NATO Dışişleri Bakanlarının 2 günlük toplantılarının ardından Türkiye'nin NATO Daimi Temsilciliği'nde basına konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NATO onayının ardından Türkiye'ye kaç Patriot bataryasının konuşlandırılacağı ve nerelere yerleştirileceğinin askeri ihtiyaçlara ve İttifak'ın imkanlarına göre ve optimum şekilde daha sonra belirleneceğini anlattı.

Davutoğlu, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Patriotların sadece füzelere karşı kullanılacağı yönündeki açıklamasıyla ilgili, "Uçaklara dönük Türkiye'nin kendi konvansiyonel gücü zaten var. Türkiye'nin hava kuvvetlerinde herhangi bir zaaf yok ki uçaklara dönük bir talepte bulunsun. Buradaki risk analizinde önemli olan füzedir. Türkiye'nin uçaklarla ilgili, hava kuvvetleriyle ilgili bir riski ulusal kapasitesiyle zaten karşılama imkanı ve gücü var. Böyle bir talebimiz de yok" dedi.

Davutoğlu, NATO'dan Patriot talebinin "ihtiyaten" yapıldığını ve herhangi bir risk durumunda Türkiye'nin İttifak imkanlarını kullanmasının son derece doğal olduğunu belirtti.

Rusya'nın Türkiye'ye yerleştirilecek Patriot füzeleriyle ilgili daha önce dile getirdiği endişelerinin alınan kararları etkilemediğini kaydeden Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kendini savunmak için tüm yollara başvurma hakkını tanıdıklarını ifade ettiğini hatırlattı.

Davutoğlu, Türkiye ve Rusya'nın Suriye'deki krizin tarafları olmadığını vurguladı.

Ahmet Davutoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başarılı geçen Türkiye ziyaretinde verilen görüntünün, iki ülke arasında kriz olduğu şeklindeki yanlış algıya önemli bir cevap olduğunu belirtti.

Iraklı Yetkililer Önce Kendi Aralarındaki Sorunu Çözsün

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın uçağının Irak'ın Erbil kentine inişine merkezi hükümetçe izin verilmemesine ilişkin de şunları söyledi:

"Verilen diplomatik izne rağmen maalesef son anda şu veya bu gerekçeyle Sayın Enerji Bakanımızın seyahatiyle ilgili bir engel çıkarılmış olması, Türkiye ile Irak arasındaki bir problemden daha çok Irak arasında da ciddi bir iletişim ve karar alma mekanizmasında bir koordinasyon eksikliğinin işaretidir. Dolayısıyla öncelikle Iraklı yetkililerin bu konuyu kendi aralarında açıklığa kavuşturmaları lazım" diye konuştu.

Irak bizim için dost ve komu bir ülkedir. Irak'tan Türkiye'ye yapılan ziyaretler hep büyük bir misafirperverlikle karşılanmıştır. Iraklı yetkililer istedikleri gibi Türkiye'nin her yerine bu anlamda ziyarette bulunabilmişlerdir"