Pazardan domates mi alıyorsunuz, çifter çifter!
Kusura bakmayın, kimse bana “Bu konuyu biraz uzun tutmadınız mı?” diye sormasın!
Yeni bilgilere ulaştıkça, aylarca da sürse, bu konuyu yazmaya devam edeceğim.
Onlar ki, “Gerekirse silah kullanırız” diye, devlet gazetesine manşet attırıp, arkasından kaynağı belirsiz paralarla milyon dolarlık lüks evler alıyorlar.. Bizim de vazifemiz, bunları ortaya çıkarıp, halkın bilgisine sunmak olmalıdır.
Onlar ki, “Mütedeyyin insanlar silahlanıyorlar. Pompalı tüfek edinerek, devlete karşı başkaldırı hazırlığı içindeler” şeklinde hayali iddialarla, bu ülkenin özbeöz çocuklarına karşı sindirme politikaları izlerken, aynı zaman diliminde, musevi işadamlarının yoğun olduğu bir siteden, bir de yetmemiş, iki daire birden almışlar.. Böyle bir gerçeği biz, aylarca bile yazsak, yine vahametin hakkını veremeyiz.
Evet, birinci sayfadan verilen haberden gördüğünüz gibi, Güven Erkaya ailesinin, Alkent sitesinde bir dairesi daha varmış!
Biz dün, “İlhami Erdil’in Alkent’te iki dairesi vardı. Erkaya’nın iki değil ama, onun da bir dairesi varmış. Bu da az değil, sorgulanmalı” diyorduk.. Şimdi ortaya çıktı ki, İlhami Erdil ile, daire sayısında eşitmişler!
Şimdi sıra geldi, rütbede de eşit olmaya.
İkisi de Oramiral idiler. Biri er statüsüne indirildi. Diğeri hayatta olmasa da, ailesi malvarlığını makul şekilde izah edemezse, onun da düşeceği rütbe o!
Olayın bir de şu yönü var.. Bu Alkent’te nasıl bir sır var ise, (hatırlatalım, Alkent’i inşa edenler, devletin açtığı büyük ihalelere de giren ünlü Alarko şirketi) DenizKuvvetleri komutanları, ikişer ikişer lüks daireleri buradan sıralamışlar.
Sanki, semt pazarına gittik, “Akşam pazarı abiler ablalar. Alın alın. Bedava bunlar” diyen esnaftan, yarısı çürük domates alıyoruz!
Hayır canım, ne semt pazarındayız,ne aldığımız domates, ne de yarısı çürük!
Boğaza nazır evlerin olduğu lüks bir siteden bahsediyoruz. Akşam pazarı falan değil, halk “irtica geliyor” diye aldatılırken, kapalı kapılar ardında, hangi para ile alındığı belli olmayan çifter dairelerden bahsediyoruz.
Buyursun Erkaya ailesi açıklasın, “Alkent Sitesi’nde iki dairenin fiyatı nedir? Bu malvarlığına nasıl sahip olmuşlardır?”
Tabii cevap verirken, İlhami Erdil komutanın (pardon şu an o, er statüsünde) başından geçenleri de dikkate alsınlar.
Erdil’in aynı siteden aldığı iki daireye sahip olmak için, ne kadar çalışılması gerektiğini bilirkişiler belirlemişti. İnsan ömrü yetmiyordu o maaş ile o iki daireyi almaya!
Şimdi aynı hesaplama yapıldığında, aynı açık ile karşı karşıya kalınacak..
Ve asıl sorumlu vefat etmiş olsa bile, aileden sorulacak, bu işin hesabı..
“Size göre, bu milyon dolarlık lüks evler, hangi kazançla alındı?” denilecek..
Makul izahı varsa, yapılması istenecek.
Yok öyle, “Size ne benim özel mülkümden? Ne ile almışsam, almışım” geçiştirmeleri.
Sen memursan.. Hele hele yetkili bir makamda kamu görevlisiysen... Önünden onlarca ihale geçiyor ise.. Trilyon, katrilyonlara varan ihalelerin üst sorumlusu kişiysen..
Ve sen, büyük bir ticari gruptan iki lüks daire alıyorsan..
Bunun bedelinin nasıl ödendiğini, makul şekilde izah edemiyorsan..
Bu konu, beni de ilgilendirir, mahalle bakkalını da, sokağın başındaki gecekondu sahibini de.. Hepimizi ilgilendirir..
Bizler, “Aaaa irtica geliyormuş. Ya üç vakte kadar, ya da beş vakte kadar” diye bekleşirken, birileri işadamları ile iş pişiriyorsa, kusura bakmayın, bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır.
Kartel gazeteleri, “MGK toplantısına, askerler yine hazırlıklı idiler. Erkaya, toplantıda sivil üyelere soracağı sorular için belgeleri klasörleyerek geldi. Erkaya’nın sorusu karşısında, Başbakan Erbakan, boncuk boncuk ter döktü” mavalları ile kamuoyu oluştururken, aslında Alkent Sitesi’nde iki lüks dairenin de tapu devir işlemleri yapılıyor idiyse, o dairelerin de, nasıl alındıklarının sorulması, tabii ki bize düşer.
Cevap verirken; murisleri Güven Erkaya’nın MGKtoplantısına girerken taşıdığı klasörlerden mi yararlanırlar, yoksa başka belgelerden mi yararlanırlar bilemem. Bizim isteğimiz, kartelin “Erbakan boncuk boncuk ter döktü” haberindeki ucuzluğa hiç teşebbüs etmeden, kimsenin bocuk boncuk ter dökmesini istemeden sorularımıza cevap vermelerinden ibaret.
Soralım, “Nereden buldunuz bu malvarlığını?”
Sadece biz sormayalım, devlet de sorsun.. Askeri savcı da sorsun.. 2-3 bin dolar maaş ile, milyon dolarlık iki daire nasıl alınmış, bütün bir millet sorsun, Erkaya ailesine..
Onlar da, Dilipak’ın evini sattırmada pek bir cevval görünen avukatlardan mı yararlanırlar, yoksa başka avukatlar mı tutarlar bilemem.. Ama cevap versinler bu sorulara..
Kamuoyuna, izah etsinler bu olayı..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT