifa etmedi.
Ama generalleri hukuk sigaya çekince bundan onurları gocunuyor.
“Onur”u böyle anlayan generallere ihtiyacı yok bu ülkenin.
Niye çocuklar öldüğünde, “biz yetersiziz, çekiliyoruz” demediniz?
Askerliği unutup kendilerini “ülkenin hâkimi” sanan, sürekli olarak sivil hükümetleri sindirmek için uğraşan, darbe planları hazırlayan generallerin çekilmesinden kimseye bir zarar gelmez.
Askerlerin ölümünden “istifa edecek” kadar rahatsız olmayıp da, sanık generallerin terfi etmemesinden “rahatsız” olanların orduyu terk etmelerinde büyük fayda var.
Bize disiplinli, gerçek askerler lazım.
Darbe planları hazırlamakla, andıç yazmakla, internet sitesi hazırlamakla uğraşıp askerleri eğitmekle hiç uğraşmayan bu “general kuşağı” çekildikten sonra yeni bir ordu oluşturulacak.
Demokrasiye ve hukuka saygılı, askerliğin gereklerini yerine getiren bir ordu kurulacak.
Bu aşamada, Başbakan Erdoğan’ı ve hükümeti hayranlıkla alkışlayıp desteklemek düşer hepimize.
Dimdik durdular ve “sivil iradeyi” sonuna kadar savundular.
Generallerin şantajlarına da, tehditlerine de boyun eğmediler.
Tarihimizin dönüm noktalarından birinde kararlılıklarıyla çok önemli bir sınav verdiler.
Hukukun arkasında sapasağlam durdular.
Generallerin “suç işleme özgürlüğü” olmadığını herkese gösterdiler.
Düşünün ki Ege Ordu Komutanı bile internet andıçının içinde yer almış.
Genelkurmay’ın “hukuk müşaviri” olan general hukuku çiğnediği için sanık.
Böyle ordu mu olur?
İstifa eden generaller, askerî açıdan yetersiz, suç bağımlısı bir general heyetini savunmak için “istifayı” bir tehdit olarak kullanıyorlar.
Bu ülke darbeci general istemiyor.
Disiplinsiz general istemiyor.
Saygısız general istemiyor.
Askerlerini koruyamayan general istemiyor.
Savaşta “şike” yapan general istemiyor.
Bu ülkenin halkının “sözü”, generalin silahından daha güçlü olacak ve oluyor.
Yıllarca halkı da, halkın temsilcilerini de ezmeye alıştılar, “bundan sonra siz halkın iradesine tabi olacaksınız, hukuka saygı göstereceksiniz” denince de “onurumuzla oynandı” havasıyla gidiyorlar.
Dağlıca’da, Aktütün’de, Hantepe’de, Silvan’da “onurunuz” neredeydi, niye bir taneniz bile istifa etmedi?
Orada istifa etmeyen generalin, “terfi kavgasında” istifa etmesi aslında askerlik adına utanç vericidir.
Bizim generallerin önemli bir kısmının “askerî değerlerden” koptuğunu gösterir.
Gittikleri iyi oldu.
Bu, bir kriz değil, bu, büyük bir temizlenme.
Askerliği, hukuku, demokrasiyi ciddiye alan, halkına saygılı, halkın emanetine hıyanet etmeyen, “darbecilikten” utanan, terfi alamadığında değil, askerini kaybettiğinde onuru yaralanan yeni bir ordu için atılmış büyük bir adım bu.
Türkiye, askerî vesayeti bitirip demokrasiye doğru ilerliyor.
Bu yeni çağda, darbeci, andıççı, şikeci generallere yer yok bu ülkede.
İtirazı olan bütün generaller bırakın gitsinler.
Hepsine güle güle.
Yeni Türkiye’ye yakışan yeni bir orduyu kuracak insanlar da çıkar bu ordunun içinden ve onlar “askerin onurunu” terfilerde değil, askerlikte ararlar.
TARAF
YAZIYA YORUM KAT