Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Türkiye, dünyada en çok Suriyeli mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan ülke konumunda. Türkiye de bulunan 4 milyon mültecinin 3,6 milyonu Suriyeli ve 1,6 milyonu çocuk. COVID-19 salgınının ortaya çıkmasından bu yana koşullar mülteciler için daha zor oldu. Salgından korunmaları da oldukça zor olan mültecilerin sağlık riskleri de arttı.

‘Türkiye'de bulunan savunmasız mültecilere bilgi ve koruma yardımı sağlama ve toplum temelli korumayı geliştirme' projesi 18 ay sürdü. Savunmasız mültecilerin korunmasına ve kalıcı çözümler bulunana kadar en çok ihtiyaç duyulan hizmetlere erişmesine yardımcı oldu.

Koronavirüs bütün dünyayı etkisi altına alırken mültecilerin sağlıkları da risk altına girdi. Özellikle Türkiye’de mültecilerin sağlık sigortaları bulunmuyor. Bu durumda olan milyonlarca mülteci için sivil toplum kuruluşları devreye giriyor. COVID-19 virüsü, en savunmasız kişiler için yeni ek zorluklar ortaya çıkardı. Suriyeli birçok mülteci de bu süreçte salgından etkilendi.

World Vision’un internet sitesinden yapılan açıklamada Avrupa Birliği Türkiye Sivil Koruma ve İnsani Yardım Ofisi Başkanı Claudia Amaral, “Ortak kuruluşlarımızla birlikte, pandemi döneminde en çok ihtiyacı olanlara yardım etmek için acil olarak ihtiyaç duyulan insani yardımı sağlamaya devam ediyoruz. Bu proje mültecilere doğru, zamanında ve güvenilir bilgilere dayalı olarak Türkiye'deki önemli hizmetlere erişimi olanaklı kılarak, mültecilerin hayatlarının kontrolünü yeniden kazanmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz ”dedi.

World Vision’un projesi Mayıs 2019'da başlatılmıştı. Yapılan açıklamada “Proje başladığından beri Ankara ve İstanbul'daki yerel sivil toplum kuruluşları - Uluslararası Mavi Hilal Yardım ve Kalkınma Vakfı (IBC) ve İltica ve Göç Araştırma Merkezi (IGAM) ile güçlü bir ortaklık yoluyla temel hizmetlerin sunulduğu” ifade edildi.  

World Vision Suriye Müdahale Direktörü Johan Mooij, "COVID-19 salgını döneminde yaşanan zorluklara rağmen, sahadaki ortaklarımız ve ekibimiz hizmetleri uzaktan sunmaya devam etti. Bu zor zamanlarda kimseyi geride bırakmadık. Üç bilgi merkezimiz aracılığıyla, her zamankinden daha fazla insana yardım ettik. Mültecilerin sırf bilgi eksikliğinden ya da sadece dili konuşamadıkları için geçici koruma kimlik kartını alamamış olmalarından ötürü yaşadıkları mağduriyetleri gidermeye çalıştık ve onlara umut olduk” dedi.

World Vision'ın yerel ortakları ile beraber yürüttüğü çalışmalar şu şekilde; Temel hizmetlere erişim konusunda bilgi paylaşımı, hukuki danışmanlık, psikososyal destek, mültecilerin dil engellerini aşmalarına yardımcı olmak, yerel makamlarla yerinde destek ve onları diğer kuruluşlara yönlendirmek. Yardım kuruluşundan toplamda 4.000 kadın ve 2.400 erkeğe temel hizmetlerin ulaştırıldığı bilgisi paylaşıldı. Mültecilerin yaşadıkları stres, çatışma ve güvensizlik travmalarıyla baş etmelerine yardımcı olmak için çocuk odaklı etkinlikler de gerçekleştirdiklerini belirten yardım kuruluşunun çabaları ile 10.000’den fazla mültecinin hayatı iyileştirildi.